Premier Lig'in 33. haftasında Manchester City, Luton'u 5-1 yenerek Erling Haaland'ın golüyle geçici olarak liderliğe yükseldi.
Geçtiğimiz hafta Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında Real Madrid ile 3-3 berabere kalmaları, Manchester City'nin moralini yükseltti. Etihad Stadyumu'na dönen Pep Guardiola, yeni transfer Luton'ı karşılamak için en güçlü kadrosuna ihtiyaç duymadığını söyledi. Bu nedenle Rodri, Phil Foden, John Stones, Bernardo Silva ve Jack Grealish gibi Manchester City kadrosunun birçok önemli oyuncusu dinlendirildi.
Haaland penaltıdan attığı golle Manchester City'nin skorunu 3-0'a getirdi. Fotoğraf: Reuters
Ancak Guardiola, Haaland'ı ilk 11'de tutmaya devam etti. Norveçli forvet son zamanlarda formda değildi ve Real Madrid'e karşı gol atmayı başaramadı. Manchester City teknik direktörü, sezonun önemli bir dönemecine girerken Haaland'ın stresini atması için Luton'un bir basamak olmasını istemiş olabilir. Kevin De Bruyne Real Madrid'e karşı oynamadığı için o da ilk 11'deydi.
Şubat ayında FA Kupası beşinci turunda Luton'u 6-2 yenen Manchester City'nin bu rakipten korkması için hiçbir sebep yoktu. 18. sıradaki takımın zayıf savunması, Manchester City'nin hücum yıldızları için kolay bir av olarak görülüyordu. Ev sahibi takım, ikinci dakikada attığı golle büyük bir galibiyete doğru hızla ilerledi. Topla buluşma fırsatını kaçırsa da, şans ikinci şutta Haaland'dan yanaydı; vole vuruşu Japon defans oyuncusu Daiki Hashioka'nın yüzüne çarpıp ağlara gitti.
Man City, ivmesini sürdürerek Luton kalesine muazzam bir baskı kurdu. İlk yarıda toplam 19 şut çektiler ve rakiplerine tek bir şut bile vermediler. Ancak genel olarak Luton savunması ve özellikle kaleci Thomas Kaminski takdire şayan bir maç çıkardı. Birçok pozisyondaki özverili performansları Man City taraftarlarını bile alkışlattı.
Haaland, topu voleyle Hashioka'nın yüzüne göndererek Man City'nin golünü açtı. Fotoğraf: Reuters
Ancak Manchester City öne geçtiğinde acelesi yoktu. Bir saatten fazla süre geçmesine rağmen gol atamasalar da, Guardiola'nın takımı oldukça yavaş oynadı. 64. dakikada, kornerden gelen ortayı kullanan Julian Alvarez, Mateo Kovacic'e 15 metreden voleyle topu ağlara gönderdi. Luton bu aşamada kale önünde oldukça kalabalık bir kadroya sahipti, ancak rakibin ikinci savunma hattını bloke etmeyi unuttu.
Luton, bu golden sonra ilk önemli ataklarını gerçekleştirdi. Fred Onyedinma, sağ kanattan Josko Gvardiol'ü geride bırakarak ortayı açtı. Konuk takım için talihsiz bir durumdu, yeni transfer Cauley Woodrow'un tek dokunuşla yaptığı şut direkten döndü.
On dakika sonra, Onyedinma ceza sahasında Jeremy Doku'yu düşürdü. Haaland, adını gol pasına yazdırmak için bu harika fırsatı kaçırmadı. Norveçli forvetin kalenin sol köşesine yaptığı şut, kaleci Kaminski'yi yanılttı. Üç gol farkla önde olan Guardiola, De Bruyne'ü oyundan aldı. Maç bitmesine rağmen, Belçikalı orta saha oyuncusu hâlâ tatminsizlik gösteriyordu. De Bruyne muhtemelen kendini eksik hissediyordu çünkü birçok fırsat yaratmak için pas atmıştı, ancak takım arkadaşlarından hiçbiri bunu değerlendirememişti.
Gvardiol, Manchester City'ye 5-1'lik galibiyeti getiren golü attı. Fotoğraf: PA
87. dakikada Doku, Onyedinma'yı bir kez daha çileden çıkardı. Top sürdü, rakibinin sırtını büktü ve topu ağlara gönderdi. Altı dakika sonra Belçikalı oyuncu yine farkını ortaya koydu. Bu sefer pasını Gvardiol'e geri verdi ve o da topu Luton kalesinin tavanına gönderdi. Bu, Hırvat defans oyuncusunun Real Madrid'e karşı attığı golün ardından üst üste iki maçta attığı ikinci gol oldu.
Bu galibiyetle Manchester City, 32 maç sonunda 73 puana ulaştı, Arsenal ve Liverpool'dan iki puan önde olmasına rağmen bir maç daha fazla oynadı. Guardiola'nın ekibi önümüzdeki hafta Etihad'da Real Madrid ile bir kez daha karşılaşacak ve ardından FA Kupası yarı finalinde Chelsea'yi konuk edecek.
Quang Huy
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)