Kral Quang Trung anıt alanından görülen Ngu Binh Dağı. Fotoğraf: “Bao Phuoc” |
Bu sembol, Parfüm Nehri'nin su topladığı ve Ngu Dağı'nın destek görevi gördüğü "ön su, arka dağ" diyarıyla ilişkilendirilir. Dağın tepesinden şehrin tüm manzarasını, kıvrımlı Parfüm Nehri'ni, gizli pagodaları ve kuleleri seyredebilir ve Hue'nun eşsiz bir doğal manzarasını yaratabilirsiniz.
Ancak bu alanın mevcut durumu, yürüyüş yolu veya dinlenme alanı olmadığını ve resmi miras turizm zincirine dahil edilmediğini gösteriyor. Dağın eteklerinde ise binlerce mezar bulunuyor. Ne yazık ki, burası aynı zamanda inşaat atıklarının yasadışı olarak toplandığı bir alan ve bu da hem yerel halkın hem de turistlerin yaklaşmaktan çekinmesine neden oluyor.
Kentin kalkınma stratejisinde, 2021 yılından itibaren yürürlüğe giren " Thua Thien Hue'yu Vietnam'da sarı kayısı çiçekleri diyarı haline getirme" projesine göre, Ngu Binh ve Ban dağlık alanları, yerli sarı kayısı ormanları inşa etmek, festivaller düzenlemek ve tipik kültürel ve ekolojik turizm rotaları geliştirmek amacıyla kayısı ormanları dikmek için 6 önemli alandan biridir.
Şehir Halk Komitesi, Haziran 2025'te, toplam sermayesi yaklaşık 177 milyar VND olan Tran Phu - Ngu Binh güzergahı için yatırım politikasını onaya sundu. 19,5 metre kesitli ve 795 metre uzunluğundaki güzergah, şehrin güneyindeki trafik yoğunluğunu azaltmayı hedeflemekle kalmıyor, aynı zamanda dinamik bir altyapı görevi görerek Ngu Binh dağlık bölgesi ile II. ve III. kuşak aksları arasında bir bağlantı alanı açıyor ve Ulusal Karayolu 1A ile genişletilmiş Truong An planlama alanına bağlanıyor. Proje, yaklaşık 70 haneyi kurtaracak, mezarları taşıyacak ve Hue şehrinin güneybatı girişindeki kültürel ve ekolojik ekseni yeniden şekillendirmek için gerekli bir adım olan peyzajı yenileyecek.
Masa Dağı (Güney Afrika), Bukit Timah (Singapur) veya Olimpos Dağı (Yunanistan) gibi uluslararası modellerden alınan dersler, bir dağın değerini yüksekliğin değil, kentsel alanın o alanı insanlar, doğa ve tarih arasında bir temas noktasına nasıl entegre ettiğinin belirlediğini göstermektedir. Ngu Binh Dağı'nda ise, onu doğru yönde geliştirmeyi bilirsek, bunu başarmak için yeterli koşul mevcuttur.
Öncelikle, dağın eteğinde, ekolojik bir alanla bütünleşmiş bir anıt park oluşturmak için inşaat atıklarının ve çevredeki mezarlığın kapsamlı bir şekilde çözümlenmesi gerekiyor. Bu, yerel sarı kayısı ağaçları, geleneksel bonsailer yetiştirilebilecek bir alan olabilir. Dağın yamacında ise, doğal malzemelerle ekolojik bir yürüyüş rotası tasarlanmalı, şiir panoları, tabelalar ve aydınlatmalar yerleştirilmeli. Tepede ise, geleneksel ahşap mimari bir gözlemevi, hem tüm antik başkentin görülebileceği hem de Hue'nun kültürel alanına uygun küçük etkinlikler düzenlenebilecek, şiir okunabilecek, çay içilebilecek ve kraliyet sanatı icra edilebilecek bir yer olacak.
Dağın eteğinde, zanaat köylerini, bahçe evlerini, Hue şarkı söyleme deneyimlerini, hat sanatını, halk etkinliklerini birbirine bağlayan bir "dağ köyleri" kümesi oluşturulabilir... Kültürden bir geçim kaynağı yaratılabilir. Tüm bunların, çam ormanlarına tecavüz etmeden, entegre ve hassas bir planlamayla gerçekleştirilmesi ve özellikle dağın eteğinde nesillerdir yaşayan yerel halkın katılımı ve korunması sağlanmalıdır.
Ngu Binh'in büyük ölçekli projelere veya kitle turizmine değil, tıpkı şehrin nesillerdir mirasını koruduğu gibi, kültürel derinliğe, özenli bir korumaya ve toplumsal uzlaşıya sahip bir peyzaj yapısına ihtiyacı var. Bu, şehrin henüz yeni seviye değiştirdiği ve kalkınma baskısıyla karşı karşıya olduğu kritik bir an. Şu anda, Ngu Binh gibi sembollerden yararlanmak sadece koruma amaçlı değil, aynı zamanda bölgesel kentsel rekabette kimliği teyit etmek için de önemli.
Kaynak: https://huengaynay.vn/van-hoa-nghe-thuat/danh-thuc-nui-ngu-binh-156430.html
Yorum (0)