
Aslında bugün yaşayan pek çok insanın DNA'sının %4'üne kadar Neandertallerle ortaktır.
Bu genetik atılım, Neandertallerin ve modern insanların (Homo sapiens) evrimsel tarihi hakkında önemli yeni bilgiler ortaya çıkardı, ancak aynı zamanda yeni bir soruyu da gündeme getirdi: Neandertalleri hayata geri döndürebilir miyiz?
ABD'deki Harvard Üniversitesi'nde genetik profesörü olan George Church, 2013 yılında Der Spiegel'e verdiği bir röportajda bu soruyu net bir şekilde yanıtladı. Church, Neandertal genomunu binlerce parçaya bölüp bunları bir insan kök hücresinde yeniden birleştirmenin "bir Neandertal klonu yaratmanıza olanak sağlayacağını" söyledi.
2025 yılında, Profesör Church'ün kurucu ortağı olduğu Colossal Biosciences şirketi, klonlama ve gen düzenleme yoluyla vahşi kurdu "canlandırarak", genetiği değiştirilmiş "tüylü fareler" yaratarak ve dodo kuşunu diriltme planlarını açıklayarak halkı şok etti. Nihai hedefleri, yünlü mamutu diriltmekti.
Ancak Profesör Church on yıl önce Neandertallerin yeniden canlanmasının neredeyse mümkün olduğundan eminken, diğer uzmanlar bunun artık inanılmaz derecede zor bir görev olduğunu söylüyor. Onları geri getirebilsek bile, bunu yapmamamız için birçok neden olduğunu savunuyorlar.
ABD'deki Kansas Üniversitesi'nde biyolojik antropolog olarak görev yapan Jennifer Raff, Neandertalleri geri getirme fikrini "Aklıma gelebilecek en etik dışı şeylerden biri bu, nokta" diye yorumluyor.
Bir Neandertal'i diriltebilir miyiz?
Bir Neandertal'i diriltmek teknolojik olarak kolay değil. Raff, "Neandertal genlerini bir insan yumurtasına öylece yerleştiremezsiniz," diyor. "Bu işe yaramaz."
Bu süreçteki bir sorun, bağışıklık sistemindeki olası uyumsuzluktur; bu da genellikle türler arası gebeliklerin başarısız olmasına yol açar; çünkü konakçının rahmi fetüsü reddeder.
Bilim insanları, modern insanlarla Neandertallerin iki ayrı tür olarak kabul edilip edilemeyeceği konusunda hâlâ tartışıyorlar.
Modern insanlar ve Neandertaller geçmişte başarılı bir şekilde çiftleşmiş olsalar da, bugün bazı insan gruplarında Neandertal DNA'sının yalnızca %4'ü kalmış durumda. Raff, "Diğer DNA faydalı olmamış ve bu nedenle genomdan kademeli olarak silinmiş olabilir," diyor.
Uzmanlar ayrıca insan Y kromozomunun Neandertal DNA'sından yoksun olduğunu keşfettiler. Bu durum, geçmişte bile Neandertal erkek fetüsleri ile onları taşıyan Homo sapiens dişi fetüsleri arasında temel bir bağışıklık sistemi uyumsuzluğuna işaret ediyor olabilir.
Diğer araştırmalara göre ise Neandertal-modern insan melezi annelerin kırmızı kan hücrelerindeki genetik çeşitlilik, yüksek düşük oranlarına yol açmış olabilir.
Raff, binlerce yıldır doğal seçilimle yok edilen Neandertal genlerinin modern insan yumurtalarına yeniden aktarılmasının pek çok istenmeyen sonuca yol açabileceğini söylüyor.
Bir diğer yaklaşım ise klonlamadır; ancak ABD'deki Stanford Üniversitesi Hukuk ve Biyolojik Bilimler Merkezi Direktörü Hank Greely, soyu tükenmiş kuzenlerimizden birini klonlamak için "yaşayan bir Neandertal hücresine ihtiyacımız olacak" diyor.
Bu, elimizde olmayan bir şey çünkü Neandertaller 30.000 yıl önce soyları tükendi.
Günümüzün CRISPR genom düzenleme teknolojisiyle bilim insanları, modern insan hücrelerinin genomlarını düzenleyerek onları Neandertallere daha çok benzetebiliyorlar. Profesör Colossal da tam olarak bunu yaptı ve gri kurtların bazı genlerini düzenleyerek onları korkunç kurtlara daha çok benzetmeyi başardı.
Ama aslında bunlar korkunç kurtlar değiller, tıpkı Neandertal genlerine sahip bir Homo sapiens'in Neandertal olmayacağı gibi.

Ayrıca CRISPR kesinlikle mükemmel değildir ve birçok genetik değişikliği aynı anda entegre etmek zordur.
Greely, "Şu anda 20 ila 50 değişiklik yapabilirsiniz," diyor, "ama bir noktada bir sürü değişiklik yapabileceksiniz."
CRISPR teknolojisi DNA dizilerini kesmek ve değiştirmek için kullanılabilirken, bilim insanlarının DNA kodundaki harfleri tek tek değiştirdiği baz düzenleme adı verilen yeni bir teknik, gelecekte hassas genom düzenlemesini daha kolay ve hızlı hale getirebilir.
Stanford Üniversitesi Hukuk ve Biyolojik Bilimler Merkezi direktörü Bay Greely, "Bence gerçekten isteseydik, 20 yıl içinde eksiksiz bir Neandertal genomuyla doğmuş bir çocuk sahibi olabilirdik," dedi. "Ama hem etik hem de yasal nedenlerle, mümkün olsa bile bunu yapacağımızı sanmıyorum."
Kaynak: https://dantri.com.vn/khoa-hoc/co-the-hoi-sinh-nguoi-neanderthal-khong-20251027020431870.htm






Yorum (0)