
Uma3/U1 (sağda), gökbilimcilerin yakın zamanda keşfettiği Büyük Ayı takımyıldızındaki küçük bir yıldız sistemidir - Fotoğraf: CFHT / S. Gwyn / S. Smith
Temel tanımıyla bir galaksi, milyonlarca ila milyarlarca yıldız içeren ve karanlık maddenin hakim olduğu dev bir yıldız sistemidir; bir yıldız kümesi ise karanlık madde içermeyen, birkaç yüz ila birkaç bin yıldızdan oluşan küçük bir gruptur.
Ancak özel bir cüce galaksi türü, bu iki kavram arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor. Bu galaksiler, ışıklı maddeden binlerce kat daha fazla karanlık madde içerebildiğinden, gözlemlenmeleri oldukça zor olabiliyor.
En son örnek ise gökbilimcilerin yakın zamanda keşfettiği, Büyük Ayı takımyıldızında bulunan küçük bir yıldız sistemi olan UMa3/U1'dir.
UMa3/U1, yalnızca 20 ışık yılı çapında olup, toplam ışık kütlesi 16 Güneş'e eşit olan yaklaşık 60 yıldıza ev sahipliği yapıyor.
Eğer bir galaksiyse, şimdiye kadar keşfedilen en küçük ve karanlık madde açısından en zengin galaksi olurdu. Eğer bir yıldız kümesiyse, 11 milyar yaşına kadar ulaşabilen en eski galaksi olabilir.
 Adı bile tartışmalı. Eğer bir galaksiyse, doğru adı Ursa Major III (Büyük Ayı'nın uydusu) olurdu. Eğer bir yıldız kümesiyse, doğru adı UNIONS (Ultraviolet Near Infrared Optical Northern Survey) araştırması tarafından keşfedildiği için UNIONS 1'dir. 

Gezegenler, yıldızlar, galaksiler, kara delikler ve diğer kozmik fenomenler dahil olmak üzere evreni incelemek ve keşfetmek , evrenin kökenini, yapısını, hareketini ve evrimini anlamak astronominin zorlu bir sorunudur - Fotoğraf: NASA
Universe Today'e göre, Kraliyet Astronomi Topluluğu'ndan bir araştırma ekibi, UMa3/U1'in gerçek doğasını sınıflandırmak için iki ana yöntem uyguladı.
İlk yöntem dinamik simülasyon unsuruna odaklanıyor. Ekip, UMa3/U1'in bir yıldız kümesi olduğunu varsayarak "buharlaşma" sürecini simüle etti. Bu, yıldızların kütleçekim kuvvetinin onları tutmaya yetecek kadar güçlü olmaması nedeniyle kümeden kademeli olarak kaçması olayıdır.
Sonuçlar, sistemin 2 ila 3 milyar yıl daha kararlı kalabileceğini gösteriyor. Bu kadar uzun bir ömür, yapının bir galaksiden ziyade uzun vadeli kararlı bir yıldız kümesi olabileceğini gösteriyor.
İkinci yöntem ise Kütle Fonksiyonu Analizi'ne dayanmaktadır. Bu yöntem, kütlenin bir yıldız sisteminde nasıl dağıldığını değerlendirir.
Yıldız kümelerinde kütle genellikle eşit olarak dağılırken, galaksilerde, özellikle cüce galaksilerde, yıldızlar genellikle merkezde yoğunlaşır. Ancak, beyaz cüceler ve nötron yıldızları gibi eski çekirdek yıldızlarının parlaklığı çok düşük olduğundan, mevcut cihazlarla gözlemlenmeleri neredeyse imkansızdır. Bu da toplanan verileri kesin doğrulama için yetersiz kılmaktadır.
Gökbilimciler, yukarıdaki iki analize dayanarak, başlangıçta UMa3/U1'in yaklaşık 11 milyar yıllık bir ömre sahip çok eski bir küme olabileceği sonucuna vardılar. Ancak, kesin bir sonuca varmak için özellikle diğer son derece sönük galaksilerden daha fazla gözlem yapılması gerektiğini de vurguladılar.
Yakın gelecekte Vera C. Rubin Gözlemevi'nin açılmasının, ultra sönük cüce galaksiler (UFD) hakkında pek çok yeni keşfe kapı aralaması ve böylece bilim insanlarının evrenin oluşum ve evrim tarihini daha iyi anlamalarına yardımcı olması bekleniyor.
Kaynak: https://tuoitre.vn/phat-hien-thien-ha-nho-nhat-vu-tru-20250512135559892.htm






Yorum (0)