Güne sağlık haberleriyle başlayan okuyucularımız ayrıca şu yazıları da okuyabilirler: Diyabet hastaları kolesterolü düşürmek için ne yemeli?; Banyo kapısı kullanıldıktan sonra kapatılmalı mı yoksa açılmalı mı?...
Yüksek tansiyon ile anksiyete arasındaki bağlantı nedir?
Yüksek tansiyon ve anksiyete karmaşık bir şekilde bağlantılıdır. Uzun süreli anksiyete yüksek tansiyona neden olmaz, ancak anksiyete atakları tansiyonu geçici olarak yükseltebilir. Aynı zamanda, yüksek tansiyon bazı kişilerde anksiyeteyi tetikleyebilir.
Yüksek tansiyon, terleme, kalp çarpıntısı, nefes darlığı gibi belirtilerle kaygıya yol açabilir.
Yüksek tansiyon ve anksiyete arasındaki bağlantıyı anlamak, her ikisini de etkili bir şekilde yönetmenize yardımcı olacaktır. Yüksek tansiyon yaygındır ve dünya çapında milyonlarca insanı etkiler. Bu arada, anksiyete en yaygın psikolojik sorunlardan biridir. Hem yüksek tansiyon hem de anksiyete, her iki rahatsızlık için de ilaçla tedavi edilebilir.
Yüksek tansiyon çeşitli şekillerde kaygıya neden olabilir. Örneğin, yüksek tansiyon terleme, çarpıntı ve nefes darlığı gibi fiziksel semptomlara yol açabilir. Bu semptomlar kaygıyla kolayca karıştırılabilir.
Bu arada, yüksek tansiyon hastalarda kaygıya yol açabilir ve sağlıklarının kötü olup olmadığı veya gelecekte kalp krizi veya felç geçirip geçirmeyecekleri konusunda endişe duymalarına neden olabilir. Bu durum kaygı hissini daha da kötüleştirebilir. Okuyucular bu makale hakkında daha fazla bilgiyi 8 Ocak tarihli sağlık sayfasında okuyabilirler .
Diyabet hastaları kolesterolü düşürmek için ne yemeli?
Diyabet, kan kolesterol seviyelerini artırarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabilir. Beslenme, hem diyabetin hem de yüksek kolesterolün kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynar.
Kan kolesterolünü düşürmek isteyen diyabet hastaları için lif açısından zengin besinler beslenme düzenlerinde neredeyse vazgeçilmezdir. Lif, kan şekeri kontrolünün iyileştirilmesine yardımcı olur ve kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olur.
Lif açısından zengin besinler kan kolesterol seviyelerinin kontrol edilmesine yardımcı olacaktır.
Tam tahıllar, meyveler ve sebzeler önemli lif kaynaklarıdır. Arpa ve yulaf da çözünmeyen lif açısından zengin oldukları için özellikle faydalıdır. Beyaz pirince iyi birer alternatiftirler.
Diyabet hastalarının kan kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmaları için olmazsa olmaz bir diğer besin de protein açısından zengin yağsız ettir. Yağsız etler, özellikle derisiz tavuk, hayvansal yağ oranı düşük ve protein oranı yüksektir. Bu nedenle, yeterli protein alımına dikkat ederken kolesterol konusunda endişelenmenize gerek kalmaz.
Fasulye, özellikle vejetaryenler için harika bir protein kaynağıdır. Nohut, soya fasulyesi, siyah fasulye, mercimek ve diğerleri gibi fasulyeler, diyabet hastaları için çok yönlü ve uygun fiyatlı bir seçenektir. Fasulye sadece protein ve vitamin açısından zengin olmakla kalmaz, aynı zamanda kolesterolü düşürmeye ve aynı zamanda kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olan lif açısından da zengindir. Bu makalenin bir sonraki bölümü 8 Ocak'ta sağlık sayfamızda olacak.
Banyo kapısı kullanımdan sonra kapatılmalı mı yoksa açılmalı mı?
Modern tasarımlarda, banyolarda genellikle kolaylık ve yerden tasarruf sağlamak için tuvalet ve lavabolar kapalı bir yapıda bulunur. Bu durum, banyo kapısının kullanımdan sonra açılıp açılmaması konusunda çelişkili görüşlere yol açmıştır.
Genel kural banyo kapısını kapatıp pencereleri açmaktır.
Genel kural banyo kapısını kapatıp pencereleri açmaktır.
Günümüzde çoğu dairenin özelliklerinde olduğu gibi, banyoyu kullandıktan sonra en iyi yol, kapıyı kapatıp banyodaki havalandırma fanını veya pencereyi açmaktır. Bu, bakterilerin banyodan evin diğer alanlarına yayılmasını önlemeye yardımcı olur.
Banyo, evde bakterilerin en çok biriktiği yerlerden biridir. Düzenli olarak temizlenmezse lekeler, küf, yosun... banyoda sıklıkla oluşur.
Banyo kapısını kesinlikle açmamalısınız çünkü gözle görülmesi zor olan birçok zararlı bakteri evin diğer alanlarına yayılarak evdeki insanların sağlığını olumsuz yönde etkiler, ayrıca insanları rahatsız eden kötü koku ve küf kokusundan bahsetmeye bile gerek yok .
Ayrıca, evde klima çalışıyorsa, kullanmadığınız zamanlarda banyo kapısını da kapatarak gereksiz soğuk havanın banyoya kaçmasını önlemelisiniz. Bu makalenin diğer içeriklerini görmek için gününüze sağlık haberleriyle başlayın !
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)