Rusya, Afrika'nın nükleer potansiyelini açığa çıkarmayı hedefliyor

Rusya, Afrika kıtasında sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı engelleyen enerji sıkıntısının aşılmasına yardımcı olma potansiyeline sahiptir.

İkinci Rusya-Afrika Zirvesi , 27-28 Temmuz 2023 tarihlerinde St. Petersburg'da (Rusya) gerçekleştirilecek. (Kaynak: AP)

Bu, Sayın Kester Kenn Klomegah'ın 25 Kasım'da Modern Diplomacy'de yayınlanan "Rusya'nın Afrika ile Nükleer Ortaklığına Bir Bakış" başlıklı makalesindeki görüşüdür.

Ekim 2019 ve Temmuz 2023'te düzenlenen Rusya-Afrika Zirveleri'nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iki taraf arasındaki jeopolitik etkileşimde nükleer enerji iş birliğinin önemli rolünü vurguladı. St. Petersburg Zirvesi'nde ise iki taraf, Afrika'da endüstriyel kalkınmanın önünü açan nükleer kapasitelerin güçlendirilmesi konusunda önemli anlaşmalar imzaladı.

Devlet Başkanı Putin, 2001 yılında göreve gelmesinden bu yana, Rusya'nın Afrika'ya "anahtar teslim" modeline göre tam teşekküllü bir nükleer sanayi kurulması konusunda destek vermeye hazır olduğunu defalarca dile getirdi.

Ancak son on yılda çok sayıda sivil nükleer işbirliği anlaşması imzalanmasına rağmen ikili işbirliği sonuçları sınırlı kalmış, çoğunlukla propaganda çalışmaları ve kağıt üzerindeki planlar düzeyinde kalmıştır.

Cezayir, Gana, Etiyopya, Kongo, Nijerya, Ruanda, Güney Afrika, Sudan, Tunus, Uganda ve Zambiya dahil olmak üzere birçok ülke Moskova ile nükleer santral inşa anlaşmaları imzalamıştır. Rusya ayrıca Kenya ve Fas ile de mutabakat zaptı imzalamıştır. Nükleer diplomasi ve nükleer enerjinin uygulanmasında iş birliğine odaklanmak üzere hükümetler arası komisyonlar da kurulmuştur.

Rusya'nın Rosatom Şirketi, Mısır'ın toplam kapasitesi 4,8 GW ve maliyeti 30 milyar ABD doları olan El-Dabaa nükleer santralinin inşasına yardımcı oluyor. (Kaynak: Power Technology)

Mısır, Rusya ile nükleer iş birliğinin başarılı modellerinden biridir. 100 milyondan fazla nüfusuyla Kuzey Afrika'nın en kalabalık ülkesi olan ve ağırlıklı olarak Kahire, İskenderiye ve Nil Deltası kıyısındaki diğer büyük şehirler gibi yoğun nüfuslu merkezlerde yoğunlaşan Mısır, sanayisini işletmek ve iç ihtiyaçlarını karşılamak için istikrarlı bir enerji kaynağına ihtiyaç duymaktadır.

Mayıs 2022'de Rusya'nın Rosatom Şirketi, Mısır'a katılarak toplam 4,8 GW kapasiteli ve 30 milyar ABD doları maliyetli El-Dabaa nükleer santralinin inşasına katıldı. Rusya, toplam maliyetin %85'ini oluşturan 25 milyar ABD doları tutarında kredi sağladı ve geri kalanını Kahire özel yatırım çekerek ödedi.

Yüksek enerji ihtiyaçlarına rağmen, çoğu Afrika ülkesi mali dengelerini korumakta ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) katı standartlarını karşılamakta zorlanmaktadır. Nükleer santral inşa etmek dikkatli bir hazırlık, yüksek yatırım maliyetleri ve uzun bir uygulama süreci gerektirir.

Büyük ölçekli bir nükleer reaktör inşa etmek binlerce işçi, malzeme ve özel bileşen gerektirir. Sivil nükleer, Afrika'nın enerji krizine sürdürülebilir bir çözüm olarak görülse de, kısa vadeli bir süreç değildir.

Rusya'nın siyasi nüfuzunu artırmak ve çıkar sağlamak amacıyla Afrika'da nükleer teknoloji işbirliğini genişlettiğine ilişkin değerlendirmede bulunan Bay Kester Kenn Klomegah, Moskova'nın geleneksel işbirliği temeline ve son iki zirveden elde edilen başarılara dayalı olarak Rusya-Afrika ortaklığını derinleştirmek için belirli yönleri ciddi şekilde değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Kremlin, Mısır'daki El-Dabaa projesine ek olarak, Afrika Birliği (AU) gibi bölgesel örgütlerin desteği ve rehberliğiyle, üye devletlerin uzun vadeli enerji krizini çözmelerine ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmalarına öncülük etmeli ve destek sağlamalıdır.

Kaynak: https://baoquocte.vn/nga-tim-cach-mo-khoa-tiem-nang-hat-nhan-chau-phi-295308.html