
Web siteleri, kullandığınız cihaza uyacak şekilde arayüzlerini otomatik olarak nasıl ayarlayacaklarını "biliyor" - Resim: AFP
Bilgisayar ekranının önünde otururken veya telefonunuzdan bir web sitesine erişirken, web sitesinin arayüzü otomatik olarak ayarlamak için hangi cihazı kullandığınızı neden bildiğini hiç merak ettiniz mi: yakınlaştırma, uzaklaştırma, dokunmatik ekranlı bir telefon kullanıyorsanız daha büyük düğmeler gösterme veya iPhone kullanıyorsanız "iOS uygulamasıyla aç" önerisi sunma gibi?
Bu bir "akıllı tesadüf" vakası değil, cihaz tespiti adı verilen gerçek ve yaygın olarak uygulanan bir tekniktir.
Web sitesi neden cihaz bilgilerini elde etti?
Tuoi Tre Online'ın araştırmasına göre, bir web sitesine eriştiğinizde, tarayıcınız otomatik olarak Kullanıcı Aracısı (User-Agent) adı verilen bir dizi teknik bilgiyi web sunucusuna gönderir. Bu dizi, hangi cihazı kullandığınızı, hangi işletim sistemini çalıştırdığınızı ve hangi tarayıcı sürümünü kullandığınızı gösterir. Web sitesi bu bilgileri analiz eder ve içeriği görüntülemek için uygun bir karar verir.
Örneğin, User-Agent alanında "iPhone" veya "Android" anahtar kelimeleri bulunuyorsa, web sitesi mobil cihazdan erişim sağladığınızı anlayacak ve otomatik olarak mobil arayüze geçiş yapacaktır.
JavaScript kodu, User-Agent'a ek olarak, cihazları daha doğru bir şekilde tanımlamaya yardımcı olmak için ekran çözünürlüğü, en boy oranı ve dokunmatik özellikler gibi bilgileri de toplayabilir.
Bazı gelişmiş analiz araçları, kullanıcı profilleri oluşturmak için tarayıcılardan, IP adreslerinden ve çerezlerden gelen verileri de birleştirir.
Bu web sitesinin cihaz bilgilerini toplamasının amacı şudur...
Cihaz tanıma, modern web sitesi tasarımının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu teknoloji, web sitelerinin arayüzlerini kullanıcının kullandığı cihaz türüne en uygun şekilde otomatik olarak ayarlamasına olanak tanır.
Masaüstü bilgisayarlar, telefonlar ve tabletlerdeki arayüzlerin boyut, düzen ve kullanıcı etkileşimi açısından farklı gereksinimleri vardır. Bir web sitesi, cihazı doğru bir şekilde tanımlayarak, kullanıcı müdahalesine gerek kalmadan görüntüleme deneyimini optimize edebilir.
Ayrıca performans da çok önemli bir faktördür: düşük özellikli cihazlar için daha hafif bir sürüm yüklemek, sitenin daha sorunsuz çalışmasına ve bekleme süresinin en aza indirilmesine yardımcı olacaktır.
Cihazlarla ilgili veriler, yalnızca kullanım açısından değil, işletmeler tarafından kullanıcı davranışlarını analiz etmek için de kullanılıyor.
Cihaz türünden işletim sistemine ve ekran çözünürlüğüne kadar, analiz sistemleri kullanıcı alışkanlıklarını, tercihlerini ve hatta potansiyel harcama düzeylerini çıkarabilir, böylece içeriği kişiselleştirebilir ve reklamları daha doğru bir şekilde hedefleyebilir.
Kişiselleştirme mi yoksa kullanıcı kontrolü mü?
Bu teknik web geliştirme alanında "standart" olarak kabul edilse de, güvenlik ve gizlilik konusunda da önemli bir soru işaretini beraberinde getiriyor.
Bir web sitesinin iPhone mu yoksa bilgisayar mı kullandığınızı bilmesi ilk bakışta endişe verici görünmeyebilir, ancak çerezler, arama geçmişi, konum ve giriş bilgileriyle birleştiğinde, günlük alışkanlıklarınızdan tüketim kalıplarınıza kadar her şey hakkında veri toplayabilir.
Bu nedenle, kişisel bilgilerin kontrolü yalnızca web sitesinin elinde olmamalıdır. Kullanıcılar, neyi paylaştıklarını bilme ve seçme hakkına ve gereksizse bunu sınırlama veya reddetme seçeneğine sahip olmalıdır.
Bu, gerekmediğinde konum servislerini kapatmak, çerezleri ve tarayıcı geçmişini düzenli olarak silmek, gereksiz verilerin toplanması için izin istendiğinde proaktif olarak reddetmek veya gizlilik modları ve izleme engelleyicileri olan tarayıcılar kullanmak gibi basit alışkanlıklarla başlayabilir...
Kaynak: https://tuoitre.vn/website-biet-tat-thong-tin-thiet-bi-ban-dung-co-dang-lo-20250626233239917.htm






Yorum (0)