
Öğrenmeyi, çalışmayı ve yaratmayı birkaç tıklamayla otomatikleştirmek için birden fazla dijital aracı birbirine bağlayın.
Teknolojinin hayatlarını değiştirmesini beklemek yerine, Z kuşağı tam tersini yapıyor: Yapay zekadan kodsuz platformlara ve otomasyon sistemlerine kadar kendi seçtikleri araçları kullanarak günlük rutinlerini proaktif bir şekilde 'yeniden programlıyorlar'.
Dijital ürünler yaratmak için yazılım mühendisi olmalarına gerek yok, fikirleri denemek için laboratuvarlara da ihtiyaçları yok. Sadece bir dizüstü bilgisayar ve internet bağlantısıyla, Z kuşağı teknolojiyi merkezine alarak kendi öğrenme, çalışma ve yaşam biçimlerini tasarlıyor.
Tek bir sistem, birçok sistem: Z kuşağı ve yeni bir teknolojik zihniyet.
Z kuşağını diğerlerinden ayıran şey kullandıkları teknoloji değil, bu araçları bir sisteme nasıl entegre ettikleridir.
Genç bir kişi ChatGPT'yi kullanarak içerik oluşturabilir, Runway ile videoya dönüştürebilir, Midjourney ile profil resmi tasarlayabilir, ardından tüm süreci Notion'da organize edebilir ve Zapier aracılığıyla otomatik olarak yükleyebilir.
Burada mesele sadece çoklu görev yapmak değil, her uygulamanın bir bağlantı olduğu ve onların da bu bağlantıların arkasındaki programcılar olduğu kişisel bir ekosistem gibi sorunsuz bir iş akışı yürütmektir.
Bu düşünce yapısı bilişim derslerinden kaynaklanmıyor, aksine Z kuşağının büyüme biçimiyle şekilleniyor: YouTube'dan öğrenmek, Discord'da paylaşmak, Reddit'te çözümler bulmak ve TikTok'ta fikirler yaymak.
COVID-19, onları geleneksel okul eğitimini bırakmaya, uzaktan çalışmayı öğrenmeye, çevrimiçi para kazanmaya ve pratik deneyim yoluyla beceriler geliştirmeye zorladı. 2022'den itibaren yapay zeka hızla gelişirken, Z kuşağı bu aracı kişisel hedeflerine uygun hale getirmek için deneyen, benimseyen ve yeniden yapılandıran ilk kuşaklardan biri oldu.
Z kuşağı kendi dijital yaşam tarzlarını nasıl programlıyor?
Z kuşağı artık teknolojiyi birbirinden bağımsız araç setleri olarak görmüyor. Geliştiriciler gibi düşünüyorlar: günlük görevleri, kendilerinin tasarlayıp işlettiği otomatik bir sisteme entegre ediyor, bağlıyor ve optimize ediyorlar.
Notion ile sadece not almıyorlar; bunu kişisel bir kontrol paneline dönüştürüyorlar: sağlıklarını takip ediyorlar, giderlerini yönetiyorlar, bilgilerini depoluyorlar ve yaşam hedeflerini izliyorlar.
Zapier ile Gmail'i Google Takvim'le bağlayarak son teslim tarihlerini otomatik olarak kaydediyorlar, ardından yapay zekayı kullanarak iş içeriğini özetliyor ve gün sonunda kendilerine geri gönderiyorlar. Eskiden üç kişi ve birkaç ayrı araç gerektiren bir dizi işlem, artık bir yazılım geliştiricisinin organizasyon becerilerine ve sistem yapılandırma yeteneklerine sahip tek bir kişi tarafından otomatikleştiriliyor.
Bazı gençler bu iş akışını gerçek bir iş modeline dönüştürdü. Notion şablonları tasarlayıp Gumroad üzerinden satıyorlar, yapay zeka entegre edilmiş mini kurslar oluşturup çevrimiçi öğrenme platformlarında paylaşıyorlar ve yalnızca dijital araçlar kullanarak içerik oluşturma hizmetleri sunuyorlar.
Ekip kurmaya, ofis alanına veya işe alım için beklemeye gerek yok; kendi özel teknolojilerini kullanarak ölçeklenebilme yeteneğine sahip mini bir ajans gibi faaliyet gösteriyorlar.
Önemli olan Z kuşağının teknolojiye ne kadar yatkın olduğu değil, teknolojiyi kendilerinin bir uzantısı olarak nasıl kullandıklarıdır.
Her araç bir yapboz parçası, her süreç kişiselleştirilmiş bir 'akış' ve işten günlük rutinlere kadar hayatın tüm ritmi, her birey için en verimli, yaratıcı ve uygun şekilde 'yeniden programlanabilir'.
Herkesin teknolojiye erişebildiği dijital çağda, Z kuşağı sadece ayak uydurmakla kalmıyor, aynı zamanda teknolojinin insanların hayatındaki yerini yeniden tanımlıyor. Bunu kod satırlarıyla değil, bütünleşik düşünme, bilgiyi organize etme yeteneği ve durmaksızın deneme isteğiyle yapıyorlar. Teknoloji dünyasında yaşamıyorlar; her gün kendi yöntemleriyle bu dünyayı yaratıyorlar.
Kaynak: https://tuoitre.vn/khi-gen-z-dung-cong-nghe-lap-trinh-nhip-song-so-20250613143423565.htm






Yorum (0)