Manuel fiyat listelemenin sınırlamaları
Şimdiye kadar süpermarketler çoğunlukla "pirinç bazlı" teknolojiyi kullanıyordu; bu, bir ürünün fiyatının değişmesi gerektiğinde, bir çalışanın raflardaki fiyat yazılı kağıdı değiştirmesi anlamına geliyordu. Perakende sektöründe kullanılan nadir teknolojilerden biri de, süpermarketlerin fiyatları daha hızlı güncellemesine yardımcı olan elektronik kartlardır. Ancak elektronik kartların sorunu, ilk maliyetinin yüksek olması ve liste fiyatının nadiren değişmesi, dolayısıyla yatırım verimliliğinin düşük olmasıdır.
Yapay zeka tam da bu noktada devreye giriyor. Esnek olmayan ve hataya açık manuel fiyatlandırma stratejileri yerine, yapay zeka, ürün fiyatlarını gerçek zamanlı verilere göre optimize etme olanağı sunuyor. Bu, perakendecilerin kârlarını en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteriler için daha adil ve daha cazip bir alışveriş ortamı yaratıyor.
Ulusal Ağırlık ve Ölçüler Konseyi'nin (NCWM) bir tahminine göre, ortalama bir süpermarkette yaklaşık 30.000 farklı ürün sergileniyor. Fiyatlar karton üzerine yazılsaydı, tek bir çalışan saatte yalnızca yaklaşık 60-80 sterlin güncelleyebilirdi.
Bu durum, süpermarketlerin ürünlerin satış fiyatlarını değiştirme konusunda isteksiz olmalarına neden oluyor çünkü bu çok zaman alıyor. Üstelik manuel süreç hatalara açık. NCWM 2024 raporu, süpermarketlerdeki fiyat listelerinin yaklaşık %1,7'sinin hatalı olduğunu, yani ortalama 510 ürünün fiyatının hatalı olduğunu ortaya koydu. Küresel yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey tarafından yapılan bir araştırma ise, süpermarketlerin fiyat listeleme hataları nedeniyle %2'ye kadar gelir kaybedebileceğini gösteriyor.
Geleneksel fiyat listeleme yönteminin süpermarketlerin ve mağazaların fiyatlarını uygun şekilde ayarlamasını yavaşlatmasının yanı sıra, hataya da açık olduğu ve müşteri güvenini azalttığı açıktır.
Süpermarketlerin yeni "silahı"
Yapay zekayı fiyatlandırma stratejilerine entegre etmek, perakendecilere birçok rekabet avantajı sağlayabilir. İlk olarak, yapay zeka araçları pazar tepkisini otomatikleştirir ve hızlandırır. Binlerce rakibin fiyatlarını sürekli olarak izleyebilir ve perakendecilerin gelir fırsatlarını kaçırmamalarını sağlamak için fiyatları otomatik olarak ayarlayabilirler. Walmart ve Amazon gibi büyük oyuncular, yapay zeka entegre fiyatlandırma sistemlerini uyguladıktan sonra satışlarını %5-10 artırarak bu yaklaşımın etkinliğini kanıtlamıştır.
İkincisi, yapay zeka, perakende sektörünün en büyük zorluklarından biri olan doğru pazar talebi tahminine dayalı kâr optimizasyonunu mümkün kılar. Yapay zeka, talebi tahmin etmek için büyük miktarda veriyi analiz edebilir ve perakendecilerin aşırı stok veya stok tükenmesini önlemelerine yardımcı olarak yoğun ve düşük sezonlarda kâr marjlarını en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olabilir. Örneğin, "kamp malzemeleri" anahtar kelimesinde bir artış tespit eden bir açık hava ekipmanı web sitesi, yoğun talebi tahmin etmek için envanteri artırabilir veya fiyatları yükseltebilir.
Son olarak, yapay zeka perakendecilere derinlemesine ve ayrıntılı pazar içgörüleri sağlar. Büyük dil modelleri (LLM'ler), birden fazla kaynaktan veri toplayıp yapılandırabilir ve bu sayede yalnızca aynı ürünleri değil, aynı zamanda markalar arasında benzer ürünleri de karşılaştırabilirler. Bu, perakendecilerin bütünsel bir bakış açısı kazanmalarına ve tüm ürün portföylerinde rekabetçi kalmalarına olanak tanır.
Tüketiciler faydalanıyor
Yapay zeka destekli fiyatlandırmaya geçiş sadece işletmeler için değil, tüketiciler için de bireysel ihtiyaçlarına daha uygun bir alışveriş ortamından faydalanıyor.
En belirgin fayda, perakendecilerin rakiplerini izlemek için yapay zekayı kullanmasıyla fiyatların daha rekabetçi hale gelecek olmasıdır. Ayrıca, gerçek zamanlı verilere dayalı fiyatlandırma, manuel işlemlerden kaynaklanan hataları ortadan kaldırarak müşterilerden sistem hataları nedeniyle ek ücret alınmasını önler.
Yapay zeka ayrıca kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi sunar. Herkes için tek bir fiyat yerine, yapay zeka her müşterinin satın alma geçmişini analiz ederek uygun indirimler ve teklifler sunabilir. Finansal danışmanlık firması BCG tarafından yapılan bir araştırma, kişiselleştirilmiş fiyatlandırma stratejilerinin müşteri sadakatini %15'e kadar artırabileceğini ortaya koydu. Bu, müşterilerin kendilerini değerli hissetmelerini sağlamanın yanı sıra, gerçekten ilgilendikleri ürünlerde tasarruf etmelerine de yardımcı olur.
Son olarak, yapay zeka, ürünlerin algılanan değere göre fiyatlandırılmasına yardımcı olur. Yorumları, sosyal medya yorumlarını ve diğer çevrimiçi geri bildirimleri analiz ederek, yapay zeka bir ürünün algılanan değerini belirleyebilir ve satın almak isteyenler için fiyatı buna göre ayarlayabilir. Bu, fiyatın yalnızca üretim maliyetini değil, aynı zamanda ürünün müşteriye sağladığı kalite ve memnuniyeti de yansıtmasını sağlar.
Teknolojik gelişmelerle birlikte yapay zekâ, süpermarketlerin ve mağazaların fiyat listeleme biçimini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hem iş verimliliğini hem de rekabet gücünü artırmak için düşünme biçimlerini de değiştiriyor. Yakın gelecekte, bir ürünün fiyatı artık sabit bir sayı değil, sürekli optimize edilmiş bir veri akışı olacak ve bu da daha adil bir pazar yaratarak hem alıcılara hem de satıcılara daha fazla fayda sağlayacak. Yapay zekâ, bir bakıma perakende sektörüne yeni bir soluk getirecek "sihirli değnek" olma vaadinde bulunuyor.
Kaynak: https://baotintuc.vn/khoa-hoc-cong-nghe/dua-than-ai-cham-vao-nganh-ban-le-20251005070606498.htm
Yorum (0)