Yaklaşık 50 santigrat derecelik sıcak ortam, yüksek tuzluluk ve asitlik oranıyla birleşince Danakil Çöküntüsü çoğu canlı için cehenneme dönüşüyor.
Volkanik minerallerle dolu göller, çöküntünün yüzeyini kaplıyor. Fotoğraf: Katja Tsvetkova
Kuzey Etiyopya'daki Danakil Çöküntüsü, kaplıcalar, kükürt kaynakları, asit gölleri ve buharlı sıcak buhar sütunlarından oluşan jeolojik bir harikalar diyarıdır. IFL Science'a göre, manzaranın canlı renkleri görsel olarak büyüleyici olsa da, aynı zamanda kıtasal yarılmanın da bir hatırlatıcısıdır.
Dünya kabuğu, gezegenin her yerinde tekdüze bir kalınlıkta katman değildir. Danakil Çöküntüsü gibi yerlerde, kıtasal yarılmanın etkileri canlı mevsim renklerinde belirgindir. Tektonik plakalar birbirinden ayrılarak Danakil Alpleri ve Etiyopya platosu gibi manzaralar oluşturmuştur. Engebeli arazi ve kavurucu sıcak, bölgeye "Cehenneme Açılan Kapı" lakabını kazandırmış olsa da, yerli halk yüzyıllardır burada elle tuz çıkarmaktadır. Burası, lav ve kül katmanlarından oluşan bir tabakalı yanardağdır.
Danakil Çöküntüsü'nün en çarpıcı özelliği Dallol Kükürt Kaynakları'dır. Dallol Yanardağı'nın eteklerinde bulunan sert tuz düzlükleri, neon yeşili, turuncu ve sarı tonlarında akarsular ve kraterlerle doludur. Bu durum, tuzlu suyun kükürt, demir ve bakır gibi volkanik minerallerle karışmasına olanak tanıyan benzersiz topografyanın bir sonucudur.
Klor ve kükürt açısından zengin ortama rağmen, araştırmacılar 2017 yılında Dallol'daki suda yaşamın gelişebileceğini keşfettiler. Suda yaşayan ve aynı anda ısıya, tuzluluğa ve asitliğe dayanabilen bakterilerin varlığına dair kanıtlar buldular.
2013'ten beri Danakil'i inceleyen İtalya'daki Bologna Üniversitesi'nden araştırmacı Barbara Cavalazzi, "Ortam çok zorlu," dedi. "Ortalama öğlen sıcaklığı 48 santigrat dereceye ulaşabiliyor. Bir keresinde 55 santigrat derece ölçtük."
An Khang ( IFL Science'a göre)
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)