
UNIQLO Yaratıcı Direktörü Clare Waight Keller, Roger Federer ve Cate Blanchett (soldan sağa), ABD, New York'ta düzenlenen "LifeWear'ın Sanatı ve Bilimi" etkinliğinde
UNIQLO ve teknoloji ortağı Toray Industries, 15 Eylül akşamı (New York saatiyle) Modern Sanat Müzesi'nde (MoMA) ABD pazarındaki 20. faaliyet yılını kutlamak amacıyla "LifeWear'ın Sanatı ve Bilimi" etkinliğini düzenledi.
Programın en önemli olayı ise geçtiğimiz ağustos ayında oyuncu Cate Blanchett'in Küresel Marka Elçisi olarak ilk kez kamuoyunun karşısına çıkmasıydı.
Clare Waight Keller'ın rehberliğinde Cate Blanchett kişisel stilini ve sürdürülebilir moda felsefesini paylaşıyor.
* UNIQLO'nun küresel elçisi olmayı kabul etmenize ne sebep oldu?
- Elbette, tek başına hiç kimse dünyayı değiştiremez. Ama siz, çalışanlarınızdan tüketicilerinize kadar, dokunduğunuz kişilerin hayatlarını iyileştirmeye gerçekten kararlısınız. Dinamik, samimi ve dinleyen bir ilişki seziyorum ve bu gerçekten takdir ettiğim bir şey.

Cate Blanchett, oyunculuğunun yanı sıra Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) Küresel İyi Niyet Elçisi ve eleştirmenlerce beğenilen bir moda ikonudur.
Çalışmalarım sırasında, özellikle Japonya seyahatlerimde, her üründe ortak bir nokta olduğunu fark ettim: her üründe öz, sadelik, mükemmellik ve güzellik. Bu aynı zamanda yaratıcılık için de harika bir ortam.
* Modanın hayatınızda ve kariyerinizde nasıl bir rolü var?
- Umarım ergenlik yıllarımdan bu yana moda anlayışım olumlu yönde değişmiştir. Neyse ki o zamanlar sosyal medya yoktu! (gülüyor)
Benim için kıyafetler sadece modadan ibaret değil. Kostümleri her zaman karakter yaratma sürecinin bir parçası olarak görüyorum.
Sadece ne giydiğim değil, nasıl giydiğim de önemli. Birçok eski kıyafetimi sakladım: Annemle babamın 15. doğum günümde bana hediye ettiği kot ceket, büyükannemden, annemden ve hatta kız kardeşimden "ödünç aldığım" kıyafetler.
Kıyafetler anılardır. Ayrıca "tarz paylaşan" bir arkadaş grubum var; kim bir şeyi beğenirse onu birbirimize vermeye hazırız.
Benim için gardıropu kısa vadeli tüketimden ziyade zamanla oluşturmak önemli. Zor zamanlar geçirmiş bir büyükanneyle büyüdüm, bu yüzden israf bilinci yerleşmiş durumda. İsrafın yaratıcılığın düşmanı olduğuna inanıyorum.

Cate Blanchett: "Daha ince bir paltonun üzerine büyük, bol bir palto giymeyi seviyorum, böylece katmanlı bir görünüm yaratıyorum."
* Sizin de hedeflediğiniz LifeWear ruhu bu mu?
- Evet. Kişisel tarzımı oluşturmak için klasik, dayanıklı parçalara sahip olma ve artık ihtiyacım kalmadığında bunları başkasına devretme fikrini seviyorum.
Bu doğal bir döngü. Giyim sadece ekonomik bir mesele değil, estetik ve duygularla da ilgili. Benim için tenime değen şeylerin duygusal olarak büyük bir etkisi var.
* Özel bir eklentiniz var mı? Japonya ile mi?
- İlkokuldan beri yakın bir Japon arkadaşım var, Noriko. Bir Japon kozmetik firmasının temsilcisiydim, sake fabrikalarına gider, Japon kadınlarıyla tanışır, hayallerini anlamaya çalışırdım.
Japonların titizliğini, zanaatkarlık ruhunu, wabi-sabi felsefesini seviyorum: Güzellik kusurda yatar.

Cate Blanchett: "Oyunculuk insani bir çabadır, bu yüzden bu işi yapanlar ile onu izleyenler arasındaki sohbetlerden her zaman enerji ve ilham alıyorum."
* Birçok farklı rolde yer almış bir oyuncu olarak, yeni elçi rolünüze nasıl bir "ben" getireceksiniz?
- Yanımda sadece kendimi getiriyorum - meraklı, iyi bir dinleyici, açık fikirli ve "genel resme" ilgi duyan biri. Dört çocuğum var, bu yüzden dünyanın geleceğiyle, genç kadınların durumuyla ilgileniyorum. Umarım bu bakış açısını açabilirim.
Kaynak: https://tuoitre.vn/cate-blanchett-trang-phuc-khong-chi-la-thoi-trang-ma-con-la-ky-uc-20250916174424209.htm






Yorum (0)