Öğretmenlere maaşlarının yanı sıra, doğrudan öğretmenlik yapanlar için %25 - %70 arasında değişen kıdem tazminatı ve mesleki teşvikler de sağlanmaktadır. Uzmanlaşmış okullarda ve özellikle sosyo -ekonomik açıdan zorlu bölgelerde çalışan öğretmenler, bir dizi karşılık gelen ödenek ve sübvansiyondan yararlanma hakkına sahiptir.
Bazı iş pozisyonlarında ve bazı iş türlerinde öğretmenlere ek ödenek, sübvansiyon ve diğer ödemeler de yapılır. Bu ödenekler ve sübvansiyonlar, gelirin artmasına, öğretmenlerin işlerinde kendilerini güvende hissetmeleri için motivasyon yaratılmasına ve mesleklerine devam etmeleri için teşvik edilmesine katkıda bulunur.
Ancak öğretmenlere yönelik maaş, ödenek ve teşvik politikaları hâlâ birçok eksikliğe sahiptir. Çoğu öğretmen (üniversite öğretim görevlileri ve meslek öğretmenleri hariç) şu anda birçok sektördeki memurlardan daha düşük maaş almaktadır. Öğretmen maaşlarının idari kariyer maaş skalası sisteminde en üst seviyeye yerleştirilmesi politikası, uzun zaman önce önerilmiş olmasına rağmen henüz hayata geçirilmemiştir.
Ayrıca, yeni öğretmenler ile deneyimli öğretmenler arasındaki gelir uçurumu hâlâ büyük. Aynı müfredatı öğretiyor ve aynı mesleki baskıyla karşı karşıya kalıyorlar, ancak deneyimli öğretmenler daha yüksek maaş katsayıları ve ödeneklerden yararlanıyor; tercihli ödenekleri eşit olsa da, maaş katsayısına göre hesaplandığı için uçurum daha da büyük.
Öğretmenler, mesleklerinin ilk 5 yılında yalnızca katsayı ve tercihli ödeneklere dayalı maaş alırlar, ancak kıdem tazminatı almazlar. Birçoğu geçimlerini sağlamak için ek işlere girmek, hatta öğretmenlikten ayrılmak zorunda kalır. Özellikle genç öğretmenler arasında, işlerini bırakıp kariyer değiştiren öğretmenlerin sayısının neden arttığını açıklamak zor değil.
Günümüzde eğitim sektörü, eğitim ve öğretimin geliştirilmesinde çığır açan atılımlar yaratmak için birçok önemli sorumluluk üstlenmektedir. Sınıflardaki öğretmen sayısını artırmayı ve ekip kalitesini iyileştirmeyi gerektiren bir dizi yeni politika uygulamaya konmuştur. Bunlar arasında 3-5 yaş arası çocuklar için okul öncesi eğitiminin yaygınlaştırılması; günde 2 seanslık öğretimin uygulanması; öğrencilerin yabancı dil becerilerinin geliştirilmesi ve okullarda İngilizcenin kademeli olarak ikinci dil haline getirilmesi yer almaktadır.
Ancak birçok bölgede öğretmen açığı hâlâ devam ediyor. Nisan 2025 itibarıyla, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen kontenjana kıyasla, ülke genelinde okul öncesi ve genel eğitimin tüm kademelerinde 102.097 öğretmen açığı bulunuyor. Sadece personel açığı değil, aynı zamanda öğretmenlik mesleğine iyi insanları çekmek de zor.
Bu bağlamda, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan Öğretmen Maaş ve Ödenek Politikasına İlişkin Kararname Taslağı özel bir ilgi görmüştür. En önemli yenilik, idari sektörde "öğretmen maaşlarının en üst sırada yer alması" politikasını kademeli olarak hayata geçirmeyi amaçlayan okul öncesi öğretmenleri için 1,25, diğer öğretmenler için ise 1,15'lik özel bir maaş katsayısı önerisidir.
Taslakta ayrıca iş sorumluluğu ödeneği alan dersler, hareketlilik ödeneği alan dersler gibi konular da yer alıyor... Bu, temel ve kapsamlı eğitim yeniliği bağlamında öğretmenlerin çalışmalarının değerine daha fazla saygı ve takdir gösterildiğini gösteren olumlu bir işarettir.
Maaş, geçinmeye yetecek ve mesleğin misyonuna gerçekten layık olacak düzeye geldiğinde, öğretmenler kendilerini gönülden adayacaklardır. Politika yeterince adil ve onurlu olduğunda ise, öğretmenlik mesleği yine yetenekli ve özverili insanların tercihi haline gelecektir. Maaş reformu sadece bir sayı veya rütbe meselesi değil; toplumun, gelecek için bilgi tohumları ekenlere olan bağlılığıdır.
Kaynak: https://giaoducthoidai.vn/loi-cam-ket-voi-nguoi-thay-post755374.html






Yorum (0)