Vietnam.vn - Nền tảng quảng bá Việt Nam

Çin yılda 300.000 robot kuruyor: Rakipsiz bir yarış

(Dan Tri) - Çin, dünyanın geri kalanının toplamından daha fazla olan 300.000 yeni robotla sert bir uyarıda bulunuyor. Batı, bu otomasyon yarışında hızlanmazsa geride kalma riskiyle karşı karşıya.

Báo Dân tríBáo Dân trí07/12/2025

Çin'in robotik endüstrisinin yükselişinin hikayesi, Kasım ayı ortalarında sosyal ağ X'te (eski adıyla Twitter) yaşanan hararetli bir tartışmayla patlak verdi. İlgi odağı, Shenzhen merkezli bir teknoloji "tek boynuzlu atı" olan UBTECH Robotics'ti.

Şirket, yüzlerce Walker S2 insansı robotunun bir depoda sıraya dizildiği, başlarını çevirip kollarını aynı anda salladıkları ve bir nakliye konteynerine girdikleri videoyu yayınladığında, izleyicilerin aklına hemen bilimkurgu filmi "Ben, Robot" geldi. Sahne o kadar akıcı, o kadar senkronize ve o kadar fütüristikti ki, ABD'nin önde gelen robotik şirketlerinden Figure'in kurucusu ve CEO'su Brett Adcock gözlerine inanamadı.

"Yansımaya bakın. Öndeki robot gerçek, arkasındaki her şey sahte. Tavan lambasının yansımasına baktığınızda bile CGI (bilgisayarda oluşturulmuş görüntü) olduğunu anlayabilirsiniz," diye iddia etti Amerikalı CEO kişisel sayfasında. Bu suçlama sadece teknik bir yorum değil, aynı zamanda Batı'nın genel psikolojisini de yansıtıyor: Çin teknolojisinin gerçek yeteneklerine dair derin bir şüphecilik.

Ancak bu şüpheye verilen yanıt sessizlik değil, UBTECH'in güçlü bir onayıydı. Şirket temsilcisi, videonun "%100 gerçek görüntüler" olduğunu, tek seferde çekildiğini iddia etti ve eleştirmenleri "gözlerini açmak" için doğrudan Shenzhen'e davet etti. Onlara göre, Amerikalıların şüphesi, Çin'in tedarik zinciri gücünü ve geniş ölçekli üretim kapasitesini anlamamasından kaynaklanıyor.

Trung Quốc lắp 300.000 robot/năm: Cuộc đua không đối thủ - 1

Çin'in robot ordusu o kadar mükemmel ki, Amerikalı bir robot şirketinin CEO'su şöyle suçladı: "Bu kesinlikle sahte." (Fotoğraf: UBTech).

Bu "doğru-yanlış" hikâyesi buzdağının sadece görünen kısmı. Batılı yatırımcıların ve politikacıların karşı karşıya olduğu bir gerçeği gözler önüne seriyor: Çin artık düşük maliyetli bir üretim fabrikası değil, tüm dünyayı tedirgin eden bir hız ve ölçekle kendini bir robotik devine dönüştürüyor.

Fabrikadaki robot akını ve pozisyonlardaki dramatik değişim

Uluslararası Robotik Federasyonu'nun (IFR) son raporuna göre, küresel robot endüstrisinde sessiz ama sert bir "taht değişimi" yaşanıyor.

Çin, fabrikalara robot yerleştirme yarışında artık açık ara lider. Sadece geçen yıl, ülkedeki fabrikalar yaklaşık 300.000 yeni robot kurdu. Bu sadece bir rekor değil, aynı zamanda korkutucu bir istatistik: Çin, dünyanın geri kalanının toplamından daha fazla yeni robot kurdu.

Bu farkı daha iyi anlamak için dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'ye bakalım. Orada aynı dönemde fabrikalar sadece 34.000 civarında robot kurdu.

Bu eşitsizlik bir tesadüf değil. Pekin'in robotik teknolojisini ekonomiyi yeniden yapılandırmada stratejik bir cephe olarak belirlediği "Çin Malı 2025" adlı uzun vadeli bir ulusal stratejinin sonucudur. On yıldan fazla bir süredir, devlet bütçesinden büyük miktarda sermaye ve devlet bankalarından imtiyazlı krediler sektöre akarak benzeri görülmemiş bir ivme yaratmıştır.

Batılı rakipler için daha endişe verici olan ise, Çin'in sadece ithal edip kullanmaması. Teknolojide hızla ustalaşıyor. Geçmişte Çin fabrikaları Japon veya Alman robot kollarıyla doluyken, durum değişti. Geçen yıl Çin'de kurulan robotların yaklaşık %60'ı yerli ürünlerdi. Çin'in küresel robot pazarındaki payı %33'e yükselirken, "eski kral" Japonya'nın payı ne yazık ki %29'a düştü.

Analistler, Çin'in başka hiçbir ülkenin sahip olmadığı ikili bir avantaja sahip olduğuna dikkat çekiyor: ürünleri tüketebilecekleri devasa bir iç pazar ve ışık hızında test etme, arızaları giderme ve düzeltme olanağı sağlayan esnek bir donanım üretim kapasitesi. Shenzhen veya Hefei'deki "deneme - yanılma - iyileştirme - yineleme" döngüsü, Silikon Vadisi'ndekinden çok daha hızlı.

Bir prototipin etkili olduğu kanıtlandıktan sonra, buradaki fabrika sistemi sadece birkaç hafta içinde binlerce ünite üretebiliyor. Bu da Amerikalı CEO'nun yapay olduğunu düşündüğü "robot ordusu" imajını açıklıyor.

Trung Quốc lắp 300.000 robot/năm: Cuộc đua không đối thủ - 2

Çin, fabrikalarında robot üretimi ve kurulumu konusunda diğer tüm ülkelerden çok daha hızlı ilerlerken, üçüncü sıradaki ABD çok geride kalıyor (Fotoğraf: NYT).

150 tek boynuzlu atın hayatta kalma savaşı

Köklü endüstriyel robotik (robotik kollar) alanının yanı sıra, daha da çetin bir yarış yaşanıyor: İnsansı robotlar. Çin'deki rekabetin "erime potası"na ulaştığı yer burası.

Bu yılın başında, dünya çapında insansı robot geliştiren yaklaşık 100 şirket vardı. Ancak sadece birkaç ay sonra, yalnızca Çin'de bu sayı 150'ye yükseldi. Patlama o kadar güçlüydü ki, Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), "tekrarlanan inovasyon" ve kaynak fazlası konusunda uyarıda bulunmak zorunda kaldı.

Peki bu patlamanın sebebi ne? Cevap, ulusal robot atılımı için 138 milyar dolara kadar çıktığı tahmin edilen risk sermayesi ve devlet desteğinin birleşiminde yatıyor. Hangzhou merkezli Unitree Robotics gibi girişimler, temel insansı robotları 6.000 dolar gibi düşük bir fiyata sattığını iddia ederek pazarda devrim yaratıyor. Bu fiyat, Boston Dynamics'in (ABD) on binlerce hatta yüz binlerce dolara mal olan ürünleriyle karşılaştırıldığında "hayal bile edilemeyecek" bir fiyat.

Birçok Batılı iktisatçı bu olguya "balon" adını veriyor. Ancak ekonomi tarihi, balonların her zaman kötü olmadığını gösteriyor. NASA'nın Robotik ve Yapay Zeka bölümünün eski başkanı Dr. Robert Ambrose, Çin'in mevcut durumunu 1990'larda ABD'deki dot-com balonuna benzetiyor. O dönemde bir dizi internet şirketi iflas etmiş, yatırımcılar her şeylerini kaybetmiş, ancak küllerinden Amazon veya Google gibi devler yükselerek dünyaya hükmetmişti.

Çin'de, 150 şirket arasında hayatta kalma baskısı, adeta bir Roma arenası yaratıyor. Hayatta kalabilmek için sürekli yenilik yapmak, maliyetleri düşürmek ve ürünleri mümkün olan en kısa sürede piyasaya sürmek zorunda kalıyorlar. Bu şiddetli rekabet, fiyat ve performans açısından "müthiş" olan ürünlerin arkasındaki itici güçtür. 100 şirket iflas etse bile, kalan 50 şirket, Amerikan şirketlerinin sayısını aşabilir.

Ancak bu "ordunun" ölümcül zayıflığı hâlâ robotların kalbinde yatıyor: yarı iletken çipler ve ileri teknoloji sensörler. Çin, şasiyi, eklemleri ve kontrol yapay zekası programlamasını üretebiliyor, ancak en gelişmiş bileşenler hâlâ Alman veya Japon teknolojisine bağlı. Omdia uzmanı Lian Jye Su'nun da dediği gibi: "Gerçekten birinci sınıf bir insansı robot monte etmek istiyorsanız, içinde neredeyse hiç Çin Malı bileşen olmayacak."

Trung Quốc lắp 300.000 robot/năm: Cuộc đua không đối thủ - 3

Çin'de insansı robot geliştiren yaklaşık 150 işletme bulunuyor (Fotoğraf: UBTech).

Amerika ve Jeopolitiğin Geleceği İçin Bir Uyarı

Robot yarışı bugün artık sadece bir iş veya kâr hikayesi değil, 21. yüzyılın jeopolitik gücünün yeni temeli haline geliyor.

Dr. Robert Ambrose, akılda kalıcı bir benzetme yapıyor: 1900'de New York at arabalarıyla doluydu. Sadece 13 yıl sonra, aynı yer otomobillerin hakimiyetine girdi. Bu hızlı değişim, otomobil endüstrisi sayesinde Amerika'yı ekonomik bir süper güce dönüştürdü. Bugün robotlar da benzer bir rol oynuyor. Bu makine iş gücüne hakim olan ulus, yaşlanan nüfus sorununu çözecek, üretimi ülkeye geri getirecek ve askeri üstünlük elde edecek.

Çin, fabrikadaki her makineyi "incelemek" ve performansı saniyesine kadar optimize etmek için yapay zeka kullanıyor; Batı bunu henüz tam anlamıyla eş zamanlı olarak uygulayamadı. Yapay zeka ve robotların birleşimi (yapay zekanın vücut bulmuş hali), Çin'in giderek artan işçilik maliyetlerini telafi etmesine ve "dünyanın fabrikası" konumunu korumasına yardımcı oluyor.

Bu arada, Amerika Birleşik Devletleri bir zamanlar inovasyonda lider olduğu oyunda geri kalmış gibi görünüyor. Hâlâ parlak zekalara ve "kaotik ama çığır açan" bir girişimcilik kültürüne sahip olmasına rağmen, tutarlı hükümet destek politikalarının eksikliği, Amerikan şirketlerini yarımkürenin diğer tarafındaki rakiplerinden gelen devasa sermaye akışlarının gerisinde bırakıyor.

Dr. Ambrose'un uyarısı, yatırımcılar ve politika yapıcılar için şu anda üzerinde düşünülmesi gereken en derin uyarılardan biri: "Hiçbir şey yapmazsak, Japonya muhtemelen ikinci sıraya yükselecek. Çin kesinlikle bir numara olacak. Peki ya Amerika? Dip yarışına doğru kayacağız. Ve bence geride kalma ihtimali pek de Amerikanvari değil."

Kaynak: https://dantri.com.vn/kinh-doanh/trung-quoc-lap-300000-robotnam-cuoc-dua-khong-doi-thu-20251206211455467.htm


Yorum (0)

Duygularınızı paylaşmak için lütfen bir yorum bırakın!

Aynı konuda

Aynı kategoride

Halk Sanatçısı Xuan Bac, Hoan Kiem Gölü yürüyüş caddesinde 80 çiftin evlenme töreninde "tören yöneticisi" oldu.
Ho Chi Minh şehrindeki Notre Dame Katedrali, 2025 Noel'ini parlak ışıklarla karşıladı
Hanoi kızları Noel sezonu için güzelce "giyiniyor"
Fırtına ve selden sonra aydınlanan Gia Lai'deki Tet krizantem köyü, bitkileri kurtarmak için elektrik kesintisi olmayacağını umuyor.

Aynı yazardan

Miras

Figür

İşletme

Hanoi'deki bir kahve dükkanı, Avrupa'yı andıran Noel atmosferiyle ilgi odağı oldu

Güncel olaylar

Siyasi Sistem

Yerel

Ürün

Footer Banner Agribank
Footer Banner LPBank
Footer Banner MBBank
Footer Banner VNVC
Footer Banner Agribank
Footer Banner LPBank
Footer Banner MBBank
Footer Banner VNVC
Footer Banner Agribank
Footer Banner LPBank
Footer Banner MBBank
Footer Banner VNVC
Footer Banner Agribank
Footer Banner LPBank
Footer Banner MBBank
Footer Banner VNVC