Merck Healthcare Vietnam, 6 Mart'ta Ho Chi Minh City'deki Alman Başkonsolosluğu himayesinde, kadın doğum uzmanları ve jinekologlarla iş birliği yaparak "Anneliği Seçmek: Çocuk Sahibi Olmak mı, Olmamak mı?" konulu bir seminer düzenledi. Seminerde, azalan doğum oranlarının mevcut durumu, kısırlık ve kadınların anne olmaya karar verirken karşılaştıkları zorluklar ele alındı.
Çok fazla "koşuşturmak" kısırlığa yol açabilir.
Hung Vuong Hastanesi Müdürü Doçent Doktor Hoang Thi Diem Tuyet, tartışmada, eskiden olduğu gibi, günümüzde ülkedeki erkeklerin ve kadınların geç evlenme eğiliminde olduğunu; çocuk sahibi olduktan sonra çocuk sahibi olmayı ertelediklerini belirtti. Günümüzde kadınlar birçok sosyal aktiviteye katıldıkları için, kendilerine zaman ayırıp ders çalışmak ve kariyerlerinde ilerlemek istiyorlar.
Geç yaşta evlilik ve çocuk sahibi olmak kısırlığa yol açan risk faktörleridir. Çünkü 35 yaşından sonra yumurtalıklar giderek küçülür ve bu da kısırlığa neden olur; bu yaştaki kadınların hamile kaldıklarında düşük yapma oranları daha yüksektir.
İş yoğunluğu, yaşam, çevre kirliliği... Sperm kalitesini, kısırlık riskini etkiliyor.
Doçent Doktor Diem Tuyet'e göre, geç evlenmenin ve çocuk sahibi olmanın yanı sıra iş, yaşam, gelir, çevre kirliliği, beslenme gibi her türlü baskı da kısırlıkla ilişkili faktörler arasında yer alıyor. Yukarıda bahsedilen faktörler, kısırlık tedavisi gören çiftlerde yapılan gerçek testlerle de kanıtlandığı üzere, sperm kalitesini ve miktarını da etkiliyor ve azaltıyor.
Çok fazla "çalışan" (ekstra gelir elde etmek için aynı gün içinde 2-3 işte çalışan) birçok çift var; bu da yakınlığı ve cinsel ilişki sıklığını azaltıyor, dolayısıyla hamile kalma şansını düşürüyor.
Doçent Doktor Hoang Thi Diem Tuyet, kısırlığın genç çiftler (30 yaş altı) arasında giderek yaygınlaştığının gerçeğini de sözlerine ekledi.
Şu anda dünyada genel kısırlık oranı %10 civarındadır; Vietnam'da ise bu oran çiftler arasında %7-10 arasında değişmektedir.
Azalan doğurganlık
Doğum oranı da seminerde uzmanların paylaştığı bir diğer konuydu. Uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüşün birçok nedeni olduğunu belirtti: İş ve yaşam baskısının artması; çocuk yetiştirmenin artan maliyetleri, dolayısıyla çiftlerin çocuk sahibi olmaktan çekinmesi; günümüzde bekar olma veya çocuk sahibi olmak istememe eğiliminin artması; kadınlara eğitim, gelişim ve sosyal aktivitelere katılma fırsatı verilmesi; doğum kontrol yöntemlerine erişim ve kullanım fırsatlarının artması vb. de doğum oranını etkiliyor.
Doçent Dr. Hoang Thi Diem Tuyet seminerde konuştu
Almanya'nın Ho Chi Minh Şehri Başkonsolosu Dr. Josefine Wallat, Almanya'nın uzun yıllardır azalan doğum oranlarıyla karşı karşıya olduğunu, bunun da yaşlanan bir nüfusa ve küçülen bir iş gücüne yol açtığını belirtti. Bu durumun ülkenin refahını olumsuz etkilediğini ve yaşlı bakımının daha da zorlaştığını belirtti.
Doçent Doktor Hoang Thi Diem Tuyet, dünyada ve Vietnam'da doğum oranının giderek azaldığını söyledi. 2009 yılında Vietnamlı kadınların ortalama doğum oranı kadın başına 2,03 çocuk iken, 2024 yılına gelindiğinde bu oran kadın başına sadece 1,91'e düştü (sadece Ho Chi Minh şehrinde kadın başına sadece 1,3 çocuk). Bu sayı, dünya genelindeki 2,1 çocuk/kadın olan doğum oranının altında. Doğum oranı, bir çift (anne ve baba) öldüğünde, onların yerine geçecek 2 çocuğun olması anlamına gelir.
Günümüzde ülkelerin %50'sinde doğurganlık oranı ikame düzeyinin altındadır; 2050 yılında bu oranın %77'ye ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Uzmanlar, doğum oranlarını iyileştirmek için tüm toplumun ortak çabasının gerektiğini söylüyor: Çiftler ve aileler; refah politikaları, annelik için finansal destek, kısırlık tedavisi ve uzatılmış doğum izni...
[reklam_2]
Kaynak: https://thanhnien.vn/ap-luc-du-thu-khien-cac-cap-vo-chong-bi-hiem-muon-vo-sinh-185250306183724838.htm






Yorum (0)