22 yaşındaki Carlos Alcaraz, tenis efsaneleriyle karşılaştırıldığında nasıl bir konumda?

Son iki yıldır sert kortlardaki muhteşem performansıyla uzmanlar tarafından övgüyle bahsedilen ABD Açık şampiyonu Jannik Sinner, finalde Carlos Alcaraz'a tamamen mağlup oldu. İspanyol oyuncu, Flushing Meadows'da Sinner'ı 6-2, 3-6, 6-1 ve 6-4'lük setlerle yenerek adeta "başka bir gezegenden" gelmiş gibi oynadı ve kupayı kaldırdı.

Sinner bile Alcaraz'a yetişmek için "krizde olduğunu ve oyununu yeniden yapılandırması gerektiğini" itiraf etti. 22 yaşındaki şampiyon, "Mükemmel bir maç oynadım. Bu, kariyerimin en iyi turnuvasıydı. Yüksek seviyedeki performansımın istikrarı, sürekli antrenmanın sonucudur." dedi.

Henüz 22 yaşında olmasına rağmen Alcaraz, tarihin en iyi tenis oyuncularından biri olarak gösteriliyor. Peki bu yaşta, tenis efsaneleriyle karşılaştırıldığında gerçekte nerede duruyor?

Herhangi bir alanda hakimiyet kurma yeteneği

16 yaşında ATP Turuna katılan Alcaraz, çeşitli ve çok yönlü oyun tarzıyla hemen dikkat çekti: alçak slice'lardan, fırtınalı forehand'lere veya rakiplerini sürekli şaşırtan ve seyircileri nefessiz bırakan yetenekli drop vuruşlarına kadar.

Ancak onu özel kılan şey, her türlü zemini fethetme yeteneğidir. Alcaraz, bugüne kadar sert, çim ve toprak olmak üzere üç zeminde de 6 Grand Slam kazandı. Bu, erkekler tenisinde yalnızca Rafael Nadal (24), Mats Wilander (24) ve Novak Djokovic'in (34) ileri yaşlarda elde ettiği bir başarıdır.

Alcaraz'ın büyük şampiyonlukları toplama hızı da şaşırtıcı: Altı kupa kazanması için sadece 19 Grand Slam katılımı yeterli oldu; bu, Bjorn Borg'un (18) ardından tarihteki en hızlı ikinci isim.

Tarihte, Alcaraz'dan daha genç yaşta 6 Grand Slam kazanan tek isim Bjorn Borg'dur; toprak kortta 3 Roland Garros ve çim kortta 3 Wimbledon şampiyonluğu kazanmıştır. Rafael Nadal da 22 yaşında (Alcaraz'dan birkaç ay önce) 6 Grand Slam şampiyonluğuna ulaşmıştır. Bu arada, Pete Sampras (5), Mats Wilander (4), Roger Federer (3) veya Novak Djokovic (1) gibi diğer efsaneler, Alcaraz'ın aynı yaştaki başarılarına ulaşamamıştır.

Alcaraz, 2022 ABD Açık'ta henüz 19 yaşındayken ilk Grand Slam'ini kazandı ve ardından 2023'te Wimbledon'da şampiyon oldu. Son iki sezondur her yıl iki büyük turnuva şampiyonluğu kazandı. Bu tempoyu sürdürürse, Alcaraz, 2034 yılına kadar Djokovic'in 24 Grand Slam'ine ulaşabilir. O zaman henüz 31 yaşında olacak ve önünde uzun bir kariyer var.

Büyük turnuvalardaki galibiyet oranı, Alcaraz'ın efsaneler arasına girdiğini gösteriyor. 2025'te Alcaraz, Nadal'ın bir yılda en çok Grand Slam kazanma rekorunu egale edecek ve 23 yaşından önce Grand Slam kazanma oranında sadece Bjorn Borg'un gerisinde kalacak.

Gelişmiş servis silahı

Alcaraz'ın servisleri hiçbir zaman zayıf noktası olmadı, ancak New York'ta onu yıkıcı bir silaha dönüştürdü. 22 yaşındaki oyuncu, Sinner'a karşı 10 as yaptı ve Reilly Opelka'ya karşı açılış maçından Sinner'a karşı final maçına kadar ortalama servis hızını 183 mil/saatten 192 mil/saate çıkardı. Ayrıca finalin en hızlı servisini 215 km/saat ile vurdu.

Alcaraz, turnuva boyunca ilk servis puanlarının %84'ünü, ikinci servis puanlarının ise %63'ünü alarak turnuvadaki en yüksek rakamları elde etti. Aynı yıl Roland Garros ve Wimbledon'da sırasıyla finallerde Sinner'a yenilip yenildiği maçlarla karşılaştırıldığında, servis hızındaki fark oldukça belirgindi.

Daha da şaşırtıcı olanı, Alcaraz'ın tüm turnuva boyunca sadece bir set kaybetmesi ve iki haftalık oyun süresi boyunca servisinin üç kez kırılmasıydı. Bu, Sampras'ın 1997'de Wimbledon'ı iki kez kazanmasından bu yana Grand Slam tarihindeki en iyi ikinci rekor. Hatta 2025 ABD Açık şampiyonu, tüm turnuva boyunca sadece 10 kırılma puanıyla karşılaştı. Bu, 1991'den bu yana bir Grand Slam şampiyonunun karşılaştığı en düşük sayı.

'Yenilmezliğe' doğru

Carlos Alcaraz, bunun kariyerinin en iyi performanslarından biri olduğunu iddia etse de, hâlâ yeni zirvelere ulaşabileceğine inanıyor. 2025 ABD Açık şampiyonu şöyle dedi: "22 yaşında, maksimum seviyeme ulaştığımı söylemek zor. Bu yolda adım adım gelişeceğim. En iyi versiyonum henüz gelmedi."

Bu açıklama ATP Turu'nun geri kalanına bir uyarı niteliğindeydi: Alcaraz daha da iyi olursa, onu teniste domine etmekten kim alıkoyabilir?

Aslında, Alcaraz ne kadar mükemmel olsa da, hâlâ bazı nadir "dezavantajları" var. Bazen tutarsızlık dönemleri geçiriyor ve gereksiz hatalar yapıyor. Sinner'a karşı final maçı bunun tipik bir örneği: Alcaraz'ın setteki tek mağlubiyeti, diğer setlerde sadece 2 basit hataya kıyasla 11 basit hatadan geldi.

Ancak bu "uyumsuzluğu" ortadan kaldırabilirse 22 yaşındaki tenisçi, rakibinin maça geri dönme şansını ortadan kaldırarak gerçek bir "yıkım makinesi" haline gelecek.

Daha da korkutucu olanı, Alcaraz'ın sürekli kendini geliştirme yeteneği. New York'ta servisini nasıl geliştirdiğine bir bakın: istikrarlı bir silahtan tüm engelleri aşan bir balyoza.

Finalde Alcaraz, rallilerde saatte 100 milin üzerinde şutlar bile attı; bu, özellikle güçlü şutlarıyla tanınan Sinner karşısında nadir görülen bir hız. Carlos Alcaraz bu inanılmaz hızı düzenli olarak korursa, "yenilmez" statüsüne ulaşabilir.