Gece göğünde çıplak gözle bakıldığında 9.000'den fazla ışık noktası vardır, ancak gözlemlenebilen bu kısım evrenin yalnızca küçük bir köşesidir.
Proxima Centauri yıldızından püsküren bir parlamanın simülasyonu. Fotoğraf: NRAO/S. Dagnello
En yakın gözlemlenebilir (görünür) yıldız sistemi, Dünya'dan yaklaşık 4,25 ışık yılı uzaklıktaki Alpha Centauri'dir. Bu üçlü yıldız sistemindeki en yakın yıldız Proxima Centauri'dir, ancak kırmızı cüce olduğu için teleskop olmadan görülemeyecek kadar sönüktür.
Çıplak gözle görülebilen en uzak yıldız, Dünya'dan 16.000 ışık yılı uzaklıktaki değişken bir yıldız olan V762 Cas'tır. Güneş'ten 100.000 kat daha parlak olabilse de, uzaklığı o kadar büyüktür ki, ancak ideal koşullar altında insan gece görüşüyle görülebilir.
Çıplak gözle görülebilen her yıldız, Güneş'ten çok daha büyük kütlelidir. Güneş büyüklüğündeki veya daha küçük yıldızlar, Dünya ile aralarındaki ışık yıllarını kat edecek kadar parlak değildir ve bu nedenle görünmezdirler.
V762 Cas, çıplak gözle görülebilen en uzak yıldızdır, ancak teleskop olmadan görülebilen en uzak cisim değildir. Bu unvan Andromeda Galaksisi'ne aittir. Bir trilyondan fazla yıldız içeren galaksi, insan gözüne uzanmış bir yumruk büyüklüğünde bulanık bir kütle gibi görünür. Andromeda'ya baktığınızda, 2,5 milyon yıl önce yayılmış ışığı görüyorsunuz.
Ayrıca, bazı parlamalar ve patlamalar, parlaklıklarını geçici olarak şaşırtıcı seviyelere çıkararak, çok uzak mesafelerde bile kısa bir süre için görülebilir hale gelirler. Örneğin, 2008'de, GRB 080319B gama ışını patlaması, 7,5 milyar ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen çıplak gözle yaklaşık 30 saniye boyunca görülebilmiştir. Bu, patlamadan gelen ışığın yayılmaya başladığı sırada Güneş Sistemi'nin henüz oluşmadığı anlamına gelir.
James Webb Uzay Teleskobu tarafından çekilen uzak bir galaksi. Fotoğraf: NASA/ESA/CSA/STScI
Teleskoplar, daha fazla ışık topladıkları için daha sönük nesneleri, görüntüleri büyüttükleri için de daha uzak nesneleri görmemizi sağlar. Ancak en gelişmiş yer ve uzay tabanlı teleskoplarla en kapsamlı araştırmaları yürüten bilim insanları bile, Samanyolu'ndaki yıldızların %3'ünden azını ve gözlemlenebilir evrendeki galaksilerin %1'inden azını haritalayabilmiştir.
Uzmanlar, daha uzaktaki nesneleri gözlemlemek için benzersiz bir doğa olayından yararlanıyor: Uzak bir yıldızdan veya galaksiden gelen ışık, dev bir gök cismi kümesinden geçtiğinde, kümenin yerçekimi görüntüyü bazen 10.000 kattan fazla büyütebiliyor.
Kütleçekimsel merceklenme adı verilen bu fenomen, gökbilimcilerin şimdiye kadar kaydedilen en uzak tek yıldız olan Earendel'i keşfetmelerini sağlamıştır. Earendel, Büyük Patlama'dan sadece 900 milyon yıl sonra ortaya çıkmış ve bu da onu evrendeki ilk nesil yıldızların bir parçası haline getirmiştir. Işığının Dünya'ya ulaşması 12,9 yıl sürse de, evren Büyük Patlama'dan bu yana giderek artan bir hızla genişlediği için yıldız şu anda 28 milyar ışık yılından daha uzaktadır.
Gökbilimciler, kütleçekim merceklerini kullanarak James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak, şimdiye kadar kaydedilen en uzak galaksi olan JADES-GS-z13-0'a olan mesafeyi hassas bir şekilde ölçtüler. JADES-GS-z13-0, şu anda Dünya'dan 33,6 milyar ışık yılı uzaklıkta ve evren henüz 400 milyon yaşındayken oluşmuş durumda. Uzmanlar, insanların gelecekte daha da uzak kozmik nesneleri görebileceğini söylüyor.
Thu Thao ( Uzaya Göre)
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)