Ayrıca Nhon Ly'ye giderken, giderek daha fazla tanınan bir yer haline gelen, görünümünü değiştiren eski bir balıkçı köyü bulunmaktadır. 
Yerel rehberimizi takip ederek, yaz başında bir gün Nhon Ly'ye vardık. Şehirden oldukça geç ayrıldığımız için, vardığımızda güneş çoktan gökyüzünde yükselmişti. 
Uzaktan, güneş ışığı mavi denizin üzerinde ışıltılı cam boncuklar gibi dans ediyordu. Eski, engebeli çatılar yavaş yavaş beliriyordu. 
Nhon Ly'deki evler genellikle sadece 1 veya 2 katlıdır ve çoğu denize bakmaktadır. Köye giden birçok küçük patika var, biz burada genellikle "mavi taş yol" olarak adlandırılan siyah-yeşil taşlarla döşenmiş yolu seçtik. 
Bu patika aslında köyün etrafında kıvrılan küçük bir sokak; ilginç olan, her iki tarafında da çok sayıda renkli ve canlı duvar resmi bulunması. Bu resimler sayesinde balıkçı köyü giderek daha fazla tanınıyor ve "Nhon Ly Duvar Resimleri Köyü" adıyla gençler için bir uğrak noktası haline geliyor. 
Nhon Ly'de mavi renkte pek çok dekoratif detay var. "Ah, Santorini'deyiz!" diye sevinçle haykırdık. Mavi pencereler, mavi abajurlar, yamaç boyunca uzanan bir duvara işlenmiş dev mavi balıklar, birçok turisti heyecanlandırdı ve fotoğraf çekmek için sıraya girdi. 
Yeşil alanın içinde, güneş ışığında parlak pembe çiçeklerle bezeli begonvil sıraları göze çarpıyor. Balıkçı köyünün hem dolambaçlı sokakları hem de yumuşak yamaçları, bana Da Lat'ın şiirsel sokaklarını veya kıyı kenti Busan'daki (Güney Kore) birçok turisti çeken duvar köyünü hatırlatıyor.
Yorum (0)