Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin (ECFR) 7 Haziran'da yayınladığı yeni bir rapora göre, Avrupalıların neredeyse dörtte üçü (%74), kıtanın ABD'ye olan askeri bağımlılığını azaltması ve kendi savunma yeteneklerine yatırım yapması gerektiğini düşünüyor.
11 ülkeden 16 binden fazla katılımcının katıldığı ankete dayanan raporda, katılımcıların yüzde 62'sinin Avrupa'nın ABD ile Çin arasında Tayvan konusunda yaşanacak herhangi bir çatışmada tarafsız kalmasını istediği ortaya çıktı. Bu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un son açıklamalarıyla da örtüşüyor.
Fransız lider, Çin ziyaretinden döndükten sonra Nisan ayında Politico'ya verdiği röportajda, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu "büyük riskin" "kendi krizlerimiz olmayan krizlere kapılmak" olduğunu ve bunun Avrupa'nın stratejik özerkliğini inşa etmesini engellediğini belirterek, "eski kıtanın" Tayvan konusunda ABD veya Çin'i takip etmemesi gerektiğini söyledi.
Raporun yazarlarından Jana Puglierin, "Anketimizin temel noktası, Avrupalıların AB'nin dış politikada daha özerk olmasını ve kendi savunma yeteneklerini oluşturmasını istemesidir" dedi.
Puglierin, "Bunlar AB'den veya üye ülke liderlerinden gelen yeni talepler değil, ancak Ukrayna'daki savaş ve ABD ile Çin arasındaki artan gerilim bunu daha da belirgin hale getirdi" dedi.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 7 Nisan 2023'te Çin ziyareti sırasında Guangdong eyaletine bağlı Guangzhou'daki Çam Bahçesi'nde yürüyüş yapıyor. Fotoğraf: SCMP
ECFR raporuna göre Avrupalıların %43'ü Çin'i "gerekli bir ortak" olarak görüyor; yani Macron'un Çin konusundaki duruşuna katılma eğilimindeler. %35'i ise Pekin'i ülkelerinin "rakibi" olarak görüyor.
Aralarında Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un da bulunduğu birçok Avrupalı lider yakın zamanda Pekin'i ziyaret etti. Bazıları Çin'i rakip olarak görürken, diğerleri Asya devini bir iş ortağı olarak görüyor.
ECFR'nin araştırmasına göre Çin'e karşı en "şahin" (sert) tutum sergileyen iki ülke Almanya ve İsveç.
Raporda ayrıca, Pekin'in Rusya'ya mühimmat ve silah tedarik etmeye karar vermesi halinde, ankete katılanların yüzde 41'inin kendi ekonomilerine ciddi zararlar verse bile Çin'e yaptırım uygulamaya hazır oldukları belirtildi.
Ancak Macaristan, Avusturya, İtalya ve Bulgaristan'da katılımcılar yaptırım uygulanmasını istemediklerini söyledi.
Moskova'nın en önemli müttefiki olan Çin, Ukrayna'daki savaşta kendisini tarafsız bir arabulucu olarak göstermeye çalıştı ancak Batılı liderler, Pekin'in çabalarını eleştirerek, çatışmada taraf seçtiğini söyledi.
Çin, Moskova'ya silah sağladığı iddialarını reddediyor ve Avrupa'nın başkentleri olan Kiev (Ukrayna) ve Moskova'ya (Rusya) özel temsilciler göndererek Avrupa'nın görüşlerini dinlemek suretiyle barış arabulucusu rolünü gerçekleştirmeye çalışıyor.
ECFR anketine katılanlar ayrıca Çin'in köprüler veya limanlar (yüzde 65), teknoloji şirketleri (yüzde 52) ve ülkelerinde bir gazeteye (yüzde 58) sahip olma gibi kritik Avrupa altyapısına sahip olma ihtimaline karşı çıkıyor.
ECFR anketi Avusturya, Bulgaristan, Danimarka, Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya, Hollanda, Polonya, İspanya ve İsveç'ten katılımcılarla çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) raporunun özetinde şu ifadelere yer verildi:
Rusya-Ukrayna çatışması, Avrupalılara iş birliği yapmayan bir dünyada yaşadıklarını gösterdi. Ancak iş birliği odaklı dış politika içgüdüleri bu yeni gerçekliğe ancak yavaş yavaş uyum sağlıyor.
Avrupalılar, ABD ile Çin arasında olası bir çatışmada tarafsız kalmak istiyor ve Çin'in Avrupa'daki ekonomik varlığının tehlikelerinin farkında olsalar bile, Çin'in oluşturduğu riskleri küçümsemekten kaçınıyorlar. Ancak Çin, Rusya'ya silah tedarik etmeye karar verirse, bu durum Avrupa kamuoyunun büyük bir kısmı için "kırmızı çizgi" olacaktır.
Avrupalılar, Rusya'ya yönelik mevcut yaklaşımları konusunda birlik içindeler; ancak Avrupa'nın gelecekteki Rusya politikası konusunda fikir ayrılıkları var.
Avrupa'nın ABD ile daha yakın ilişki kurmasını kabul ettiler, ancak Amerikan güvenlik garantilerine daha az bağımlı olmak istiyorlar.
Avrupalı liderler, Çin, ABD ve Rusya'ya yönelik Avrupa yaklaşımı konusunda kamuoyunda fikir birliği oluşturma fırsatına sahipler. Ancak, kamuoyunu neyin motive ettiğini anlamaları ve gelecek hakkında net bir şekilde iletişim kurmaları gerekiyor .
Minh Duc (Politico, Euronews, ECFR'ye göre )
[reklam_2]
Kaynak










Yorum (0)