
Demir cevheri fiyatları üst üste ikinci seansta düşüş yaşadı.
Piyasanın genel düşüş trendinin dışında kalmayan metal grubu, dün demir cevheri fiyatlarının %1 daha düşerek 106,05 USD/tona gerilemesiyle satış baskısıyla karşı karşıya kalmaya devam etti. Bu düşüş, fiyatların geçen hafta bir aydan uzun süredir en yüksek seviyesine ulaşmasının hemen ardından gerçekleşti. Bu durum, önceki artışın çoğunlukla kısa vadeli olduğunu ve arz ve talep sinyallerinin daha az olumlu olmasıyla hızla ortadan kalktığını gösteriyor.
Vietnam Emtia Borsası'na (MXV) göre, soğutma arzı sıkıntısı endişeleri demir cevheri fiyatlarını düşüren ana etken. Simandou madeninden (Gine) 200.000 tonluk yüksek kaliteli cevherin ilk sevkiyatının gelecek yılın Ocak ayı ortasında Zhejiang limanına ulaşması bekleniyor. Projenin tam kapasiteyle faaliyete geçmesiyle birlikte yıllık 120 milyon tona kadar cevher üretebileceği beklentisi, piyasanın daha bol arz beklentisine katkıda bulunuyor. Bu bağlamda, geçen haftaki artışın ardından gelen kâr amaçlı faaliyetler fiyatlar üzerinde daha fazla baskı oluşturdu.

Ayrıca, dünyanın en büyük tüketici pazarı olan Çin'deki talepte iyileşme görülmedi. Limanlardaki cevher stokları, çelik fabrikalarının tüketim temposunun yavaşladığını yansıtarak 142,4 milyon tona yükseldi. Ekim ayında ham çelik üretimi aynı döneme göre %12, pik demir üretimi ise yaklaşık %7 azalırken, çelik sektörü PMI endeksi 50 puan eşiğinin altında kalmaya devam ederek üretimde daralmaya işaret ediyor. Piyasa yıl sonunda düşük tüketim dönemine girerken, kısa vadede talebin toparlanma olasılığı daha da sınırlı.
İhracat üretimi de zayıftı. Çin'in nihai çelik üretimi Ekim ayında aylık bazda %6,5, yıllık bazda ise %12'den fazla düştü. Bunun nedeni, daha fazla ülkenin ticaret engelleri getirmesi ve sektörün zayıf iç talebi dengelemesini zorlaştırmasıydı.
Arzın azalması, stokların artması ve sürekli zayıf kalan aşağı yönlü talebin birleşimi, demir cevheri piyasasına iki kat baskı uyguluyor ve fiyatların yakın vadede düzeltme riski altında kalmasına neden oluyor.
Arz baskısı palmiye yağı fiyatlarını düşürüyor
Dünkü işlem seansının sonunda, endüstriyel hammadde grubu, 9 üründen 6'sının aynı anda değer kaybetmesiyle baskın bir satış baskısı kaydetti. Özellikle, Malezya palmiye yağının Ocak vadeli fiyatı yaklaşık %1,5 düşüşle 991,2 ABD doları/tona geriledi. MXV, fiyatlardaki aşağı yönlü baskının, Malezya'da hem üretim hem de stokların keskin bir şekilde artmasıyla birlikte arz fazlası endişelerinden kaynaklandığını belirtti.
Malezya Palm Yağı Birliği'nin (MPOA) verilerine göre, ülkenin 1-20 Kasım dönemindeki palm yağı üretiminin, Kasım ayında yağışlı mevsim nedeniyle üretimin genellikle düştüğü mevsimsel modelin aksine, bir önceki aya göre %3,24 oranında arttığı tahmin ediliyor. Yavaşlayan ihracatla birlikte arzdaki beklenmedik artış, stokları endişe verici bir seviyeye taşıdı ve palm yağı stokları Ekim ayında 2,46 milyon tona ulaşarak, uzun yılların aynı dönemine kıyasla rekor seviyeye ulaştı.
SunSirs'in verilerine göre, Malezya'nın palmiye yağı ihracatı Kasım ayının ilk 20 gününde bir önceki aya göre %14,1 - %20,5 arasında keskin bir düşüş yaşadı. Bu zayıflayan ivmeyle birlikte, Kasım ayında stokların artmaya devam etmesi ve muhtemelen 2,60 - 2,70 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu durum, arz artarken üretimin azalmasıyla fiyatlar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.

Çin'de palm yağı ithalatına yönelik zayıf talep, pazarın toparlanmasını sınırlıyor. SunSirs, Aralık ayı teslimatlı alımların, esas olarak Çinli ithalatçıları temkinli tutan cazip olmayan ithalat marjları nedeniyle çok düşük kaldığını belirtti.
Öte yandan Hindistan, palmiye yağı fiyatlarına önemli bir destek olarak öne çıktı. Ülke, yüksek fiyatlar nedeniyle diğer bitkisel yağ ithalatını önemli ölçüde azalttı; soya yağı ithalatı %12 düşüşle 400.000 tona, ayçiçek yağı ithalatı ise %44 düşüşle iki yılın en düşük seviyesi olan 145.000 tona geriledi. Ancak, fiyat rekabeti sayesinde Kasım ayında palmiye yağı ithalatı Ekim ayına göre %4,6 artarak 630.000 tona yükseldi.
Endonezya'dan gelen arz tarafında ise piyasa, doğal afet endişelerinden güven verici bir sinyal aldı. Endonezya Palm Yağı Birliği (GAPKI), Sumatra adasında son dönemde yaşanan şiddetli sel ve heyelanların 2025 yılında ülkenin palm yağı üretimi üzerinde önemli bir etki yaratmayacağını doğruladı. GAPKI Başkanı Eddy Martono, Aceh Tamiang'da şu ana kadar yalnızca bir şirketin tank onarımı için üretimi geçici olarak durdurmak zorunda kaldığını, Batı Sumatra ve Kuzey Sumatra gibi önemli bölgelerde ise plantasyonlarda herhangi bir aksama yaşanmadığını, ancak Aceh limanına ulaşım altyapısının hala onarıldığını söyledi. Bu bilgi, dünyanın en büyük palm yağı üreticisinin tedarik zincirinde aksama riskiyle ilgili endişeleri azaltmaya yardımcı oluyor.
Kaynak: https://baotintuc.vn/thi-truong-tien-te/thi-truong-hang-hoa-mo-cua-trong-sac-do-mxvindex-giam-gan-14-20251209091302659.htm










Yorum (0)