İktidar partisinin kültürü, ulusal kültürü şekillendirir.

Partimizin öncü liderlerinin hepsi örnek entelektüellerdi; birçoğu büyük kültür ve eğitim şahsiyetleriydi: Cumhurbaşkanı Ho Chi Minh, Genel Sekreter Truong Chinh, Başbakan Pham Van Dong, General Vo Nguyen Giap, Başkan Yardımcısı Nguyen Thi Binh, Bakanlar Kurulu Birinci Başkan Yardımcısı To Huu… Bu nedenle, devrimci görevlerin uygulanmasına öncülük etme sürecinde Partimiz kültürü siyasete hizmet edecek bir araç olarak değil, "Ancak kültürel devrimi tamamlayarak toplumsal dönüşüm tamamlanabilir" diyen Vietnam Kültürü Ana Hatları'nın ruhuna uygun olarak inşa edilmesi ve geliştirilmesi gereken bir hedef olarak gördü.

Sağlıklı ve ilerici bir toplumsal kültürü yeniden şekillendirmeden ve eğitim , kültür ve sanat yoluyla halkın entelektüel seviyesini yükseltmeden, ülkeyi geliştirmek için herhangi bir devrimci görevi yaymak, harekete geçirmek ve uygulamak çok zor olacaktır. Diyelim ki feodal ve sömürgeci toplumların hedonist, tembel, batıl inançlı ve çok eşli yaşam tarzlarının devam etmesine izin vermiş olsaydık; kadrolar, parti üyeleri ve halk, Ağustos Devrimi'nden hemen sonra ortaya çıkan sayısız zorluğun üstesinden gelmek için zihinsel kapasiteye ve zamana nasıl sahip olabilirdi? Vatanseverliği, devrimci kahramanlığı, çalışkanlığı, dürüstlüğü, tarafsızlığı ve bencil bireyciliğin yerine kolektivizmi önceliklendirmeyi vurgulamamış olsaydık, ordumuz ve halkımız ABD ve kukla rejimine karşı 21 yıllık savaşı kazanmak için gerekli maddi kaynaklara, insan gücüne ve kararlılığa nasıl sahip olabilirdi?

Vietnam Savaşı'na geriye dönüp bakıldığında, hem ülke içindeki hem de dışındaki akademisyenler ortak bir değerlendirmeye varıyor: Ordumuzun ve halkımızın zaferine katkıda bulunan faktörlerden biri, vatansever kültürel geleneklerin yeniden canlanması ve yeni, ilerici bir sosyalist kültürle birleşerek keskin bir manevi silah haline gelmesidir. Örneğin, sanat ve kültür alanında, ABD'ye karşı direniş savaşına katılan gazilere sorarsanız, "Trường Sơn Sopası" (Pham Tuyen) gibi şarkılardan ve "Vietnam'ın Duruşu" (Le Anh Xuan) şiirinden keyif aldıklarını hatırlayacaklardır...; birçoğu daha sonra kan dökerek orduya katılmak için başvuruda bulundu ve Kahraman Le Ma Luong'un ifade ettiği zihniyetle savaş alanına gitti: "En güzel hayat, düşmanla savaşırken savaş alanındadır!" Öte yandan, ABD destekli rejimin duygusal "sarı müzik" şarkıları ve şehvet dolu filmleriyle, askerler nasıl savaşma ruhuna ve zorluklara ve fedakarlıklara katlanma iradesine sahip olabilirdi? Savaş başlamadan önce firar etmenin ve teslim olmanın yaygın olaylar olması anlaşılabilir bir durum.

Trường Sơn Bastonu (Pham Tuyen) - Seslendiren: 7. Askeri Bölge Korosu

Savaş alanında askerler için düzenlenen kültürel gösteriler. Sovyet yönetmen Roman Karmen'in "Vietnam Zafere Giden Yolda" belgeselinden bir bölüm.

Bugün, savaşın uzun zaman önce sona ermesi ve Vietnam'ın Doi Moi (Yenilenme) sürecine başlamasının üzerinden 35 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, piyasa ekonomisinin olumsuz yönleri ve yabancı kültürlerin etkisi, birçok olumlu kültürel ve ahlaki değeri değiştirmiş, öyle ki birçok insan şöyle diyor: "Keşke ekonominin de geçmişteki ahlak anlayışı olsaydı." Endişe verici olan ise, aile içi ve okul şiddeti, gençlerin toplumsal ahlaksızlıklara düşmesi, bencil yaşam tarzları, tembellik ve eğlenceye odaklanmanın sadece münferit olaylar olmamasıdır.

Gelişmiş ülkelerden elde edilen deneyimler, bireylerin, ailelerin, örgütlerin ve bir bütün olarak toplumun yalnızca maddi değerleri ve ekonomik büyümeyi takip etmeleri durumunda mutluluğu ve sürdürülebilir kalkınmayı bulamayacaklarını göstermektedir. Bu bağlamda kültür, toplumun ortak amacına yönelik istikrarlı bir şekilde işlemesini sağlamaya yardımcı olan düzenleyici bir rol oynamaktadır. Bizimle yaptığı bir röportajda, Edebiyat ve Sanat Teorisi ve Eleştirisi Merkezi Konseyi eski Başkan Yardımcısı Profesör Dr. Dinh Xuan Dung şunları vurguladı: “Kültür, sosyal yaşamın tüm yönlerine nüfuz eder; değerleri ve normları, bireylerin ve bir bütün olarak toplulukların düşüncelerini, duygularını, davranışlarını ve ilişkilerini etkileyen ve düzenleyen içsel ihtiyaçlar haline gelmiştir. Kişisel değerleri şekillendirir, manevi temel, yol gösterici ilkeler haline gelir ve sürdürülebilir kalkınma için toplumu düzenleme gücüne sahiptir. Kültürün düzenleyici gücü, bireysel ve toplumsal ilişkilerin ötesine uzanarak, bir bütün olarak toplumun, bir ulusun ve bir halkın ilişkilerini düzenler.”

Parti önderliğindeki devrimci dava, sanatçılar için sonsuz bir ilham kaynağı olmuştur.

Her tarihsel dönemde kültürün belirli görevleri vardır; ancak kültür her zaman sürdürülebilir ulusal kalkınmanın manevi temeli ve itici gücü olmuştur. Sosyalizm yolunda ilerlerken, kültürün siyaset-ekonomi-toplum-kültür organik bütününün vazgeçilmez bir unsuru, bir parçası olduğu daha da açık hale gelir.

Partimizin 93 yıllık tarihi, Başkan Ho Chi Minh'in özetlediği gerçeği kanıtlamıştır: "Vatanın ve halkın çıkarları dışında, Partimizin başka hiçbir çıkarı yoktur." Bu nedenle, Partinin kültür alanındaki liderliğini gündeme getiren Vietnam Kültürü Ana Hatları, nihayetinde ülke, halk ve Vietnam kültürünün doğru gelişimi için çok faydalıdır.

İstatistiklere gerek yok; Ağustos Devrimi öncesi ve sonrası sosyo-kültürel yaşamı karşılaştırmak bile, Partinin kültür alanındaki liderliğini, elde ettiği birçok başarıyı ve rejimimizin üstünlüğünü ortaya koymaktadır. Örneğin, 1945 öncesinde, modern ve çeşitli sanat eserlerinden yalnızca aristokrasi ve burjuvazi yararlanabiliyordu; nüfusun büyük çoğunluğu halk sanatından ancak ara sıra faydalanabiliyordu. Daha sonra, şiddetli savaşlar sırasında bile, Parti ve Devlet, kültürel kurumlar, performans biçimleri ve gezici gösteriler aracılığıyla geniş kitlelerin sanatsal ihtiyaçlarını karşılamak için büyük çaba sarf ederek, toplumda kültürel zevke erişimdeki uçurumu kapatmıştır.

2021 Ulusal Kültür Konferansı, Parti'nin kültürel ve sanatsal çalışmalara ilişkin yönergelerinin ve politikalarının geçmiş dönemdeki uygulanmasını ve 35 yıllık ulusal yenilenmenin ardından Vietnam kültürünün ve halkının inşasının sonuçlarını değerlendirmek amacıyla düzenlenmiştir.

Verilebilecek daha birçok örnek var, ancak nihayetinde Partimiz gerçekten de halkın entelektüel seviyesini yükseltmeyi ve kültürde insan haklarını (kültürden zevk alma hakkı, kültür yaratma ve ifade etme hakkı, farklı kültürel ifadelere saygı hakkı) güvence altına almayı amaçlamaktadır; sömürgecilerin ve feodalistlerin aksine, onlar sadece halkı cahil tutma, ulusal kültürü bastırma ve baskılarını sürdürmek için hedonist kültürü teşvik etme politikasını izlemek istemişlerdir.

Partimiz ulusal çıkarları temsil etmektedir, bu nedenle geleneksel kültürü korumak esastır. Genel Sekreter Nguyen Phu Trong'un dediği gibi: "Kültür, bir ulusun kimliğidir. Kültür var olduğu sürece ulus var olur. Kültür kaybolduğunda ulus kaybolur." Burada ulusal kültürel kimlik, Vietnam ulusunun meşru çıkarlarını temsil eden Partinin bakış açısıyla yakından bağlantılı olarak anlaşılmalıdır. Ulusal kültürel geleneğin olumlu değerlerini, özellikle de Vietnam ulusu içindeki kardeş etnik grupların somut ve soyut kültürel değerlerinde ifade edilen vatanseverlik ve ulusal birlik geleneğini, bağımsızlık ve özgüven ruhunu ve ulusal gururu teyit etmek gereklidir. Bu, günümüzdeki derin entegrasyon bağlamında yabancı değerleri süzmek ve kabul etmek için temel ve içsel bir kaynaktır.

Diyalektik ilişkiyi özetlemek kolaydır: siyasi sistem ve liderlik yöntemleri kültürel ortamı yaratır; kültürel ortam da kişiliğin ve insan niteliklerinin oluşumunu büyük ölçüde etkiler; ve nihayetinde, tüm girişimlerde başarıyı veya başarısızlığı insanlar belirler. Partinin 13. Ulusal Kongresi belgelerinde vurgulandığı gibi: Kültür inşa etmek, insan inşa etmektir; kültür, güçlü ve müreffeh bir ülke inşa etme çabasında tüm ulusun özlemlerini uyandırmalıdır.

Vietnam'da tek bir iktidar partisinin olması bağlamında, özellikle yönetim kültürü olmak üzere parti kültürünün oluşturulması sorunu ortaya çıkmaktadır; bu da idealler, siyasi düşünce, liderlik yöntemleri ve örnek teşkil eden öncü ruh gibi yönleri kapsamaktadır. Ho Chi Minh Ulusal Siyasi Akademisi'nde kıdemli öğretim üyesi Doçent Bui Dinh Phong'a göre: “Başkan Ho Chi Minh, partinin kuruluşunun 30. yıldönümü vesilesiyle bir keresinde şöyle demişti: 'Partimiz ahlaklıdır, medenidir.' Bununla parti kültürüne atıfta bulunduğunu ima etti. Bu ifadesi, partinin kuruluşundan o zamana kadar devrimin parti kültürü sayesinde zafer kazandığını anlamamızı sağlıyor. Bu nedenle, sözleri aynı zamanda önemli bir mesaj da iletiyor: o zamandan itibaren parti kültürünü, özellikle de yönetim kültürünü inşa etmeliyiz.”

Parti kadrolarının ve üyelerinin (yüksek rütbeli yetkililer de dahil olmak üzere) önemli bir kısmının yozlaşmış ve ahlaksız hale gelmesi, Partinin itibarını ve meşruiyetini zedelemesi ve halkın Partiye olan güvenini aşındırması göz önüne alındığında, Parti inşası ve düzeltme çalışmaları son derece önemlidir ve kararlı, sürekli ve kesintisiz bir şekilde yürütülmelidir. Birçok hedef ve çözüm arasında, kültür ve etik alanlarında Parti inşasını ve düzeltmesini güçlendirmek gerçekten önemlidir ve sorunun kökeni olarak kabul edilir. Çünkü Parti örgütleri ve üyeleri bütünlüklerini kaybeder ve devrimci etiği koruyamazlarsa, siyasi ideoloji, ahlak ve yaşam tarzlarında kaçınılmaz olarak yozlaşacak ve yolsuzluğa ve olumsuz uygulamalara yol açacaktır. Partinin temiz ve güçlü olması için, her şeyden önce kültür açısından bir "ışık feneri" olması gerekir. Parti kültürünü inşa etmek, iktidardaki partinin gelenekten modernliğe kadar ulusal kültürün en iyi ve en seçkin yönlerini somutlaştırmasını ve insanlığın kültürel özüne yaklaşmasını sağlamak anlamına gelir. Bu durum, her Parti örgütünde, her kadroda ve Parti üyesinde, özellikle stratejik düzeyde ve kilit yetkililer arasında kendini göstermelidir. Bu nedenle, her Parti üyesi ve kadro, Vietnam kültürel değerlerinin inceliklerini ve yeni çağda Vietnam halkının standartlarını temsil eden, kültürlü bir birey olmalıdır.

Parti kültürü sağlam bir şekilde yerleştikten sonra, sadece Parti ve hükümet aygıtı içindeki yolsuzluğu, olumsuz uygulamaları ve ahlaki çöküşü önlemekle kalmaz, aynı zamanda topluma da yayılır ve tüm toplumu Parti kültüründen, en yüksek tezahürü olan devrimci etikten, yani Partimizin "hazinesinden" öğrenmeye yönlendirir. Ancak o zaman Parti slogan atmaya veya direktifler yayınlamaya ihtiyaç duymayacak, yine de kitlelerin liderliğine olan güvenini kazanacaktır, tıpkı eskilerin dediği gibi: "Güzel koku doğal olarak dikkat çeker."