
Yapay zeka, körlerin "gözü" olacak.
Bu teknoloji, görme engelli insanların dünyayla etkileşim kurma biçimini yeniden şekillendiriyor, bağımsızlıklarını destekliyor ve yaşam kalitelerini iyileştiriyor.
Yapay zeka nesneleri ve sahneleri nasıl tanıyor?
Tuoi Tre Online'ın araştırmasına göre, nesne ve sahne tanıma teknolojisi, evrişimli sinir ağları (CNN) temeline dayanmaktadır. Yeni görüntüler alındığında, CNN her pikseli analiz ederek kenarlar ve köşeler gibi temel ayrıntılardan şekiller gibi daha karmaşık yapılara kadar her ayrıntıyı çıkarır.
Yapay zeka daha sonra bu özellikleri kullanarak görüntüdeki nesneleri tanımlıyor, sınıflandırıyor ve yerini belirliyor, aynı zamanda sahnenin genel bağlamını yorumlamaya çalışıyor.
Örneğin, bir yapay zeka sistemi yalnızca bir kişiyi ve bir direği tanımakla kalmayıp, aynı zamanda "bir kişinin yürüdüğünü ve direğe çarpmak üzere olduğunu" da yorumlayabilir. Tanıma ve bağlamı anlamanın bu birleşimi, yapay zekanın görme engelliler için gerçek bir "göz" haline gelmesinin anahtarıdır.
Görme engellilerin yollarını bulmalarına yardımcı olun, menüleri okuyun...
Görme yetisini kaybetmiş kişiler için bu teknolojinin etkisi çok büyük ve devrim niteliğinde.
Kamera özellikli gözlükler veya elde taşınabilen cihazlar gibi akıllı giyilebilir cihazlar, çevrelerini sürekli tarayarak kullanıcıları elektrik direkleri, merdivenler, rögarlar veya hatta hızlı hareket eden araçlar gibi potansiyel engeller konusunda uyarabilir.
Bu platform aynı zamanda görme engelli bireylerin daha güvenli bir şekilde yolunu bulmasına ve hareket etmesine yardımcı olarak başkalarına olan bağımlılıklarını azaltabilir.
Yapay zekâ, görme engelli bireylerin çevre ve toplumla etkileşim kurma becerilerini de önemli ölçüde geliştiriyor. Yüz tanıma teknolojisi, yakınlarda bulunan arkadaşlarını, akrabalarını veya meslektaşlarını "tanımalarına" olanak tanıyarak daha doğal ve sıcak sosyal etkileşimler yaratıyor.
Yapay zeka ayrıca, ürün etiketleri, restoran menüleri, faturalar ve belgelerdeki basılı metinleri tarayıp sesli okuyabiliyor. Bu özellik, görme engelli kişilerin alışveriş, yemek pişirme ve kişisel işler gibi günlük yaşamlarında başkalarının yardımı olmadan hareket etmelerine yardımcı oluyor.
Zorluklar ve beklentiler
Ancak bu teknolojinin yaygın olarak kullanılması hâlâ birçok zorlukla karşı karşıya. İlk olarak, yapay zekanın gerçek dünya ortamlarındaki doğruluğu ve güvenilirliği, düşük ışık, elverişsiz kamera açıları, belirsiz nesneler veya sert hava koşulları gibi faktörlerden etkileniyor. İkinci olarak, yapay zeka entegreli cihazlar genellikle pahalı ve birçok kişi için erişilemez olduğundan maliyet geliyor.
Çevreyi sürekli tarayan kameraların, kişilerin izni olmadan çevrelerindeki kişilerin görüntülerini toplayabilmesi, gizlilik ve veri güvenliğini de sorgulatıyor.
Son olarak, kullanıcı dostu bir arayüz geliştirmek (sesli veya dokunsal) görme engelliler için sezgisel ve etkili olmasını sağlamak amacıyla dikkatli bir araştırma ve tasarım gerektirir.
Ancak yapay zekanın hızla gelişmesi ve teknoloji şirketleri ile kâr amacı gütmeyen kuruluşların yatırımlarının artmasıyla birlikte bu zorluklar yavaş yavaş çözülüyor.
Derin öğrenme algoritmaları giderek daha karmaşık hale geliyor, daha karmaşık verileri işleyebiliyor ve olumsuz koşullarda daha iyi performans gösterebiliyor; bu da bu teknolojiyi kullanıcılara daha makul bir maliyetle sunmayı vaat ediyor.
Kaynak: https://tuoitre.vn/ai-nhan-dien-vat-the-va-canh-vat-doi-mat-cho-nguoi-khiem-thi-20250626160747699.htm






Yorum (0)