Dünya Meteoroloji Örgütü, önümüzdeki aylarda yaşanacak sıcak El Niño ve insan kaynaklı iklim değişikliğinin, sıcaklıkları daha önce görülmemiş seviyelere çıkararak önümüzdeki beş yıl içinde yeni rekorlara ulaşacağı konusunda uyarıyor.
Ocak 2016'da yaşanan güçlü El Niño nedeniyle Pasifik Okyanusu'ndaki sıcaklıklar arttı. Fotoğraf: NOAA
Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, küresel sıcaklıkların önümüzdeki beş yıl içinde Paris Anlaşması eşiği olan 1,5 santigrat dereceyi aşması muhtemel. BM Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), son yıllık değerlendirmesinde bu uyarıyı yayınladı. WMO'ya göre, yıllık küresel yüzey sıcaklıklarının sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derecenin üzerinde artma olasılığı %66. Bu, insanlık tarihinde böyle bir artışın kaydedildiği ilk sefer olacak.
Bilim insanları , 1,5 santigrat dereceyi aşan sıcaklıkların, Grönland ve Batı Antarktika buz sahanlıklarının çökmesi, aşırı sıcaklar, şiddetli kuraklık, su kıtlığı ve dünyanın geniş bölgelerinde aşırı hava olayları gibi geri dönüşü olmayan iklim değişikliklerini tetikleyebilecek kritik eşiklerin oluşma riskini artıracağı konusunda uyarıyor.
Yaklaşık 200 ülke, 2015 Paris Anlaşması kapsamında küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece veya daha düşük bir değerle sınırlama sözü vermişti. Şimdi bu sınır, geçici de olsa ilk kez aşılabilir.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Genel Sekreteri Petteri Taalas'a göre, önümüzdeki aylarda beklenen sıcak El Niño olayı, insan kaynaklı iklim değişikliğiyle birleşerek küresel sıcaklıkları eşi benzeri görülmemiş seviyelere çıkaracak. Bu durum, sağlık, gıda güvenliği, su yönetimi ve çevre üzerinde geniş kapsamlı sonuçlar doğuracak.
El Niño, normalde Pasifik Okyanusu üzerinden Güney Amerika'dan Asya'ya doğru batıya doğru esen alize rüzgârlarının zayıflayıp daha fazla sıcak su bıraktığında meydana gelir. Bu olgu, dünya genelindeki iklim düzenleri üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve Güney Amerika'yı daha nemli hale getirirken, Avustralya, Endonezya, Kuzey Çin ve Kuzeydoğu Brezilya gibi bölgelerde kuraklığa yol açar. Amerika Birleşik Devletleri'nde El Niño, kuzeyi daha sıcak ve kuru hale getirirken, güneyi daha nemli hale getirir çünkü ılık su yayılıp deniz yüzeyine yakın kalarak üstteki havayı ısıtır.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) son raporu, 2023-2027 dönemini ele alıyor. Raporda, bu dönemdeki bir yılın, 2016'daki 1,28 santigrat derecelik artışı geride bırakarak, kayıtlardaki en sıcak yıl olma ihtimalinin %98 olduğu belirtiliyor. Küresel sıcaklıkların 1,5 santigrat derece eşiğini aşma ihtimali 2015'te neredeyse sıfırken, 2022'de %48 ve 2023'te %66 idi. Araştırmacılar, ısınmanın düzensiz olduğunu söylüyor. Örneğin, Arktika, dünyanın geri kalanına kıyasla üç kat daha fazla sıcaklık değişkenliği yaşayacak, bu da buzulların erimesini hızlandıracak ve Kuzey Yarımküre'deki sıcaklıkların düzenlenmesinde kilit rol oynayan Kuzey Atlantik jet akımı ve okyanus akıntısı gibi iklim sistemlerini ciddi şekilde etkileyecek.
Bu arada, Orta Amerika, Avustralya, Endonezya ve Amazon'da yağışlar azalacak. Ormansızlaşma, iklim değişikliği ve yangınlar, 2000 yılından bu yana toparlanamayan geniş yağmur ormanlarının otlaklara dönüşmesine neden oldu.
An Khang ( Live Science'a göre)
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)