Son dönemdeki tüm gelişmeler, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez bölgelerinin çok sayıda önemli siyasi ve güvenlik değişikliğiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez bölgesi şu sıralar ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'nin geleceğine ilişkin fikirleriyle çalkalanıyor. Suriye'deki yeni rejimle ilgili ve onunla bağlantılı pek çok hamle yapılıyor ve ABD-İran ilişkilerinin belirsiz geleceği tartışılıyor.
Bütün bunlar, bu geniş bölgenin çok sayıda önemli siyasi ve güvenlik değişikliğiyle karşı karşıya olduğunun sinyallerini veriyor.
Suriye rejiminin yeni lideri Ahmed el-Şara (ortada) 2 Şubat 2025'te Suudi Arabistan'ı ziyaret ediyor
Trump'ın Filistinlileri Gazze'den çıkarma ve Gazze Şeridi'ni ABD yönetimine devretme fikri, pratikte uygulanması zor olsa da, ABD'nin İsrail'e mutlak destek verdiği ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin, Hamas, Hizbullah, Husiler ve İran gibi bölgedeki birçok tarafla birlikte hareket etmesini teşvik ettiği mesajını içeriyor. Bu bile, bu geniş bölgede barış ve uzlaşının, güvenliğin ve istikrarın yakın zamanda sağlanamayacağını göstermeye yetiyor. Trump, İran'la diyaloga istekli olduğunu gösterirken İran'ı tehdit etmeye devam ediyor. Aynı yöntemle ve Trump'ın İsrail'i hâlâ coşkuyla desteklemesi nedeniyle, Trump yönetiminde ABD-İran ilişkilerinin iyileştirilmesi ihtimali zor görünüyor.
Bu arada Suriye, birçok dış ortak tarafından izleniyor ve hatta nüfuzunu kırmaya başladı. Suriye'deki yeni rejim, dış ortakların jeostratejik çıkarları oyununda kendini yeniden konumlandırmaya, dışarıdan gelenler tarafından sömürülmekten kaçınarak avantaj elde etmeye çalışıyor ve bölgedeki ortak oyuna proaktif bir şekilde katılarak, bu oyunun oynandığı yer olmaya devam ediyor. Dolayısıyla, bu geniş bölge çok güçlü ve kökten değişecek, ancak tüm umut verici senaryolar gerçekleşebilir.
[reklam_2]
Kaynak: https://thanhnien.vn/khu-vuc-lon-truoc-bien-dong-lon-1852502062257399.htm
Yorum (0)