'Beatles'ın hikayesinin Batı kültüründe nasıl bir yeri olacağını düşünüyorsunuz?' diye sordu bir muhabir, bir grup için eşi benzeri görülmemiş bir şan ve şöhretin tadını çıkaran genç Paul McCartney'e.
Beatles' 64 filminden bir sahne - Fotoğraf: IMDb
Paul çenesini eline yasladı, gözleri dalgın dalgın bakıyordu ve cevap verdi: "Şaka yapıyor olmalısın. Kültür, bu kültür değil. Bu sadece bir oyun."
Söz konusu röportajın görüntüleri daha önce The Beatles hakkında yapılmış birçok belgeselde kullanılmıştı.
Sinemanın usta ismi Martin Scorsese (yapımcı) ve yakın çalışma arkadaşı David Tedeschi (yönetmen), çok da yeni olmayan, neredeyse sıkı hayranlarının ezbere bildiği "malzemelerle" Beatles' 64 belgeselini John, Paul, George ve Ringo'nun tatlı ve esprili, hoş ve nostaljik bir portresine dönüştürmeyi başarıyorlar.
Beatles'ın 64'ünün Yeniliği
Aradaki fark, Beatles'ı konu olarak seçen diğer çoğu film yapımcısının aksine, Martin Scorsese'nin 1942 doğumlu olması, yani Paul McCartney ile aynı yaşta olmasıdır.
Daha da önemlisi, New Yorklu film yapımcısının parlak kariyeri onu akran gözlemi konumuna getiriyor. Film ise, büyük adamın diğer büyük adamlara bakışını yansıtıyor.
Beatles, ülkenin en üzücü günlerini yaşadığı, Başkan Kennedy'nin suikaste kurban gittiği tarihten üç aydan kısa bir süre sonra Amerika'ya geldi.
Beatles '64 | Resmi Fragman
Hala yas tutan bir ülke ve yakın zamanda ölen eski başkanın adını taşıyan havaalanına gelen dört kasaba çocuğu, Amerikalılara hayatın devam ettiğini kanıtlıyor.
Aynı eski hikaye anlatılıyor: The Beatles'ın gazetecilere verdiği yanıtlarda çocuksu zekâsını kullandığı röportajlar; yirmili yaşlardaki oğlanların tüm yaramazlıklarını, masumiyetlerini ve şeytanlıklarını gösterdikleri özel alanlardaki görüntüler; grubun kullanılmış havlularını satın almak için yarışan fanatik hayranlar.
İnanılmaz başarılarının ardında hâlâ bilinen sosyolojik açıklamalar var; örneğin, içlerindeki feminizmi ifade etmek için güç gösterisini reddeden "yeni bir adam" imajını nasıl yarattıklarını (ikinci dalga feminizmin öncü bilim insanı Betty Friedan'a göre).
Beatles' 64 filminden bir sahne - Fotoğraf: IMDb
Ancak Beatles'ın 64'ünün yeniliği iki şeyden kaynaklanıyor.
Filmde ilk olarak dönemin "tanıkları" karşımıza çıkıyor. Orkestra şefi Leonard Bernstein'ın kızı, babasıyla birlikte Ed Sullivan Show'da Beatles'ı izlemek için televizyonu üst kattan yemek odasına getirdiği gecenin hikâyesini anlatıyor.
Ünlü yönetmen David Lynch, henüz genç bir çocukken, tesadüfen grubun Washington'daki konserine bilet aldığını anlatmıştı.
New York'tan Liverpool'a bir hacı gibi transatlantik trene binip İngiliz şehrinde kaos yaratan ve daha sonra John Lennon'ın Imagine albümünde yer alan genç bir adamdı.
Her hikaye, ancak korkusuz genç ruhlarda bulunabilecek türden maceralarla dolu.
Beatles' 64 filminden bir sahne - Fotoğraf: IMDb
Film sözdiziminin benzersiz yanı
Film, Başkan Kennedy'nin ölümüyle başlıyor ve John Lennon'ın, İngilizlerin Amerika'ya yönelik kültürel istila dalgasını yeni bir kıta arayan bir okyanus gemisine benzettiği bir röportajla sona eriyor ve Beatles da diğerlerinden daha dikkat çekici değildi, sadece üst güvertede duruyorlardı ve karayı ilk görenler onlardı.
Film, John'un bir denizci gibi elini alnına götürüp "Kara var!" diye bağırdığı sahneye geçiyor.
The Beatles için parlak bir geleceğin habercisi olan bu son, aynı zamanda açılışla simetrik olarak yerleştirildiğinde grubun lideri için hüzünlü bir sonu da ima ediyor.
Taraftarların "Ringo'yu başkan seçin" yazılı bir pankart tuttukları bir video var.
Beatles, belki de kendi krallıklarında, gençlik ve aşk krallığında yüce liderlerdi. Beatles, genç Amerikan başkanının ölümünün üzüntüsünü dağıtmak için geldi.
Ama karşılığında John da acımasızca hayatından mahrum bırakıldı.
The Beatles'ı kahraman yapmak için her şey ayarlanmıştı. Bir klipte, besteci Leonard Bernstein, She Said, She Said'in ritmine ayak uyduruyor ve John şöyle söylüyor: "...her şey yolunda."
Bu filmin bağlamında belki de bu sözleri şöyle anlayabiliriz: Her şey kaçınılmaz görünüyor, The Beatles'ın bir dönüm noktası, bir devrim, bir deprem, bir ömür boyu sürecek bir sevinç, bir aşk olması bekleniyor.
Film, grubun tarihinin sadece kısa bir bölümünü, Amerika'ya ilk ayak bastıkları iki haftayı anlatıyor.
Kısa ama yankıları sonsuza dek yankılanıyor.
[reklam_2]
Kaynak: https://tuoitre.vn/beatles-64-mot-cuoc-vui-de-doi-20241208104530885.htm










Yorum (0)