Kullanıcılar veri oluşturur, ancak erişim platforma bağlıdır - İllüstrasyon fotoğrafı
Teoride, çoğu büyük bulut platformu, kullanıcıların yükledikleri içeriklerin mülkiyetini koruduğunu iddia eder. Google, Apple ve Microsoft gibi şirketlerin hizmet şartları (TOS) açıkça şöyle der: "Kullanıcılar verilerinin tam mülkiyetine sahiptir." Ancak, nominal mülkiyet, kullanıcıların bu veriler üzerinde tam kontrole sahip olduğu anlamına gelmez.
Gerçekte, verilere erişim, saklama ve hatta kullanım, hizmet sağlayıcının teknik koşullarına ve politikalarına tabidir. Bir hesap kilitlendiğinde, politika ihlalleri nedeniyle (kasıtlı olmasa bile) veya platform hizmet vermeyi durdurduğunda, kullanıcılar oluşturdukları verilere erişimi tamamen kaybedebilir.
Bulut bir kasa değil ve anahtarı sizde değil.
İçerik ihlalleri nedeniyle bulut hesapları aniden kilitlendiğinde birçok kişi her şeyini kaybetti. Veriler donduruldu, erişim engellendi ve aile fotoğraflarından iş kayıtlarına kadar depolanan her şey aniden iz bırakmadan kayboldu.
Gerçek şu ki: Bulutta veri depoladığınızda, bir sağlayıcıdan alan kiralıyorsunuz ve bu "veri ambarının" anahtarları onlarda. İşler yolunda gittiğinde ona erişebilirsiniz, ancak karşı taraf kapatmaya karar verirse kapıyı kendiniz açamazsınız.
Daha da kötüsü, bazı yasal durumlarda, verileriniz bilginiz dışında üçüncü taraflarla paylaşılabilir veya erişilebilir. Bu, "nominal mülkiyet" ile "fiili kontrolün kaybı" arasındaki ince çizgidir.
Dahili veya harici bulut: Verinin gücü kimde?
Vietnam'da bulut kullanımı artık kişisel bir tercih değil, yaşam ve iş hayatında standart bir trend haline geldi. Ancak pazar payının büyük kısmı hâlâ Google, Microsoft veya Amazon Web Services gibi yabancı hizmetlere ait.
VNPT Cloud, Viettel Cloud veya VNG Cloud gibi yerel bulut platformları altyapı açısından hızla gelişiyor, ancak hâlâ yeterince rekabetçi bir ekosistem oluşturmakta ve bireysel kullanıcıların güvenini kazanmakta zorluk çekiyorlar.
Bu arada, Siber Güvenlik Kanunu veya Kişisel Verilerin Korunması Hakkında 13/2023 sayılı Kararname gibi yasal düzenlemeler, önemli verilerin yurt içinde saklanması sorumluluğunu açıkça ortaya koymuştur. Ancak şu soru hala ortada: Bireysel kullanıcılar gerçekten korunuyor mu ve verileri üzerinde kontrol sahibi mi?
Gerçek şu ki çoğu kullanıcı, kendi dijital varlıklarına erişimlerinin kesilmesi durumunu öngörmeden, "Benim olan benimdir" düşüncesine inanıyor.
Veriler artık kişisel cihazlarda değil, bağımsız olarak şifrelenmiyor ve yedek kopyaları yok. Bunlar, günümüz dijital çağının üç kritik zayıflığı. Ve belirtmekte fayda var ki, her zaman kullanıcının hatası değildir. Algoritmada küçük bir değişiklik, politikada bir değişiklik veya sistemden gelen otomatik bir eylem, herhangi bir tartışma veya "yargılama" olmaksızın verilere erişimi tamamen engelleyebilir.
Günümüzde veri, yalnızca bilgiden ibaret değil; hafıza, emek, kimlik ve güçtür. Ancak dijital dünyada , bu güç, farkında bile olmadan birçok kişi tarafından, varlıklarına erişimleri engellenene kadar elinde tutuluyor.
Bulutun rahatlığı inkar edilemez, ancak bu kadar kolay olması, sınırlamaları ve potansiyel riskleri unutturuyor. "Bulutta yaşama" çağında, en önemli şeylerin yalnızca öznellik yüzünden elinizden uçup gitmesine izin vermeyin.
Bulutu kullanırken veriler nasıl güvende tutulur?
- Her zaman bir yedek kopyanız olsun: Sadece buluta kaydetmeyin, USB veya sabit diskinize de kaydedin.
- Özel dosyalarınızı şifreyle koruyun: Şifrelemek için WinRAR, PDF veya mevcut bir yazılım kullanın.
- Vietnam'da bulunan sunuculara sahip bulut hizmetlerine öncelik verin: VNPT Cloud, Viettel Cloud gibi, bir sorun olduğunda destek almak kolaydır.
- İki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) etkinleştirin: Şifreniz açığa çıkarsa hesabınızı korumanıza yardımcı olur.
- Kullanım koşullarını dikkatlice okuyun: Verileriniz üzerindeki haklarınızın neler olduğunu öğrenin.
Kaynak: https://tuoitre.vn/du-lieu-tren-cloud-ban-co-that-su-quan-ly-2025071115145279.htm
Yorum (0)