
Manevi turizm giderek gelişmekte ve "çevre dostu endüstri"nin genel gelişimine katkıda bulunarak rolünü sağlamlaştırmaktadır. Quang Nam'da bu tür turizmin potansiyeli oldukça yüksektir.
Potansiyel
Quang Nam eyaletinde yapılan bir araştırma, ünlü tapınakları ziyaret ederek manevi turizmi geliştirme fırsatları sunan çok sayıda antik mimari yapıyı ortaya koymuştur. Bunlar arasında Köprü Pagodası, Vien Giac Pagodası, Long Tuyen Pagodası, Chuc Thanh Pagodası, Ong Pagodası (Quan Cong'a adanmış), Hoi An'daki Phuoc Lam Pagodası, Dong Duong Budist Manastırı (Thang Binh bölgesi) ve My Son Tapınağı (Duy Xuyen bölgesi) yer almaktadır...
Batılı ve Vietnamlı turistleri kendine çeken bu antik kent Hoi An, tek başına bile ziyaret etmeye değer sayısız manevi mekana ev sahipliği yapıyor. Bilindik Japon Köprüsü'nün yanı sıra, 400 yılı aşkın bir geçmişe ve eşsiz Çin mimarisine sahip Ong Pagodası da ziyaretçiler için önemli bir cazibe merkezi. İçeri adım attığınızda, sakin ve nostaljik bir atmosfer sizi karşılıyor. Pagoda, en etkileyici şekilde zarif bir taş duvar resmiyle süslenmiş, geniş ve havadar bir alana sahip.
Bu arada, Zen ustası An Triem tarafından 18. yüzyılın ortalarında kurulan ve Buda'ya ibadet etmek amacıyla 17. yüzyılın sonlarında Patrik Minh Luong (Hoi An'a gelen ilk iki patrikten biri) tarafından yeniden inşa edilen Phuoc Lam Pagodası (Cam Ha semti), her türlü manevi turizm yolculuğunda mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.
Phuoc Lam Pagodası, eski Doğu Asya tarzında, üçlü kapı, avlu, ana salon, büyük salon ve atalar ibadet salonundan oluşan "Mon" biçimli bir mimari yapıya sahiptir. Ana salon üç bölme ve iki kanattan oluşmakta olup, pagoda şeklinde iki çan kulesiyle çevrilidir. Büyük salon, Ata Minh Luong'un sadaka kapları ve ahşap oyma Budist kutsal metinleri gibi birçok değerli eseri hala muhafaza etmektedir.
Araştırmacılar, Phuoc Lam Pagodası'nın Budist mimarisinin türlerini zenginleştirmeye ve Hoi An'da Budizmin etkisinin yayılması sürecine katkıda bulunan dini bir anıt olduğuna inanıyor.
Bir diğer ziyaret noktası ise, 17. yüzyılın sonlarında Zen ustası Minh Hai - Phap Bao tarafından kurulan, Cam Pho semtinde (Hoi An şehri) bulunan Chuc Thanh Pagodası'dır.
Chúc Thánh Pagodası, Hoi An'da bulunan ve Ulusal Tarihi ve Kültürel Anıt olarak tanınan ünlü bir antik tapınaktır. Çok sayıda yenilemeye rağmen, özellikle Chúc Thánh Zen mezhebinin kurucusuyla ilgili kalıntılar olmak üzere birçok eseri hala korumaktadır ve bu nedenle Budistlerin ve Budizmi seven ve öğrenmek isteyenlerin kalbinde özel bir yere sahiptir.
2019 yılında Dong Duong Budist Manastırı (Thang Binh), Özel Ulusal Anıt olarak tescil edildi. Bu manastır, o dönemde Güneydoğu Asya'nın en büyüklerinden biri olan Champa Krallığı'nın Budist manastırlarından biriydi. Ayrıca Quang Nam eyaletindeki hac ve manevi turizm turlarına dahil edilmeye değer bir yerdir.
Manevi turizmi neden geliştirmeliyiz?
Vietnam'ın manevi turizm geliştirme potansiyeli, yalnızca doğal güzelliklerinden değil, aynı zamanda zengin ulusal kültüründen ve insanların yüce manevi değerlere, inanca, görüşlere ve dine olan bağlılığından da kaynaklanmaktadır.

Dünya Turizm Örgütü Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Zoltan Somogyu, dünya turizminin gelişim trendinde manevi turizmin öneminin giderek arttığını, manevi amaçlarla seyahat eden turist sayısının sürekli yükseldiğini ve Vietnam'ın manevi turizm açısından büyük potansiyele sahip bir ülke olarak öne çıktığını belirtmişti.
Quang Nam eyaletinin zengin kaynakları göz önüne alındığında, manevi turizm açısından umut vadeden bir gelişme tablosu söz konusu.
Tiền Giang İl Budist Derneği Bilgi ve İletişim Komitesi üyesi Rahibe Huệ Liên, Quảng Nam'da hayır işlerine katılırken bir grupla birlikte Mỹ Sơn Tapınağı'nı ziyaret etti. Buranın kutsallığının, kendisi gibi uzaktan gelen ziyaretçileri büyülediğini ifade etti.
Kutsallığın olduğu yerde, insanların geri dönme şansı vardır. Hayranlık duymak, geçmişi düşünmek ve başlarını eğerek huzur bulmak için gelirler; "geçmişi gözden geçirerek bugünü anlarlar", bırakmayı öğrenirler ve daha erdemli bir yaşam sürerler.
Manevi turizmin maddi değerinin yanı sıra getirdiği bir diğer değer de budur: İnsanların sanki yüzlerce, hatta binlerce yıl öncesinden ataları tarafından yönlendirilmiş gibi, kendiliğinden gelmelerini sağlayan derin bir manevi değer...
Kaynak






Yorum (0)