Ayrıca, Ulusal Meclis, potansiyel olarak riskli alanlarda kredi denetimi yapılmasını, gayrimenkul, borsa vb. alanların etkin bir şekilde yönetilmesini talep ediyor.
Sermaye akışlarının öncelikli sektörlere yönlendirilmesi, kredi risklerinin kontrol altına alınması ve gayrimenkul piyasasının etkin bir şekilde yönetilmesi talebi, Ulusal Meclis kararında ilk kez gündeme getirilmiyor. Kredilerin çift haneli büyümeyi desteklemek için yüksek büyüme baskısıyla karşı karşıya olduğu bir ortamda, bu talep daha da acil hale geliyor.
2026 yılında kredi büyüme hedefiyle birlikte ekonomiye 3,5-4 milyar VND'nin girmesi muhtemel. Ancak bu sermaye akışı ters gittiğinde ekonomi için risk çok yüksek olacak.
Çin'den alınan dersler, gayrimenkul kredilerinin toplam borçlara oranı %50'ye ulaştığında çöküş riskinin öngörülemez olduğunu gösteriyor. Vietnam'da Devlet Bankası'nın resmi istatistikleri %20'nin üzerinde olsa da uzmanlar, toplam tüketici kredileri de hesaba katıldığında gerçek rakamın %30'un üzerinde olduğunu söylüyor.
Önümüzdeki yıllarda kredi genişlemeye devam ederse, etkili kredi riski kontrol mekanizmaları eksik kalır ve gayrimenkule sermaye akışı devam ederse, bu oran yakında %40'a yükselecektir. O zaman risk yayılımını kontrol etmek daha da zorlaşacaktır.
Birçok bankanın 2025 yılı üçüncü çeyrek mali raporlarına göre, gayrimenkul sektöründeki vadesi geçmiş krediler, toplam vadesi geçmiş kredilerin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Tüketici kredileri de dahil edildiğinde, bu oran çok daha yüksektir.
Hükümetin arzusu sermaye akışını üretime ve ticarete yönlendirmek olsa da, özellikle gayrimenkul spekülasyonuna önemli miktarda sermaye akışı olduğu görülmektedir.
Gayrimenkul kredilerinin, bankaların yatırımcılara ev inşa etmeleri, ardından alıcılara aynı ürünü satın almaları için kredi vermeleri ve ardından yatırımcıların elde ettikleri geliri yeni projeler açmak için kullanmaya devam etmeleri şeklinde bankalar ve yatırımcılar arasında "dolaşması", birçok potansiyel riski de beraberinde getiriyor. Başka bir deyişle, gayrimenkul piyasasının riskleri doğal olarak bankacılık sistemine de yansıyor.
Dolayısıyla, sermaye akışlarını kontrol altına alacak etkili bir mekanizma olmazsa, bu riskler önümüzdeki birkaç yıl içinde, gayrimenkul kredisi/GSYİH oranının giderek artmasıyla daha da belirginleşecektir. Bu ilişki, Hükümet'in tüm çabalarına rağmen konut fiyatlarının düşmesini de engellemektedir.
İnşaat Bakanlığı, şu anda, konut ve gayrimenkul piyasası hakkında ulusal bir veri tabanının oluşturulması ve işletilmesi için bir temel teşkil edecek bir bilgi sistemi ve veri tabanının oluşturulması ve yönetilmesi; Gayrimenkul İşlem Merkezi ve Arazi Kullanım Hakları modelinin pilot uygulaması için mekanizma ve politikaların araştırılması ve önerilmesi; Ulusal Konut Fonu'nun kurulması için yasal çerçevenin ve prosedürlerin mükemmelleştirilmesi; gayrimenkul fiyatlarını kontrol ve sınırlama mekanizması hakkında bir Kararnamenin oluşturulması ve yayımlanması için Hükümete sunulması gibi bir dizi çözümün uygulanması için Hükümete teklifte bulunmak üzere ilgili kurumlarla başkanlık ve koordinasyon yapmaktadır...
Gayrimenkul fiyatlarını kontrol etme mekanizmaları konusunda bugüne kadar yüksek bir fikir birliğine varılmış olsa da, gayrimenkul kredilerini kontrol etme çözümü hala tartışmalıdır. Birçok görüş, gayrimenkul kredilerini kontrol etmenin gerekli olduğuna inanmaktadır, ancak bankaların faaliyetlerine aşırı müdahale etmekten kaçınmak ve aynı zamanda riskleri kontrol etmek ile büyümeyi desteklemek arasında denge kurmak gerekmektedir. Kredinin gayrimenkule akmasını engellemenin en önemli yolu, yatırım ve iş ortamını teşvik etmek, pazarı genişletmek, tüketimi canlandırmak ve böylece üretim sektörüne sermaye akışını teşvik etmektir.
Sadece gayrimenkul sektörü için, bu kredi akışını kontrol altına almanın acil çözümü, işletmeler için diğer sermaye seferberlik kanallarını, özellikle tahviller, hisse senetleri, kripto varlıklar vb. genişletmektir. Bir sonraki adım, düşük ve orta gelirli kişiler için konut arzını artırmaktır. Özellikle, işlemleri şeffaf hale getirme ve arazi, yatırım, planlama, kredi, vergiler vb. konularda senkronize bir politika sistemi oluşturma çabaları, gayrimenkul piyasasının istikrarına katkıda bulunan hayati çözümler olarak kabul edilmektedir.
Yukarıdaki çözümlerin eş zamanlı uygulanması, kredi akışının doğru yönde ilerlemesine yardımcı olduğu gibi, gayrimenkul piyasasındaki risklerin bankacılık sektörüne yansımasını da önlemektedir.
Kaynak: https://baodautu.vn/ngan-rui-ro-tu-tin-dung-bat-dong-san-d435555.html






Yorum (0)