Atık deşarjının yarattığı acı tablo su güvenliğini tehdit ediyor.
Su güvenliği, sürdürülebilir kalkınma, siyasi istikrar ve ulusal egemenlik açısından kilit bir rol oynamaktadır. Bunu dikkate alan Politbüro, 23 Haziran 2022 tarihli ve 36-KL/TW sayılı Kararı yayınlayarak, insanların yaşamları için her durumda yeterli miktarda ve kalitede su sağlanması; tüm sektörlerin ve alanların, özellikle önemli ve temel ekonomik sektörlerin üretim ve işletmeleri için su ihtiyacının karşılanması; tüm insanların ve tüm kesimlerin suya adil ve makul bir şekilde erişebilmesi ve kullanabilmesi gibi temel hedefleri belirlemiştir.
Önemli çözümler arasında suyla ilgili afetlere ve doğal afetlere proaktif ve etkili bir şekilde yanıt vermek, iklim değişikliğine uyum sağlamak, çevreyi korumak ve su kaynaklarının bozulması, tükenmesi ve kirlenmesinin üstesinden gelmek yer alıyor.
Özellikle, nehir havzalarının çevre koruma konusu, devletin çevre koruma yönetiminde her zaman temel görevlerden biri olarak belirlenmiştir. Bu, yalnızca Tarım ve Çevre sektörünün değil, aynı zamanda tüm toplumun ortak sorumluluğudur.
Son yıllarda nehir havzalarındaki kirlilik durumu, tüm kesimler, sektörler ve kamuoyu tarafından yoğun ilgi görmektedir. Parti, Ulusal Meclis ve Hükümet, bu sorunu çözmek için hem merkezi hem de yerel düzeyde güçlü yönlendirmeler yapmış ve eş zamanlı çözümler uygulamıştır.
Birçok istatistik raporu, nehir havzalarının su kalitesini olumsuz etkileyen başlıca atık kaynaklarını özellikle belirlemiştir. Bunlardan ilki, kentsel ve kırsal yerleşim alanlarından kaynaklanan evsel atık sulardır. Ülke genelinde, IV. tip ve üzeri kentsel alanlardan kaynaklanan yaklaşık 7.680.000 m³/gün/gece evsel atık su olduğu tahmin edilmektedir.
Ancak, faaliyette olan merkezi kentsel atıksu arıtma tesisi sayısının henüz az olması, toplam kapasitenin gerçeğe uygun olmaması, ülke genelinde ortalama atıksu toplanıp arıtılma oranının ancak %12,5 civarında olması kaygı vericidir.
İkinci en büyük atık kaynağı ise sanayi kümelerinden kaynaklanan atık sulardır. Ülkede şu anda faaliyette olan yaklaşık 698 sanayi kümesi bulunmaktadır, ancak bunların yalnızca %16,8'inde atık su arıtma sistemi bulunduğu dikkate değerdir.
Üçüncü büyük kaynak ise zanaat köylerinden kaynaklanan atık sulardır. Ülke genelinde oluşan atık su miktarı ve arıtma sistemlerinin mevcut durumu hakkında eksiksiz bir istatistik bulunmamakla birlikte, yapılan incelemeler, çok az zanaat köyünde çevre koruma gerekliliklerini karşılayan atık su toplama ve arıtma sistemlerinin bulunduğunu göstermektedir.
Ciddi kirlilik eylemlerinin cezai kovuşturulması
Günümüzde nehir havzalarında su çevresinin yönetimi ve korunması, 2012 tarihli Su Kaynakları Kanunu, 2020 tarihli Çevre Koruma Kanunu ve 2017 tarihli Sulama Kanunu olmak üzere üç özel kanun çerçevesinde ve alt kanun belgeleri ve ilgili yönetmelikler sistemiyle yürütülmektedir.
Ancak gerçekte, uygulama sürecinde hâlâ birçok eksiklik bulunmaktadır. Özellikle bu alandaki ihlallere yönelik yaptırımlar hâlâ caydırıcı nitelikte olmayıp, su ortamını kirleten deşarjları önlemek ve etkili bir şekilde yönetmek için yeterince güçlü değildir.
Son zamanlarda, Tarım ve Çevre Bakanı Do Duc Duy, bazı nehir havzalarında su kirliliğinin kontrolü ve arıtımını güçlendirmek için acil çözümlere ilişkin Başbakan'ın 02/CT-TTg Direktifi'nin uygulanmasına yönelik Planı yürürlüğe koyan 11 Nisan 2025 tarihli 746/QD-BNNMT sayılı Kararı imzaladı.
Tarım ve Çevre Bakanlığı, özellikle Cau Nehri havzası, Nhue - Day Nehri havzası, Dong Nai Nehri havzası ve Bac Hung Hai sulama sisteminde nehir havzası kirliliğinin acil kontrolü ve arıtımı konusunda Başbakan'ın taleplerini ve talimatlarını belirledi.
Planda, nehir havzalarına deşarj kaynaklarının listelerinin mevzuata uygun olarak gözden geçirilmesi ve yayınlanmasından, Çevre Bakanlığı'ndan ruhsat almış tesisler için çevre koruma mevzuatına uyumun denetlenmesi ve özel denetimlerin yapılmasına, mevzuata aykırılıkların giderilmesine kadar 11 ayrı eylem grubu yer alıyor.
Özellikle, Tarım ve Çevre Bakanlığı, nehir havzalarında çevre koruma kanunlarına uyulmaması ve kasıtlı olarak geciktirilmesi gibi tipik vakaların titizlikle ele alınması ve kamuoyuna duyurulması amacıyla Kamu Güvenliği Bakanlığı ile yakın işbirliği içinde çalışacak, işletmelerde caydırıcı etki yaratacak ve ciddi kirliliğe yol açan kasıtlı deşarj eylemleri için cezai kovuşturma yapılması düşünülecektir.
Kaynak: https://baophapluat.vn/cap-bach-xu-ly-o-nhiem-luu-vuc-song-post545620.html
Yorum (0)