Günümüzde en çok ilgi gören isimler arasında, 80 yaşındaki Rus kadın yazar Lyudmila Ulitskaya da yer alıyor. Romanları kişisel yaşamı ve ilişkileri ele alırken, aynı zamanda tarih ve dinin önemli hikâyelerini de yansıtıyor.
İngiliz yazar Salman Rushdie (76 yaşında) da gelecek vadeden bir yazar olarak kabul ediliyor. Rushdie, geçen yıl edebiyat konusunu izleyicilerle paylaşmak için katıldığı bir etkinlikte ciddi bir bıçaklı saldırıdan kurtulmuştu.

2023 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi, İsveç Akademisi tarafından bu perşembe akşamı açıklanacak (Fotoğraf: iStock).
Yazar Rushdie, 1988'de yayımlanmasından bu yana İran'daki Müslümanlar arasında tartışmalara yol açan Şeytan Ayetleri adlı romanı nedeniyle uzun yıllar inzivada yaşamak zorunda kalmıştı. Salman Rushdie'nin eserinin aşırı ve küfür içerikli bulunması nedeniyle bir öfke dalgası yükseldi.
İsveç Akademisi, Lyudmila Ulitskaya veya Salman Rushdie gibi isimleri seçerek ifade özgürlüğünü ve edebi yaratıcılığı destekleyen yazarları seçmiş olurdu. Böyle bir tercih oldukça cesur bir karar olarak değerlendirilir ve İsveç Akademisi'nin edebiyat dışındaki güncel konulardan ve öykülerden uzaklaşma kararı aldığını gösterir.
Ancak İsveç Akademisi'nin şimdiye kadar sıklıkla yaptığı tercih, ödülü dünya edebiyat camiasının çoğunluğu tarafından pek tanınmayan yazarlara vermek oldu.
Bu aralar, 70 yaşındaki Çinli kadın yazar Tan Tuyet'ten sıkça söz ediliyor. Yazar Tan Tuyet, memleketindeki edebiyat dünyasında, edebiyatta yeni denemeler yapan cesur bir yaratıcı yazar ve öncü olarak tanınıyor.
Aslında İsveç Akademisi, ödülü Batı ülkelerinde yaşayan birçok beyaz erkek yazara verdiği için eleştiriliyor. Ödülü uluslararası edebiyat dünyası ve kamuoyu için daha erişilebilir kılmak amacıyla, İsveç Akademisi'nin şaşırtıcı bir seçim yapması muhtemel.

Nobel ödüllü bilim adamına madalya verildi (Fotoğraf: iStock).
İsveç Akademisi, 2018 yılında bazı tartışmalara yol açan ödül töreninin uluslararası edebiyat dünyasında olumlu bir etki yaratması için büyük çaba sarf etti.
Nobel Edebiyat Ödülü, geçen yıl eserleri kadınları konu alan bir kadın yazar olan Annie Ernaux'ya verilmişti. 2021'de ise ödül, eserleri diaspora, ırkçılık ve sömürgeciliğin sonuçları temalarını ele alan Tanzanya kökenli İngiliz yazar Abdulrazak Gurnah'a verildi.
Son yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü'nün seçilme ve verilme biçimi, İsveç Akademisi'nin ödülü değiştirmek ve yenilemek için çaba sarf ettiğini göstermektedir. Amaç, edebi kültürler arasındaki eşitliği yansıtmanın yanı sıra, eserleri dönemin sorunlarını yansıtan yazarları onurlandırmaktır.
Günümüzde Nobel Edebiyat Ödülü'nü vermekle görevli olan İsveç Akademisi'nin üyeleri arasında yazarlar, tarihçiler, filozoflar, dilbilimciler yer alıyor. Birçoğu ifade özgürlüğü ve eşitliği teşvik eden faaliyetlerde bulundu.
Bu nedenle, aday gösterme ve kazananı belirleme sürecinin öngörülemez doğası nedeniyle, son yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü'nün kazananını tahmin etmek daha da zorlaştı.

Son yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü'nün seçilme ve verilme biçimi, İsveç Akademisi'nin ödülü değiştirmek ve yenilemek için çaba sarf ettiğini gösteriyor (Fotoğraf: iStock).
Nobel Edebiyat Ödülü dönemlerinde her zaman merakla beklenen Japon yazar Haruki Murakami, Kenyalı yazar Ngugi wa Thiong'o veya Kanadalı yazar Margaret Atwood gibi isimler hâlâ birçok edebiyat sitesinde yer alıyor. Ancak, hangi ismin açıklanacağını tahmin etme etkinliği zamanla cazibesini yitirdi.
Ödülün daha güncel olması ve çağdaş edebiyat dünyasının çeşitliliğini yansıtması amacıyla İsveç Akademisi, akademi üyesi olmayan uzmanlardan da görüş aldı.
Bu hamle, İsveç Akademisi'nin dünya edebiyat sahnesine, uluslararası edebiyat sahnesinde pek adı geçmeyen ülkelerin edebiyatına daha genel bir bakış açısıyla bakabilmesi amacıyla yapıldı.
Bu değişiklikler, kazananı tahmin etmeyi daha da zorlaştırdı. Bu nedenle, Nobel Edebiyat Ödülü'nün resmi duyurusunu bekleme süreci uluslararası edebiyat camiasında daha heyecanlı ve gerilimli hale geldi.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)