Schengen sadece bir vizenin adı değil, aynı zamanda Avrupa'da sınır tanımayan turizmin simgesi olan bir kent.
Schengen Köyü.
Schengen, sınırları ortadan kaldıran ve Avrupa üyesi ülkeler arasında serbest dolaşıma olanak tanıyan bir anlaşmanın adıdır. Schengen vizesi olan kişiler bu ülkeler içinde serbestçe seyahat edebilirler. Ancak Schengen aynı zamanda, Almanya ve Fransa sınırında, Moselle Nehri kıyısında bulunan Lüksemburg'da küçük bir köy olan bir destinasyondur.
Sınırsız bir Avrupa fikri, tarihi imza töreninin gerçekleştiği köyün adını taşıyan Schengen Anlaşması'nın doğduğu yer olan Haziran 1985'te burada doğdu. Anlaşmaya katılan ilk beş ülke Belçika, Fransa, Batı Almanya (daha sonra Almanya), Lüksemburg ve Hollanda oldu. Tarafsızlığı sağlamak için, imzacılar öneriyi yazmak üzere MS Princesse Marie-Astrid gemisinde toplandılar. Gemi Moselle Nehri'nin ortasına demirlemişti.
Schengen Köyü, Lüksemburg, Fransa ve Almanya olmak üzere üç ülkenin buluşma noktası olması nedeniyle sembolik bir seçim. Avrupa Schengen Müzesi müdürü Martina Kneip, "1985'te, özellikle Almanya ve Fransa arasında açık sınırlar olacağını hayal bile edemezdiniz (geçmişte iki ülke arasında birçok savaş yaşandı). Bu olağanüstü bir şey," diyor.
Pandemi öncesinde, 500'den fazla nüfusa sahip bu kasabayı ziyaret etmek için her yıl yaklaşık 50.000 kişi Schengen'e geliyordu. Turistlerin ana durağı Schengen Avrupa Müzesi'ydi. Müzenin önünde, Schengen bölgesindeki ülkeleri temsil eden Milletler Sütunu'nun bulunduğu bir meydan bulunuyor. Meydanın geri kalanında ise üye ülkelerin bayrakları rüzgarda dalgalanıyordu.

Schengen Avrupa Müzesi. Fotoğraf: Saarbruecker-zeitung
Müzede ziyaretçilere, Schengen Anlaşması'nın önemi, etkisi ve Avrupa ve dünya genelindeki mirası hakkında daha fazla bilgi edinmeleri için eserler ve arşiv görüntüleri sergileniyor. Serginin arkasındaki duvarda bulunan cam bir dolapta, Avrupa'nın dört bir yanından gelen gümrük memurlarının 30 şapkası sergileniyor ve ziyaretçilere, anlaşma öncesinde her ülkeyi ziyaret etmek istediklerinde uymaları gereken prosedürleri hatırlatıyor. Köydeki bir diğer müze ise şarap ve hediyelik eşyalar satan A Possen.

Moselle Nehri. Fotoğraf: Nguyen Tat Thinh
Ziyaretçiler ayrıca köydeki kalışlarını uzatarak Moselle Nehri'nde bir tekne gezisine çıkabilir, çevredeki tepelerde yürüyüş veya bisiklet turu yapabilir ya da bölgenin ünlü beyaz köpüklü şarabı crémant'ı deneyerek köy yaşamının tadına bakabilirler.
Schengen Köyü, Lüksemburg şehir merkezine 35 km uzaklıktadır. Ziyaretçiler ormanlar ve tarım arazilerinden geçip Moselle Vadisi'nden aşağı inerek köye ulaşırlar. Ağustos ayının ilk hafta sonu, yerel halkın şarap yudumlayıp Moselle Nehri'nden yakaladıkları balıkları kızartmak için bir araya geldiği yıllık Pinot & Friture festivaline ev sahipliği yapar. Çek Cumhuriyeti'nde uzun süredir tur rehberi olarak çalışan ve köyü ziyaret eden Nguyen Tat Thinh'e göre, yılın en güzel zamanı yaz ve sonbahardır.
Video: Schengen_-Ünlü_Vize_İçin_Adlandırılan_Köy_-VnExpress_Travel.mp4
Schengen bölgesine şu anda 27 ülke katılıyor: Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya, Slovenya, Estonya, Letonya, Litvanya, Malta, İzlanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Fransa, İspanya, Portekiz, Almanya, Avusturya, İtalya, Yunanistan, İsviçre, Lihtenştayn, Hırvatistan. Vatikan, Monako, San Marino ve Andorra gibi dört ülke ise anlaşmaya katılmasa da, bölgedeki diğer ülkelerle açık sınırları olduğu için hâlâ bu serbest seyahat alanında yer alıyor.
vnexpress.net'e göre
Kaynak






Yorum (0)