Arsenal'in yarı final rövanş maçında PSG'ye bir kez daha yenilmesinin ardından Paris'teki basın toplantısında teknik direktör Mikel Arteta gözyaşlarına boğulmak üzereydi. Arteta, Arsenal oyuncularının Şampiyonlar Ligi yolculuklarının bu kadar erken ve istenmeyen bir şekilde sona ermesinden dolayı çok üzgün olduklarını söyledi.
Arsenal, PSG karşısında tamamen ezildi ve Şampiyonlar Ligi'ne veda etmek zorunda kaldı. (Fotoğraf: PSG)
İstatistikler, Arsenal'in Paris'teki ikinci maçta PSG'den daha iyi oynadığını gösteriyor. Daha fazla şut çektiler (11'e karşılık 19), daha fazla topa sahip oldular (%54 ve %46), daha fazla korner kazandılar (6 ve 2), daha yüksek beklenen gol istatistiğine sahiplerdi (1.81'e karşılık 3.14)... ancak en kritik alanda, yani gol atmada yetersiz kaldılar.
Arteta'nın Arsenal'in "Şampiyonlar Ligi'ndeki en güçlü takım" olduğu iddiası taraflı görünüyor. PSG beklendiği kadar iyi oynamamış olabilir, ancak yine de çok iyi bir performans sergiledi. PSG'nin iki maçtaki üç golü de dünya standartlarında vuruşlardı: İlk maçta Ousmane Dembele'nin durdurulamaz alçak şutu, ardından ikinci maçta Fabian Ruiz'in ölümcül vuruşu ve Achraf Hakimi'nin kavisli şutu. PSG'nin ayrıca Arsenal'in imreneceği bir "hazinesi" var: yarı finalin her iki maçında da muhteşem kurtarışlar yapan kaleci Gianluigi Donnarumma.
PSG daha önce grup aşamasında Arsenal'e 0-2 yenilmişti; Arsenal o turda 3. sırada, PSG ise 15. sırada yer almıştı. Grup aşamasında çok zorlanan PSG, Khvicha Kvaratskhelia'yı transfer etmek için 80 milyon euro harcadı ve Dembele'nin yeniden yükselişi ve Desire Doue ile Bradley Barcola gibi yükselen yıldızların parlak performanslarıyla güçlü bir kadro oluşturdu.
Öte yandan, Arsenal, Gabriel Jesus'u kaybetmesine ve Kai Havertz'in sakatlık nedeniyle kadroda yer almamasına rağmen hiçbir şey yapamadı. Arsenal zayıfladı ve giderek güçlenen ve daha hırslı hale gelen PSG ile eşit şartlarda rekabet etmekte zorlandı.
Kaynak: https://nld.com.vn/giai-ma-that-bai-cua-arsenal-196250508205802746.htm






Yorum (0)