Lao Cai'nin standı, gösterişli ve gösterişsiz bir şekilde, minyatür bir kültür müzesi gibi düzenlenmişti. Gösterişli tanıtım sözcükleri yerine, pan flüt sesleri, yaylalıların coşkulu dansları ve sabırla çaydanlıkları yıkayıp çay yapan zanaatkârlar vardı. Sadece bir ürün getirmekle kalmıyor, aynı zamanda Suoi Giang'ın tepesinde çiğ ve rüzgarda yıkanan yüzlerce yıllık kadim çay ağaçlarının hikayesini anlatıyorlardı.
Mekânın odak noktası, dağların ve ormanların kokusunu taşıyormuş gibi görünen ince dumanlar saçan, kehribar rengindeki sıcak çay fincanlarıdır. Ziyaretçiler o kadar çok gelir ki, zanaatkârların dinlenmeye vakti yokmuş gibi görünür.




Suoi Giang Ekolojik Sistem Kooperatifi Müdürü Bay Dao Duc Hieu bizimle konuşurken, paylaştığı gururu gözlerinden okunuyordu: Bu mekanı inşa ederken en büyük isteğimiz ne kadar çay satmak değil, ziyaretçilere memleketin ruhunu hissettirmekti.
"Buraya sadece çay getirmiyoruz, aynı zamanda Suoi Giang'ın tepesindeki insanların mekanını, kültürünü ve sadeliğini de başkente taşıyoruz. İnsanlar bir fincan çay içtiklerinde, doğanın özünü hissedecek, her çay tomurcuğunda cennet ve yeryüzünün ruhunun birleştiğini hissedecekler. Lao Cai mutfağını herkese yakınlaştırmada küçük de olsa bir katkı sağlamak gurur verici," diye itiraf etti Bay Hieu.
Lao Cai halkının nezaketi, başkent halkının ve yerli ve yabancı turistlerin kalbine gerçekten "dokunmuş" gibi görünüyor. İnsanlar, her bir fincan sıcak çayın tadını çıkarmak için sabırla bekleyerek birbirlerini takip etmeye devam ettiler. Çayı birbirlerine uzattılar, bir yudum aldılar, sonra durakladılar, başlarını salladılar, gözleri memnuniyetle parladı.
Hanoi şehrinde bir köşede sessizce çayını yudumlayan Bay Vu Hong Quy, duygu dolu bir sesle şöyle dedi: "Harika! Çayın aroması yoğun, aroması hiç kaybolmuyor."
Bay Quy'un duyguları aynı zamanda birçok insanın da duygularıdır. Elinde bir fincan siyah çay tutan Hanoi Şehri'nden Bayan Nguyen Thu Ngoc, daha incelikli bir şekilde analiz etti: "Birçok çay çeşidi denedim ama bu çayın tadı çok özel. Kendine has, saf ve karışmamış bir aroması var. Sadece küçük bir yudum olsa bile, fark o kadar belirgin ki, insanlar onu sonsuza dek hatırlıyor."
Bu "çok gerçek, çok özel" tat, Hanoi'nin Thanh Xuan Nam semtindeki Bay Do Duc Hoan'da derin bir izlenim bıraktı. "Bu tat, bir gün Suoi Giang topraklarına ayak basıp çay tepesinin ortasında durup bu harika mekanı deneyimlemeyi dilememe neden oluyor. Kesinlikle unutulmaz bir anı olacak." diye itiraf etti.


Daha da özel olanı sadece çay keyfi ve alışveriş değil. Birçok ziyaretçi çay masasında uzun süre oturup zanaatkârlarla coşkuyla sohbet etmeyi tercih etti. Sadece çay yapımını sormakla kalmadılar, aynı zamanda kadim Shan Tuyet çay ağacı ve Suoi Giang'ın tepesindeki insanların yaşamı ve kültürü hakkında daha fazla bilgi edinmek istediler. Küçük sergi salonu, satıcı ile alıcı arasında artık mesafenin olmadığı, sadece bir fincan mis kokulu çay eşliğinde anlatılan sıcak hikayelerin olduğu kültürel bir buluşma noktasına dönüştü.
Sergi sonunda sona erecek ve insanlar günlük koşuşturmacalarına geri dönecekler. Ancak, bir fincan Suoi Giang çayının tatlı tadı, o huzurlu köşeye uğrayanların hafızalarında mutlaka yer edecek. Bu sadece çayın tadı değil, aynı zamanda dağların, kültürün ve Lao Cai halkının samimi yüreklerinin tadı.
Bu başarı, yeni bir vizyon açan, kadim bir çay festivalinin gelecekteki umutlarını ateşleyen ve Vietnam çay kültürünü bir dünya mirasına dönüştürme yolculuğunda ileriye doğru bir adım atan bir mutluluktur. Böylece Suoi Giang çayının lezzeti sadece başkentin kalbinde güçlü olmakla kalmayacak, aynı zamanda Vietnam topraklarının özünü uzaklara da yayarak yayılacaktır.
Kaynak: https://baolaocai.vn/huong-tra-co-thu-giua-long-thu-do-post881129.html
Yorum (0)