Avrupa, kuantum bilgisayarlarının ortaya çıkan gücünden kamu yararına yararlanmak amacıyla bir Açık Kuantum Enstitüsü kurdu. Bu adım, eski kıtanın kuantum teknolojisini geliştirme yarışında hız kazanması bağlamında birçok olumlu eleştiri aldı.
Lansman, İsviçre, Cenevre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) gerçekleşti. Açık Kuantum Enstitüsü de üç yıllık bir pilot dönem için CERN'de bulunacak. Enstitüsünün, Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmayı kolaylaştıracak teknoloji uygulamaları geliştirmesi bekleniyor. Örneğin, kuantum simülasyonları ve hesaplamaları, iklim değişikliğini önlemek için atmosferdeki CO2 emisyonlarının nasıl azaltılacağını belirlemeye yardımcı olabilir. Kuantum bilişimi ayrıca antibiyotik direncini tahmin edebilir veya ölümcül bakterilere karşı daha etkili yeni kimyasal bileşikleri belirleyebilir.
İlk ticari kuantum bilgisayarlarının yaklaşık on yıl uzakta olacağı tahmin ediliyor ve teknolojinin 2050'den önce tam olarak geliştirilmesi beklenmiyor.
Açık Kuantum Enstitüsü projesinin kurucusu ve Cenevre Bilim ve Diplomasi Vakfı (GESDA) Başkanı Peter Brabeck-Latmathe, geleceğin kuantum teknolojisinin günümüzün bilgi işlem teknolojisinden 1.000-10.000 kat daha güçlü olmasının beklendiğini söyledi. En iyi uygulamaları bulma sürecini hızlandırmak amacıyla GESDA, Google ve kâr amacı gütmeyen teknoloji grubu Xprize ile iş birliği yaparak dünyanın dört bir yanındaki araştırmacıların önerilerini sunacakları bir yarışma başlattı. Yarışma 3 yıl sürüyor ve en iyi projenin sahibine 5 milyon ABD doları ödül verilecek.
CERN Direktörü Fabiola Gianotti, nükleer araştırma kuruluşunun, Açık Kuantum Enstitüsü'nün bilimsel ve teknolojik gelişmeleri toplum yararına kullanma konusundaki uzun yıllara dayanan deneyiminden faydalanması için ideal bir üs olduğunu söyledi. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Laboratuvarı uzmanı Özge Aydoğan ise, gelecek için bir kazanç olabileceği gibi büyük bir risk de oluşturabilen teknolojinin ikiliğini değerlendirmenin önemli olduğunu vurguladı.
Gözlemcilere göre, özellikle bilim ve teknolojinin ekonomik yapıyı şekillendirmede ve ulusal güç dengelerini değiştirmede önemli bir rol oynadığı bir ortamda, Avrupa'nın kuantum teknolojisini geliştirme yarışında hız kazanması kaçınılmazdır. Bu yeni adımla Avrupa, stratejik rekabet çağında dönüşümünü sürdürdüğünü ve bölgenin gücünü pekiştirip artırmaya kararlı olduğunu göstermektedir. Bugüne kadar 20'den fazla ülkenin kuantum teknolojisiyle ilgili ulusal girişimleri veya stratejileri bulunmaktadır. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Rusya, Hindistan, Japonya ve Avustralya, kuantum bilimi ve teknolojisinde trendin önünde kalmak için bir dizi araştırma ve geliştirme programı oluşturmuştur.
Yapay zekâ (YZ), robotik, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve nanoteknoloji gibi alanlardaki sürekli gelişmelerle birlikte, kuantum teknolojisinin dördüncü sanayi devrimini hızlandırmaya devam etmesi öngörülüyor. Kuantum teknolojisi, ister askeri ister sivil alanda olsun, büyük uygulama olanakları göstermiştir. Bu alanda lider ülkeler için, endüstriyel üretimi canlandırabileceği, istihdam yaratabileceği, ekonomik faydalar sağlayabileceği ve ulusal güvenlik sağlayabileceği için etkisi derin ve önemli olacaktır.
GÜNEY
[reklam_2]
Kaynak






Yorum (0)