24 Haziran sabahı, Miami Gardens'daki Hard Rock Stadyumu sahasında, FIFA Kulüpler Dünya Kupası 2025™'in ışıkları altında, Inter Miami Amerikan futbol tarihine yeni bir sayfa yazdı. Güney Amerika'nın son şampiyonu Palmeiras ile 2-2 berabere kalarak, kendinden emin bir şekilde Son 16 turuna yükseldiler. Daha önce FC Porto'yu 2-1 yendikleri bu maçla birlikte, Lionel Messi'nin takımı "ölüm grubu"nu başarıyla geçerek, bu başarıyı elde eden ilk MLS temsilcilerinden biri oldu.
Ancak Noah Allen ve teknik direktör Javier Mascherano gibi isimler "herkesle rekabet edebilecek durumdayız" diye coşkuyla konuşurken, sorulması gereken bir diğer soru da şu: Inter Miami, MLS'i mi temsil ediyor yoksa sadece kendilerini mi?
Inter Miami - Eşsiz bir istisna
Aslında, Inter Miami büyük bir çıkış yaparken, diğer iki MLS temsilcisi – Seattle Sounders ve LAFC – sessizce elendi. Seattle tek bir puan bile alamadı, LAFC ise erken elendi ve hatta Opta'ya göre dünyada 258. sırada yer alan Esperance Tunis'e kaybetti. Üç MLS takımından sadece biri hayatta kaldı ve o takımın da... Lionel Messi'si vardı.
Messi'nin Amerika Birleşik Devletleri'ne gelişinden bu yana, Inter Miami sadece MLS içinde değil, tüm Amerikan spor modelinde de özel bir proje haline geldi. Bu başarı, son derece kişisel bir transfer sürecinin, küresel bir bağlantı ağının ve "Messi" isminin karşı konulmaz cazibesinin bir ürünüdür.
Messi, Inter Miami'ye yetenek, klas ve her şeyden önemlisi kazanma ruhu getirdi. Kulüp teknik direktörü Javier Mascherano, "Bize yol gösteriyor," dedi. "Sadece teknikle değil, arzuyla da. Bu, her genç oyuncuya nüfuz ediyor ve daha önce MLS maaş sınırları nedeniyle dengesiz olan bir takımı, uyumlu ve yenilmesi zor bir birime dönüştürüyor."
Ancak tam da bu nedenle Inter Miami, MLS'nin tipik bir temsilcisi değil. Ligin gelişim mekanizmasını temsil etmiyorlar. Onlar bir istisnanın ürünü; tek bir olağanüstü bireyin ve onun küresel etkisinin yarattığı bir "süper takım".
Gerçeği anlamak için Kulüpler Dünya Kupası'ndaki diğer MLS takımlarına bakın. Seattle büyük bir çaba gösterdi, ancak oyunlarını aksiyona dönüştürecek üst düzey bir forvetten yoksundu. LAFC ise affedilemez bir performansla çok daha zayıf bir rakibe karşı çöktü.
MLS her zaman küresel çapta öne çıkmayı hayal etmiş, hatta bir dönem önümüzdeki on yıl içinde "Avrupa'nın Büyük 5'i"ne yetişmekten bahsetmişti. Ancak ligde görülenler farklı bir gerçeği ortaya koyuyor: Messi veya Suarez gibi isimlere sahip olmayan kulüpleri, Afrika veya Güney Amerika'nın en iyi temsilcilerinin gerisinde kalıyor.
Asıl sorun kadronun kalitesi ve daha spesifik olarak yatırım yapma yeteneği. MLS, fark yaratabilecek oyunculara yeterince para harcamıyor. Seattle'dan Paul Rothrock gibi gelecek vaat eden genç oyuncular yetiştiriyorlar, ancak Pedro Neto veya Igor Jesus gibi oyuncular yetiştiremiyorlar.
Inter Miami'nin başarısı - bir ayna mı, yoksa bir yanılsama mı?
Inter Miami'nin başarısı elbette küçümsenmemeli. Messi'nin liderliğinde Portekiz takımını yendiler, Brezilya'nın güçlü bir takımıyla berabere kaldılar ve PSG'ye meydan okumaya hazırlar. Inter Miami, yıldız bir oyuncunun önderliğinde, zeki bir yapı ve talimatlara uyan bir takımla, bir MLS takımının en üst seviyede kesinlikle rekabet edebileceğini gösteriyor.
Ancak bunu norm haline getirmek için sadece "Messi'yi cezbetmeye" bel bağlayamayız. Her kulübün Jorge Mas gibi büyük harcamalar yapan ve vizyon sahibi bir sahibi yok. Her oyuncunun da Busquets, Suarez ve Alba'yı yanlarında oynamaya ikna edecek karizması yok.
MLS'nin Inter Miami'den bir şeyler öğrenmesi gerekiyor; süperstar modelini değil, büyük düşünme cesaretini, kuralları yıkma cesaretini ve profesyonel kaliteye gerçekten yatırım yapma cesaretini. Maaş sınırları sıkı bir şekilde uygulandığı ve sistem merkezi bir dağıtım yapısı tarafından domine edildiği sürece, Inter Miami gibi takımlar sadece istisnadır. Ve istisnalar, tanımı gereği, çoğunluğu temsil edemez.
Inter Miami, son 16 turunda PSG ile karşılaşacak. Bu karşılaşma, sadece profesyonel önemi açısından değil, sembolik anlamı açısından da büyük bir heyecanla bekleniyor: Messi eski takımına karşı; genç bir Amerikan kulübü, Avrupa'nın devlerinden biriyle karşı karşıya.
Bu maç ya peri masalını devam ettirebilir ya da unutulmaz bir maceraya son verebilir. Ancak sonuç ne olursa olsun, bir şey açık: Messi projesi gerçek ve sonuç verdi.
Ancak bu, MLS'nin hayal kurmasına yol açmamalı. Gerçekten ilerlemek istiyorsa, ligin Messi gibi bir tanrının gelip kurtarmasını beklemeden, yeni Inter Miami'ler için temel oluşturması gerekiyor.
O zamana kadar Messi bir istisna olarak kalmıştı. Ve MLS hala sadece bir seyirci konumundaydı.
Kaynak: https://znews.vn/messi-khong-cuu-noi-hinh-anh-mls-post1563400.html






Yorum (0)