12 Kasım sabahı Merkezi Propaganda ve Eğitim Komisyonu tarafından düzenlenen 2025 Bilim ve Eğitimde Eğitim Ulusal Konferansı'nda, Eğitim ve Öğretim Bakanı Nguyen Kim Son tematik bir rapor sundu: Parti ve Devletin eğitim ve öğretimde temel yeniliklere ilişkin yönergelerinin ve politikalarının uygulanmasının sonuçları; Politbüro'nun eğitim ve öğretimin geliştirilmesinde atılımlar hakkında 22 Ağustos 2025 tarihli 71-NQ/TW sayılı Kararının uygulanması; yerel yönetimlerin 71-NQ/TW sayılı Kararın (Karar 71) uygulanmasına ilişkin danışmanlık görevleri.
71 Sayılı Karar neden çıkarılmalı?
Bakan, Parti Merkez Komitesinin 2013 yılında eğitim ve öğretimde köklü ve kapsamlı yeniliği hedefleyen 29-NQ/TW sayılı Karar (Karar 29) adlı çok önemli bir Karar çıkardığını söyledi.
2024 yılında, Merkezi Propaganda Dairesi (şimdiki adıyla Merkezi Propaganda ve Kitle Seferberliği Dairesi), Eğitim ve Öğretim Bakanlığı ile işbirliği yaparak 29 Sayılı Kararın uygulanmasına ilişkin 10 yıllık süreci özetledi. Özetin tamamlanmasının ardından Politbüro , 29 Sayılı Karar ruhuna uygun olarak eğitim ve öğretimde temel ve kapsamlı yeniliklerin uygulanmasına devam eden 91-KL/TW sayılı Sonuç'u yayınladı.
29 Sayılı Karar'ın özeti, 10 yıllık uygulama sonucunda eğitim ve öğretimde önemli sonuçlar ortaya koymuş, birçok temel hedef ve gerekliliğe ulaşılmıştır. Özellikle, 29 Sayılı Karar'ın en önemli ruhu ve yönelimi, eğitim sürecini esas olarak bilgiyle donatmaktan, öğrencilerin kapasite ve niteliklerini kapsamlı bir şekilde geliştirmeye güçlü bir şekilde kaydırmaktır. Genel eğitimden sürekli eğitime, üniversite eğitiminden mesleki eğitime kadar her alan bu yönde olumlu bir değişim geçirmiştir.
Genel eğitimde, 2018 Programı'nın uygulanması, bilgi donanımından öğrencilerin kapasite ve niteliklerinin geliştirilmesine geçişin yanı sıra en önemli görevlerden biridir. Ders kitaplarının kullanımı, öğretim yöntemleri ve değerlendirme, eş zamanlı olarak değişmektedir.
Yükseköğretim için en önemli adım, üniversite özerkliğini hayata geçirmektir. Üniversite özerkliği politikası ve eğitime toplumsal kaynak çekme, üniversitelerin son 10 yılda ölçek, öğrenme olanakları, bilimsel kadro ve hızla yükselen sıralama endekslerinden önemli ilerlemeler kaydetmesine yardımcı olmuştur. Birçok üniversite hızla gelişerek bölgede ve dünyada prestijli sıralamalarda yer almıştır. Bu, eğitim ve öğretimde köklü ve kapsamlı inovasyonun bir sonucudur.
Bunun yanı sıra 5 yaş grubundaki çocuklara yönelik evrensel okul öncesi eğitimini de tamamladık, okuma yazma bilmeme hedeflerini gerçekleştirdik ve öğrenen bir toplum inşa etme yolunda pek çok adım attık...
Dolayısıyla 29 Sayılı Karar ruhuna uygun pek çok gereksinim, hedef ve eğitim göstergesinin eğitim sektörünün çabaları ve toplumun bütün kesimlerinin katılımıyla sağlandığı söylenebilir.
29 sayılı Karar stratejik bir yönelimdi, önemli sorunları çözüyordu ve uygulanması gerekiyordu, peki 71 sayılı Kararın çıkarılması neden gerekliydi?
Bakan, bu soruya cevaben şunları söyledi: 57-NQ/TW (Karar No. 57) sayılı Karar'ın uygulanması için yapılan toplantıda Genel Sekreter şu soruyu gündeme getirdi: Yeni ihtiyaçlar, yeni durumlar ve yeni bağlamlar göz önüne alındığında, Politbüro'nun yeni bir karar çıkarması gerekli midir? Aynı zamanda, Eğitim ve Öğretim Bakanlığı Parti Komitesi'ni konuyu incelemek ve önerilerde bulunmakla görevlendirdi.
Değişim, tartışma, araştırma ve değerlendirme süreci, 29. Kararı uygulamaya devam edersek yine de sonuç alabileceğimizi gösteriyor. Ancak yeni ihtiyaçlar, ülkenin güçlü kalkınma hızı, yüksek büyüme hedefleri karşısında, yeni dönemdeki insanlara daha yüksek ihtiyaçlar, görevler ve hedefler konulmalı; uygulama süreci daha hızlı olmalı, çözümler daha köklü olmalı, adımlar öncekinden farklı olmalıdır. Dolayısıyla, yol, hız, hedef ve yöntem yeniden değerlendirilmeli ve yönlendirilmelidir.
57 Sayılı Karar'ın uygulanması şu sorunu da gündeme getiriyor: Bilim ve teknoloji insan kaynaklarını geliştirmez ve üniversiteleri hızla modernize etmezsek, uygulanması çok zor olacak. Çünkü üniversiteler hem insan kaynağı yetiştiren hem de kilit bilim ve teknoloji kuruluşlarıdır. Bu nedenle, yeni hedefleri teşvik etmek ve belirlemek için yeni bir Karar'a ihtiyaç vardır.
Bakan, "29 Sayılı Karar'ın, eğitime ilişkin zihniyeti değiştiren, eğitimin iç faktörlerine -bakış açılarından yöntemlere ve yönelimlere kadar- odaklanan uzun vadeli, stratejik bir yönelim olduğu söylenebilir. Ancak 29 Sayılı Karar'ın uygulanmasında hâlâ atılımlar eksik, bazı içeriklerin daha güçlü bir şekilde tanıtılması gerekiyor," dedi.

Eylemin pratiklik ve uygulanabilirliğe vurgu yapan çözümü
71 sayılı Karar ile 29 sayılı Karar arasındaki farkları paylaşan Bakan, ilk olarak bunun bir eylem kararı olduğunu vurguladı.
Genel Sekreter, 71 Sayılı Karar'ın taslağı hazırlanırken taslak ekibiyle üç kez doğrudan çalışmış ve üç "anahtar kelime"yi vurgulamıştır: uygulanabilirlik, pratiklik ve uygulanabilirlik. Bu, Karar'ın hazırlanması ve taslağının hazırlanması sürecinde tamamen anlaşılmıştır.
71 sayılı Karar, kısa olmasına rağmen her cümlesi, her kelimesi hemen uygulamaya konulabilecek nitelikte olup, eylem, özgüllük, pratiklik ve uygulanabilirliği çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bakan, 71 Sayılı Karar'ın hazırlanması sırasında Genel Sekreter'in de gerçeğe doğrudan bakmanın gerekliliğini vurguladığını belirtti. Bu, mevcut durumun kaçınmadan açık bir şekilde değerlendirilmesinde ve 71 Sayılı Karar'daki sınırlamaların temel nedenlerinin derinlemesine analizinde kendini göstermektedir. Bahsedilen zayıflıklar sadece eğitim sektörünün değil, aynı zamanda liderlik, yönlendirme ve toplumun tamamının katılımıyla da ilgilidir.
Kararda özellikle şunlar ifade edildi: Eğitim ve öğretim hâlâ birçok zorluk ve kısıtlamayla karşı karşıyadır ve ülkenin çığır açan kalkınmasının temel itici gücü haline gelmemiştir. Eğitime erişim, gelişmiş ülkelere kıyasla hâlâ düşüktür; bölgeler ve hedef gruplar arasında büyük farklılıklar vardır. Birçok yerdeki öğretim kadrosu, tesisler ve okullar gereksinimleri karşılamamaktadır.
Yükseköğretim ve mesleki eğitim sistemi parçalı ve geri kalmış olup, özellikle bazı kilit sektör ve alanlarda nitelikli insan kaynağı yetiştirme ve bilimsel araştırma yapma gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Eğitimde olumsuz olgular ve biçimcilik hâlâ yaygındır. Eğitimin içeriği ve müfredatı hâlâ birçok eksikliğe sahiptir ve ahlaki, fiziksel ve estetik eğitime gereken önem verilmemiş ve gerçekten etkili değildir.
Yukarıda belirtilen sınırlamaların başlıca nedenleri; eğitim ve öğretimin “en üst ulusal politika”, “Parti, Devlet ve tüm halkın kariyeri” olduğu görüşünün farkındalığının eksikliği ve tam ve köklü bir şekilde uygulanması; eğitim yönetimi ve gelişimine ilişkin düşüncenin yenilik getirmede yavaş olması, eğitimin özerkliği ve toplumsallaştırılması anlayışının yerinde olmaması; eğitime ayrılan kaynakların hâlâ düşük olması, kaynak tahsisi ve kullanımı politikalarının etkili olmaması, mali mekanizmaların sürdürülebilir olmaması; öğretmenlere yönelik rejim ve politikaların hâlâ yetersiz olması; toplumdaki unvan ve mevkilere saygı anlayışının hâlâ ağır basması, kadro kullanma politikasının hâlâ gerçek yetenekten çok diplomaya değer vermesi ve toplumdaki olumsuzlukların okul içi ve dışındaki eğitim faaliyetlerini büyük ölçüde etkilemesidir.
Bakan, "Bu, sadece bir bakanlığın veya kurumun hikayesi değil, hem farkındalık hem de yönlendirmenin bir incelemesidir" dedi.
Bakan, bu içeriği derinlemesine incelemeyi bırakın, bir örnek verdi; diploma ve başarıların değerlendirilmesi meselesi sadece bir eğitim meselesi değil. İnsanları işe almak ve kullanmak hâlâ sicil ve diplomalara dayanıyorsa, bunları önemli kriterler olarak görüyorsa, öğrenenler kaçınılmaz olarak diploma ve başarıların peşinden koşacaktır. İnsanları kullanmak, tüm öğretme ve yetiştirme sürecini olumsuz etkileyen bir çıktıdır.
Büyük, zorlu hedefler, ancak belirlenmeli ve bunlar için çaba gösterilmelidir
Bakan, 71 sayılı Karar'da belirlenen hedeflerden bahsederken özellikle şunları kaydetti: "Vietnam, 2045 yılına kadar, dünyanın ilk 20 ülkesi arasında yer alan, modern, eşitlikçi ve yüksek kaliteli bir ulusal eğitim sistemine sahip olacak."
Bu büyük ve zorlu bir hedef, ancak kaçınılmaz, bunun için çabalamalı ve bunu gerçeğe dönüştürmeliyiz. Çünkü ülkemizin gelişmiş bir ülke, dünyanın ilk 20 ülkesi arasında yer almasını istiyorsak, eğitim sistemimizin de bu grupta olması gerekir, başka türlüsü mümkün değil.
Bakan ayrıca, 71 Sayılı Karar'ın, eğitimi yeniden konumlandıran, eğitim ve öğretimin misyonunu yeniden tanımlayan yeni bir vizyonu temsil ettiğini ve "eğitim ve öğretimin, ulusun geleceğini belirleyen en önemli ulusal politika" olduğunu vurguladı. Buradan hareketle, eğitime yönelik yeni bir tutum ve yeni bir yöntem de gerekiyor. Eğitim ve öğretim, ulusun geleceğini belirlerken, kayıtsız, umursamaz, orantısız bir şekilde kaygılı olamaz... Karar'ı incelerken, eğitim sektörü de bu sorumluluğa uygun düşünce ve eylemleri değiştirme konusunu gündeme getirdi.
Bakan'a göre vizyonla ilgili bir diğer nokta da, 71 sayılı Kararname'nin tek bir alan için çıkarılmış olması, ancak ulusun ve ülkenin kalkınmasına dair genel vizyonun bir parçası olmasıdır. Yani, eğitimi ayrı bir alan olarak ele almak yerine, ülkenin genel kalkınması içinde eğitimi tanımak, şekillendirmek ve yaratmaktır. Eğitim arzusu, tüm ulusun ortak özlemlerinde yatmaktadır; eğitime yönelik çözümler, daha büyük sorunların çözümlerinin bir parçasıdır.
Bakan, bu vesileyle 80 yıllık devrimci eğitim sürecine dönüp bakarak şunları söyledi: 1945'te Vietnam Demokratik Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana eğitim ve öğretime her zaman önem verilmiştir. Ancak, ülkenin kalkınma ihtiyaçlarına yanıt olarak eğitimin özel bir konuma yerleştirildiği ve özel talimatlar verildiği iki dönem olmuştur.
İlki, ülkenin 1945'teki kuruluşundan hemen sonraydı. İlk görüşmelerde, Başkan Ho Chi Minh'in yayınladığı ilk belgeler eğitimin görevleriydi; o dönemde eğitimin misyonu cehaleti ortadan kaldırmak, eğitimi yaygınlaştırmak ve halkın bilgisini geliştirmekti. Bu dönemde eğitim, bağımsızlık, özgürlük ve sosyalizm çağı için önemli bir faktör olarak belirlendi. Bu vizyon doğrultusunda, son 80 yılda eğitim birçok önemli sonuç elde etti.
Bu noktada, Genel Sekreter, Politbüro ve Parti Merkez Komitesi yeni dönem -ulusal kalkınma dönemi- için hedef ve özlemlerini ortaya koyarken, eğitim ve öğretim geleceğin belirleyici unsuru haline geldi. 71 sayılı Karar ise yeni şeylerin önünü açarak eğitim ve öğretimde yeni bir devrim başlattı.

Eğitime ilişkin düşünce ve algıda önemli yeniliklere ihtiyaç var
71 sayılı Karar'da "uygulanabilirlik, uygulanabilirlik ve uygulanabilirlik" vurgusunu bir kez daha vurgulayan Bakan, bunun için öncelikle eğitim ve öğretime yönelik düşünce ve farkındalığın yenilenmesi gerektiğini söyledi.
İlk adım, eğitim ve öğretimin rolünü ve gerekliliklerini yeniden algılamak ve yeniden konumlandırmaktır. Yani, eğitimi ülkenin genel kalkınma ihtiyaçları içinde algılamaktır.
Bir sonraki adım, Parti'nin eğitim ve öğretimdeki liderlik rolünü kapsamlı ve sistematik bir şekilde güçlendirmektir. 71 sayılı Karar'daki bir örnek, "kamu eğitim kurumlarında (uluslararası anlaşmalara sahip kamu okulları hariç) okul konseyleri oluşturulmaması" şartıdır. Parti Komitesi Sekreteri'nin aynı zamanda eğitim kurumunun başkanı olarak görevlendirilmesi.
Kamu sorunlarını çözmek için doğan ve ulusal hedeflere hizmet etmek için kurulan devlet okullarının misyonu, değişmesi gereken bir algıdır. Örneğin, devlet üniversitelerinin toplumsal ihtiyaçları karşılamak için bölümler açması zorunludur, ancak kolay eğilimleri takip edip, ülkenin ihtiyaç duyduğu ancak zor ve kârlı olmayan yeni bilim ve teknoloji alanları yetiştirme görevini göz ardı edemezler. Bu noktada, görev atamaları yapmak, okullardan eğitim düzenlemelerini talep etmek ve uygulama planları yapmak gerekir. Bu nedenle, Parti örgütünün devlet okulu sistemi için yönlendirme, komuta ve liderlik rolü, ülkenin atılım aşamasındaki kalkınma sürecine insan kaynakları hazırlamak ve güçlü bir bilim ve teknoloji ekibine sahip olmak için her zamankinden daha acildir.
Sırada, devletin eğitim ve öğretimdeki rolünün yeniden tanımlanması var. 71 sayılı Karar, devletin, yalnızca okul öncesi ve genel eğitim değil, aynı zamanda üniversiteler ve mesleki eğitim de dahil olmak üzere tüm eğitim ve öğretim sistemini güvence altına alarak öncü bir rol oynadığını ve aynı zamanda eğitim için azami toplumsal kaynağı harekete geçirdiğini tekrar tekrar vurgulamaktadır. Ancak o zaman devlet, eğitim ve öğretimin gelişimini hızlandırabilir.
Devletin rolü yeniden tanımlanırken birçok yeni politika çıkarılacak. Okul birleştirme süreci hızlanacak. Genel öğrenciler için ücretsiz eğitim ve özel okul öğrencileri için eğitim desteği uygulamaya koyduk; 3-4 yaş arası çocuklar için evrensel eğitim başlattık...; sınır bölgelerinde çok katlı yatılı okullar inşa etme kampanyası başlattık... Özellikle, Eğitim ve Öğretim Bakanlığı'na eğitim ve öğretimin kalitesini modernize etmek ve iyileştirmek için bir Ulusal Hedef Programı geliştirme görevi verildi. Bu Ulusal Hedef Programı, devletin öncü bir rol oynayacağını teyit etmeyi amaçlıyor; bu çok önemli bir vizyon ve bakış açısı.
Düşünce ve algıda bir diğer yeni nokta ise eğitimde özerklik meselesidir. Genel eğitimdeki özerkliğin mesleki eğitim ve üniversitelerden farklı olduğunu belirten Bakan, özerkliğe ilişkin 71 sayılı Karar'ın temel bir maddesini "Mali özerklik düzeyine bakılmaksızın yükseköğretim kurumları ve mesleki eğitim kurumları için tam ve kapsamlı özerkliğin sağlanması" olarak sıralamıştır.
Çözümler konusunda ise Bakan, "Eğitim ve öğretimin geliştirilmesinde atılım yapmak için farkındalığı artırma, düşünce ve eylemde yenilikçilik ve güçlü siyasi kararlılık belirleme" konusunun da ön plana çıkarıldığını söyledi.
Diğer önemli çözüm grupları şunlardır: Kurumları güçlü bir şekilde yenilemek, eğitim ve öğretimin geliştirilmesi için benzersiz ve olağanüstü mekanizmalar ve politikalar oluşturmak; Etik, zekâ, fiziksel uygunluk ve estetik alanlarında kapsamlı eğitimi güçlendirmek, yeni dönemde Vietnam halkı için bir değerler sistemi oluşturmak;
Kapsamlı dijital dönüşüm, dijital teknolojinin ve yapay zekanın eğitim ve öğretimde yaygınlaştırılması ve güçlü bir şekilde uygulanması; Öğretmen ekibi ve standart okul tesislerinin oluşturulmasına, okul öncesi ve genel eğitimin kalitesinin iyileştirilmesine odaklanılması
Mesleki eğitimi yeniden düzenlemek ve modernize etmek, yüksek vasıflı insan kaynağının geliştirilmesinde atılımlar yaratmak; Üniversite eğitimini modernize etmek ve iyileştirmek, yüksek vasıflı ve yetenekli insan kaynağının geliştirilmesinde atılımlar yaratmak, araştırma ve inovasyona öncülük etmek; Eğitim ve öğretimde derin uluslararası işbirliğini ve entegrasyonu teşvik etmek.
Uygulama sırasında yerel hususlar
71 Sayılı Kararı uygulayan Eğitim ve Öğretim Bakanlığı, Hükümete 281/NQ-CP sayılı Eylem Programı'nı yayınlamasını tavsiye etti; Eğitim ve Öğretim Bakanlığı da sektör için bir eylem planı hazırladı ve bunu kararlılıkla uyguladı. Özellikle önemli ve acil görev, Eğitim Kanunu, Yükseköğretim Kanunu (Değişik) ve Mesleki Eğitim Kanunu'nun (Değişik) bazı maddelerini değiştiren ve tamamlayan Kanun'un tamamlanmasıdır. Planlandığı gibi kabul edilirse, her üç kanun da Öğretmenler Kanunu ile birlikte 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek; bununla birlikte, bir dizi kararname ve genelge yayınlanarak eğitim ve öğretimin işleyişi için neredeyse tamamen yeni bir kurumsal temel oluşturulacaktır.
Yeni yasal belgeleri incelemenin ve derinlemesine kavramanın önemini vurgulayan Bakan, propaganda ve kitlesel seferberlik alanında çalışan yetkililerin, 71 Sayılı Karar'daki düşünce ve algıları netleştirmek için tartışmalara öncelik vermelerini ve böylece özellikle ebeveynler arasında önemli bir görev konusunda toplumsal mutabakat sağlamalarını umduğunu belirtti. "Ebeveyn seferberliği" çalışması iyi yapılmazsa ve ebeveynler anlayıp paylaşmazsa, inovasyonun hayata geçirilmesi çok zor olacaktır.
Bakan'ın değindiği bir diğer konu, yerel Parti komitelerine 71 Sayılı Karar'ı uygulamak için derhal eylem planları hazırlamaları konusunda tavsiyelerde bulunmak üzere yapılan proaktif çalışmalardı. Bakan, bir dizi sınır iline yaptığı çalışma gezileri aracılığıyla coşkulu ve olumlu havayı takdir etti, ancak birçok yerel yönetim hâlâ plan geliştirme sürecinde. Bu süreçte, Eğitim ve Öğretim Bakanlığı Parti Komitesi'nden destek gerekirse, yerel yönetimler taslak eylem planlarını görüşebilir ve görüş almak üzere gönderebilir. Bakan, bunun göz ardı edilemeyecek ve geciktirilemeyecek bir görev olduğunu vurguladı.
Bunun yanında yerel personelin eğitim tesislerini makul bir şekilde düzenlemesi ve dikkatli bir şekilde görevlendirmesi; görevlendirilen tüm öğretmenleri işe almaya özen göstermesi; tesislerin sağlanmasına dikkat etmesi, 2030 yılına kadar eğitim tesislerinin %100'ünün sağlamlaştırılması için çaba göstermesi; dijital dönüşümü güçlendirmesi ve eğitimde yapay zekayı uygulaması ancak güvenliği sağlamak için kontrollü bir şekilde uygulaması gerekmektedir.
Bakan ayrıca, öğrencilerin kapsamlı bir şekilde geliştirilmesi amacıyla yeni derslerin etkili bir şekilde uygulanmasının sağlanması gerektiğini; ancak mekanik anlamadan kaçınılması gerektiğini, sanat, güzel sanatlar vb. yoluyla insan gelişiminin her yerde aynı anda ve benzer şekilde yapılması gerektiğini kaydetti.
Kaynak: https://giaoducthoidai.vn/nang-cao-nhan-thuc-doi-moi-tu-duy-va-hanh-dong-de-dot-pha-phat-trien-gd-dt-post756386.html






Yorum (0)