İçişleri Bakanlığı'nın politika etki değerlendirme raporu, yukarıdaki plana göre ayarlanması halinde, aylık asgari ücretin 2026 yılı sonuna kadar asgari yaşam standardından yaklaşık %0,6 daha yüksek olacağını ve böylece çalışanların ücretlerinin daha da iyileştirilmesine katkıda bulunacağını göstermektedir. Bu plan, sosyoekonomik durumu ve işletmelerin üretim maliyetleri üzerindeki etki düzeyini de dikkate almaktadır. Buna göre, İçişleri Bakanlığı, yoğun işgücü kullanan tekstil ve ayakkabı sektörlerinde ortalama %0,5-0,6 oranında bir artış öngörürken, bu artışın yaklaşık %1,1-1,2 oranında gerçekleşeceğini öngörmektedir.
İçişleri Bakanlığı'na göre, bu uyum seviyesi, çalışanların ve işletmelerin çıkarlarını paylaşıyor ve uyumlu hale getiriyor. Nitekim çoğu işletme şu anda çalışanlarına beklenen asgari ücretin üzerinde ücret ödüyor, bu nedenle yeni asgari ücretin uygulanması, zorunlu sigorta maliyetini önemli ölçüde artıracaktır. Şu anda düşük ücret alan çalışan grubu için ise, yeni asgari ücretten düşük olmamasını sağlayacak şekilde yeniden ayarlanması gerekiyor...
1 Ocak 2026 başvuru tarihi, büyüme toparlanma döngüsü için de uygun görülüyor ve işletmelerin kaynak hazırlaması için koşullar yaratıyor. Bu tarih ayarlanmazsa, asgari ücretin temel ihtiyaçlarla aynı seviyede olmaması nedeniyle çalışanların hayatları daha da zorlaşacak ve bu da kolayca anlaşmazlıklara yol açacaktır.
Daha önce, Temmuz ayı başlarında düzenlenen ikinci toplantıda, Ulusal Ücret Konseyi üyeleri, 1 Ocak 2026'dan itibaren geçerli olmak üzere 2026 yılında bölgesel asgari ücrette %7,2 oranında bir artış önermek için oybirliğiyle oy kullanmıştı. Bir Konsey üyesine göre, artış ve zamanlamanın mevcut dönem için uygun olduğu, ülke genelindeki sendika üyelerinin ve işçilerin isteklerini karşıladığı ve işletmelerin zorluklarını paylaşma ruhunu gösterdiği belirtiliyor.
Hükümet , 2000 yılından bu yana asgari ücreti 20 kez ayarlamış olup, bunların 15/18'i, özel kriz dönemleri hariç, 1 Ocak'ta uygulanmıştır. Şu anda, 74/2024/ND-CP sayılı Kararname'de öngörülen asgari ücretin gerçek değeri, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artış nedeniyle kademeli olarak düşmüştür. TÜFE'nin 2025 ve 2026 yıllarında her yıl %3,7 oranında artması beklendiğinden, bu asgari ücret 2026 yılı sonuna kadar işçilerin ve ailelerinin asgari yaşam standardını karşılayamamaktadır.
Dolayısıyla, asgari ücretin artırılması yalnızca geliri artırmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal güvenliğin sağlanması için de bir araçtır ve çalışanların mevcut yükselen fiyatlar ortamında temel ihtiyaçlarını karşılamalarını kolaylaştırır. Bu, çalışanların işletmede güvende hissetmeleri ve sosyal sigorta ve sağlık sigortası poliçelerine tam katılımlarını teşvik etmeleri açısından önemli bir faktördür.
Ayrıca, asgari ücretin artırılması, toplu iş uyuşmazlıkları ve grevlerin başlıca nedeni olan ücret uyuşmazlıklarının çözümünde de büyük sosyal öneme sahiptir. Uyumlu, istikrarlı ve ilerici işçi ilişkilerinin kurulmasına katkıda bulunur; işgücü yeniden yapılandırma süreci için motivasyon yaratır, işletmeleri üretkenliği artırmaya, maliyetleri optimize etmek için teknolojiye yatırım yapmaya ve insan kaynaklarının kalitesini iyileştirmeye teşvik ederek işgücü piyasasını daha rekabetçi hale getirir.
Asgari ücret artışı, işçilerin ve işletmelerin çıkarlarını dengelemek için büyük bir çabadır. Ancak, ücret artışıyla birlikte, özellikle temel ihtiyaç maddelerinde fiyatları kontrol altına almak için etkili çözümlere sahip olmak özellikle önemlidir, çünkü aksi takdirde gelir artışı yalnızca fiyatı "takip edecek" ve işçilerin yaşam kalitesini gerçek anlamda iyileştirmeyecektir.
Kaynak: https://daibieunhandan.vn/tang-luong-tang-chat-luong-song-10389259.html
Yorum (0)