Birleşik Krallık'ta COVID-19 salgını sırasında nadir görülen otoimmün hastalık vakalarındaki artış, yeni bir sendromun keşfedilmesine yol açtı. Bu, COVID-19 ile bağlantılı ve yaşamı tehdit eden akciğer hastalığına neden olabilen yeni bir otoimmün sendromdur.
Bilim insanlarının "COVID-19 ile Eşzamanlı MDA5 Otoimmün İnterstisyel Pnömoniti" veya kısaca MIP-C olarak adlandırdığı bu sendrom, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücuda saldırdığı nadir ve ciddi bir rahatsızlıktır. En kötü durumlarda, akciğerler o kadar yara alır ve sertleşir ki, onları kurtarmanın tek yolu tam akciğer naklidir.

Bilim insanları, COVID-19 ile bağlantılı olabilecek bir otoimmün sendrom keşfettiklerini söylüyor. (Fotoğraf: Christoph Burgstedt/ Science Photo Library)
Ancak vakaların yalnızca küçük bir kısmı akciğerleri ilgilendiriyor. İngiltere'deki Leeds Üniversitesi'nde romatolog olan ve yeni hastalığın modellerini ilk inceleyen Dr. Dennis McGonagle, "İncelediğimiz vakaların üçte ikisinde akciğer hastalığı yoktu," dedi. "Ancak sekiz vakanın, onlara sunabildiğimiz tüm ileri teknoloji tedavilere rağmen hızla ilerlediğini ve öldüğünü gördük."
McGonagle ve meslektaşları, şimdiye kadar toplamda 60 sendrom vakası tespit etti. Araştırmalarını eBioMedicine dergisinin Mayıs sayısında yayınladılar.
McGonagle, hastalığın çoğunlukla Asya kökenli kadınları etkileyen dermatomiyozit MDA5 adı verilen bilinen bir rahatsızlığa benzediğini söylüyor. Hastalarda eklem ağrısı, kas iltihabı ve deri döküntüleri görülürken, vakaların üçte ikisinde yaşamı tehdit eden akciğer hasarına yol açabiliyor. MDA5 dermatomiyoziti, bağışıklık sisteminin kendi proteinlerinden birine, normalde RNA virüslerini tespit etmeye yardımcı olan MDA5 adlı bir proteine saldırmasıyla ortaya çıkıyor. Bu virüsler arasında grip, Ebola ve COVID-19'a neden olanlar da yer alıyor.
McGonagle, yeni araştırmaların koronavirüs RNA'sına, Covid-19 aşısına veya her ikisine maruz kalmanın bazen anti-MDA5 antikorlarının üretimini tetikleyebileceğini gösterdiğini söyledi.
Normalde MDA5, bir hücredeki viral RNA'yı algıladığında aktive olur ve vücudu virüsle savaşmak için antikor üretmeye yönlendirir. Ancak MIP-C'li kişilerde bu bağışıklık tepkisi ters gider. McGonagle, ya vücudun MDA5 proteinini yabancı bir protein olarak algılayıp saldırdığını ya da RNA'nın o kadar güçlü bir bağışıklık tepkisi tetiklediğini ve MDA5 de dahil olmak üzere vücudun kendi proteinlerinin bağışıklık saldırısının hedefi haline geldiğini öne sürüyor.
Araştırmacılar, IFIH1 aktivasyonuna interlökin-15 (IL-15) adı verilen bir iltihap proteininin yüksek seviyelerinin eşlik ettiğini buldu. IL-15, normalde enfekte hücreleri öldüren ancak bazen vücudun kendi hücrelerine saldırabilen bir bağışıklık hücresi sınıfını aktive eder.
Kaynak






Yorum (0)