ABD, Ukrayna'ya silah "pompalamayı" durdurdu, Japonya bir casus uydusu fırlattı, Rusya, Polonya adına çalışan bir şüpheliyi tutukladı

Çin'in Myanmar'daki barış görüşmelerine aracılık edeceği, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonunu "meşru müdafaa" olarak nitelendirmesi, ABD'nin İran'dan petrol tankerlerini serbest bırakmasını talep eden bir ültimatom yayınlaması... son 24 saatin dikkat çeken uluslararası haberleri arasında yer alıyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Güneydoğu Asya ülkelerini ziyaret ediyor. (Kaynak: Business Today)

Dünya ve Vietnam Gazetesi günün uluslararası haberlerinin önemli noktalarını aktarıyor.

Asya -Pasifik

*Japonya casus uydu fırlattı: MBC TV kanalı, Japonya Uzay Araştırma Ajansı'nın (JAXA) 12 Ocak'ta Tanegashima Uzay Merkezi'nden Kogaku-8 optik uydusunu taşıyan H2A roketini fırlattığını bildirdi. Fırlatma 11 Ocak'ta planlanmıştı, ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle ertelendi.

Japonya hükümetine ait olan Kogaku-8 uydusu, bilgi toplamak amacıyla kullanılacak. Kogaku-8, uzaydan Dünya yüzeyini izleyerek, özellikle Pyongyang'ın füze programıyla ilgili askeri tesisler hakkında veri toplayacak ve doğal afetler durumunda bilgi toplama amacına da hizmet edecek.

Kogaku-8 uydusunun geliştirilmesi 40 milyar yen (275 milyon dolar) tutarındaydı. Japon hükümeti şu anda bilgi toplamak için 10 uydu kullanıyor. (Sputnik Haber)

*Çin, insansız hava araçlarının kullanımında eğitimi güçlendirecek: Çin Milli Savunma Bakanlığı, 12 Ocak'ta Halk Kurtuluş Ordusu'nun (PLA) bu yıl insansız hava araçları ve bilgi teknolojisinin kullanımında eğitimini güçlendireceğini duyurdu.

Başkomutan ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, PLA'nın 2035 yılına kadar modernizasyonunu hızlandırmasını istiyor. Çin Savunma Bakanlığı sözcüsü Zhang Xiaogang, sosyal medyada yaptığı açıklamada, "Akıllı özelliklere sahip bilgi tabanlı muharebe eğitimini artıracağız. Yeni ekipmanların kullanımı ve asimetrik savaş kabiliyetlerinin geliştirilmesi için insansız ve akıllı eğitime odaklanacağız." dedi. (Xinhua)

*Almanya Dışişleri Bakanı Malezya'yı ziyaret ediyor: Malezya Dışişleri Bakanlığı, Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un Güneydoğu Asya turu kapsamında 12 Ocak'ta ülkeye resmi bir ziyaret başlattığını duyurdu. Bu ziyaret, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Şubat 2023'te Malezya'ya yaptığı resmi ziyaretin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin bir göstergesi niteliğinde.

Almanya Dışişleri Bakanı, Başbakan Enver İbrahim'e nezaket ziyaretinde bulunacak ve yerel İslami STK temsilcileriyle bir görüşme gerçekleştirecek. Almanya ve Malezya, 2000 yılından bu yana AB ve ASEAN ülkelerinde birbirlerinin en büyük ticaret ortakları olmuştur. 2023'ün ilk 11 ayında, toplam iki yönlü ticaret hacmi, 2022'nin aynı dönemine kıyasla %7,2 artarak 12,81 milyar dolara ulaştı. (Strait Times)

*Çin, 10-11 Ocak tarihlerinde Kunming kentinde Myanmar'daki askeri hükümet ile isyancılar arasında barış görüşmeleri başlatıldığını ve her iki tarafın da çatışmaları durdurup anlaşmazlıkları müzakereler yoluyla çözme konusunda anlaştığı bildirildi .

Ta'ang Ulusal Kurtuluş Ordusu (TNLA) lideri, günün erken saatlerinde yaptığı açıklamada, Myanmar'ın kuzeyindeki etnik silahlı grupların oluşturduğu bir ittifakın, ülkenin askeri hükümetiyle ateşkesi kabul ettiğini ve görüşmelere komşu Çin'den bir elçinin de katıldığını doğruladı.

Kaynağa göre, isyancı gruplar saldırıları durdurmayı kabul ederken, Myanmar ordusu hava saldırıları ve bombardıman düzenlememeyi kabul etti. Myanmar askeri hükümeti henüz yukarıdaki bilgiler hakkında yorum yapmadı. (Reuters)

*Pekin, bölge dışındaki ülkelerden Doğu Denizi anlaşmazlığına karışmamalarını istiyor: Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 11 Ocak'ta Filipinler'e yaptığı ziyarette, Avrupa'nın Filipinler ile Çin arasında Doğu Denizi'nde artan gerginlikten endişe duyduğunu söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Baerbock'un açıklamalarına yanıt olarak, Pekin'in Güneydoğu Asya ülkeleriyle anlaşmazlıkları diyalog ve müzakereler yoluyla çözmeye kararlı olduğunu, ancak diğer ülkeleri müdahale etmemeleri konusunda uyardığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Baerbock, Filipinler Dışişleri Bakanı Enrique Manalo ile Manila'da yaptığı görüşmede yaptığı açıklamada, "Son aylarda Çin Sahil Güvenliği'nin Filipinlilere ait ikmal gemilerini engellemek için lazer ve su topları kullanması ve hatta çarpışmalar yaşanması Avrupa'da endişeye yol açtı" uyarısında bulunmuştu. (Bloomberg)

Orta Doğu-Afrika

*ABD ve İngiltere, Kızıldeniz'e saldırarak "gerilimi azaltmak" istediklerini söylediler: ABD, İngiltere, Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda ve Güney Kore, 12 Ocak'ta yaptıkları ortak açıklamada, "Amacımız Kızıldeniz'deki gerginliği azaltmak ve istikrarı sağlamaktır" dedi.

Ancak mesajımızı açık bir şekilde ifade edelim: Dünyanın en hayati su yollarından birinde, sürekli tehditlerle karşı karşıya kalmamıza rağmen, hayatları korumaktan ve ticaretin serbest akışını sağlamaktan çekinmeyeceğiz.”

10 ülkenin katılımıyla yapılan açıklamada, "Hassas saldırıların amacı, Husilerin küresel ticareti ve uluslararası denizcilerin hayatlarını tehdit etme kabiliyetlerini bozmak ve zayıflatmaktır" denildi.

ABD ve İngiltere, Yemen'de Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere haftalardır düzenlediği saldırıların ardından, Hamas'la dayanışma göstergesi olarak bir gün önce Husilere hava saldırısı düzenlemişti. (Reuters)

*İsrail, Gazze'ye yönelik askeri harekatının "meşru müdafaa" eylemi olduğunu ileri sürüyor: Reuters'ın haberine göre, Güney Afrika'nın, Gazze Şeridi'nde soykırım yaptığı gerekçesiyle İsrail'e açtığı davanın Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) görülen duruşmasının ikinci gününde, İsrail'in savunmaları dinlendi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Tal Becker, sunumunda, İsrail'in Gazze'deki askeri harekatının Hamas ve "diğer örgütlere" karşı bir "meşru müdafaa" eylemi olduğunu söyledi. Tal Becker, Güney Afrika'yı, İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlarken "aşırı derecede çarpıtılmış bir anlatı" sunmakla suçladı. "Soykırım eylemleri varsa, bunlar İsrail'e karşı işlenmiştir" diye vurguladı. (Times of Israel)

*Rusya, ABD ve İngiltere'yi Ortadoğu'da gerginliği tırmandırmakla suçladı: Rusya Dışişleri Bakanlığı, 12 Ocak'ta ABD ve İngiltere'yi Yemen'e askeri saldırı düzenlemekle eleştirerek, iki ülkeyi Ortadoğu'da gerginliği tırmandırmakla ve uluslararası hukuku hiçe saymakla suçladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, "ABD'nin Yemen'e yönelik hava saldırıları, BM Güvenlik Konseyi kararlarına yönelik Anglo-Sakson sabotajının bir başka örneğidir," dedi. Aynı gün, Filistinli İslamcı Hamas hareketi de saldırıyı şiddetle kınayarak, ABD ve İngiltere'nin bölgesel güvenliğe yol açtıkları sonuçlardan sorumlu tutulacağını vurguladı. (TASS)

*ABD, İran'dan Umman Körfezi açıklarında el konulan petrol tankerini serbest bırakmasını talep etti: ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vedant Patel, 11 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Washington'un aynı gün İran'dan Umman Körfezi açıklarında el konulan ABD petrol tankerini derhal serbest bırakmasını talep ettiğini söyledi.

Gazetecilere konuşan sözcü, "İran hükümeti gemiyi ve mürettebatını derhal serbest bırakmalıdır. Ticari bir gemiye yapılan bu yasadışı el koyma, İran'ın uluslararası ticareti aksatmak için yetkilendirdiği son eylemidir." dedi.

İran medyası, daha önce ülkenin Donanmasının "mahkeme kararı" doğrultusunda Umman Körfezi'nde bir petrol tankerine el koyduğunu bildirmişti. (AFP)

*Kuzeydoğu Suriye'deki ABD üssü füze saldırısıyla vuruldu: Sputniknews, yerel kaynaklara dayanarak, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke ilinin El-Şeddadi kentindeki ABD askeri üssünün dört füzeyle hedef alındığını bildirdi. Kaynağa göre, "Hedefe dört füze atıldıktan sonra El-Şeddadi Üssü'nde patlamalar duyuldu."

Hamas-İsrail çatışmasının tırmanmasından bu yana, Irak'taki ABD üslerine ve Suriye'deki ABD birliklerine sık sık saldırılar düzenleniyor. Irak'ta faaliyet gösteren Şii militan gruplar bu saldırıların sorumluluğunu üstleniyor.

ABD ordusu, Suriye'nin doğu ve kuzeydoğusundaki Deyr ez-Zor, Haseke ve Rakka vilayetlerinde yasadışı olarak kontrol sağlıyor. Bu vilayetlerde Suriye'nin en büyük petrol ve doğalgaz yatakları bulunuyor. Şam, topraklarındaki ABD askeri varlığını defalarca işgal olarak nitelendirdi. (Sputniknews)

Avrupa

*Abhazya'daki Rus deniz üssü faaliyete geçiyor: RIA haber ajansı, uluslararası alanda Gürcistan'ın bir parçası olarak tanınan Abhazya'nın güvenlik konseyinin 12 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Abhazya'daki Rus deniz üssünün 2024 yılında faaliyete geçebileceğini bildirdi.

Ekim ayında Rus ve Abhaz yetkililer, Moskova'nın Oçamçire kasabasında kalıcı bir deniz üssü açabileceği konusunda anlaştılar.

Abhazya, 1990'larda ve ardından 2008'de Gürcistan'dan ayrılmak için yürüttüğü bir dizi savaşta Rusya'nın yaygın desteğini alırken, Rus kuvvetleri uzun süredir Kafkasya topraklarında konuşlu bulunuyor. (Reuters)

*Estonya ve Ukrayna savunma iş birliğini görüştü: Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 11 Ocak'ta ev sahibi ülke Başbakanı Kaja Kallas ile uluslararası iş birliği ve Ukrayna'ya savunma yardımı konusunda görüştü.

Bunlar arasında topçu ittifakının kurulması, bilişim teknolojileri ittifakının kurulması, Ukrayna'ya siber desteğin artırılması için Tallinn Tesisi'nin faaliyete geçirilmesi yer alıyor."

Devlet Başkanı Zelenski, Estonya şirketlerinin Ukrayna'nın savunma kabiliyetlerini güçlendirmede, insansız hava aracı üretimi de dahil olmak üzere, aktif destek sağlamasını umduğunu ifade etti. Ayrıca, Estonya'ya, Ukrayna'nın ihtiyaçları doğrultusunda Rus varlıklarına el koyma, ulusal bir tazminat mekanizması geliştirme ve Estonya'nın Ukrayna'ya sağladığı kapsamlı askeri, mali ve insani destek için gösterdiği liderlikten dolayı teşekkür etti. (AFP)

*Rusya, Polonya'ya bilgi sızdırdığı şüphesiyle bir güvenlik görevlisini tutukladı: Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), 12 Ocak'ta, Rusya'nın orta kesimindeki Penza bölgesindeki bir "güvenlik tesisinde" çalışan bir Rus vatandaşını, Moskova'nın savunma sanayi üretimine ilişkin bilgileri Polonya'ya sızdırmaya çalıştığı gerekçesiyle tutukladı.

Federal Güvenlik Servisi (FSB) yaptığı açıklamada, tutuklanan adamın Moskova'nın yaklaşık 600 kilometre güneydoğusunda bulunan Penza bölgesindeki bir "güvenlik kuruluşunun" çalışanı olduğunu söyledi.

FSB, şüphelinin yurtdışında daimi ikamet izni alması karşılığında şirketin savunma emirleri hakkında Polonya özel servislerine bilgi verdiğini, casusluktan suçlu bulunması halinde sekiz yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceğini belirtti. (Reuters)

Amerika

*ABD Kongre Üyesi, Küba'nın "teröre destek veren devletler" listesinden çıkarılmasını talep etti: Tennessee Kongre Üyesi Steve Cohen, 11 Ocak'ta Başkan Joe Biden'dan Küba'nın teröre destek veren devletler listesine (SSOT) dahil edilmesi olasılığını gözden geçirme ve kaldırma sürecini başlatmasını isteyen bir mektup gönderdi.

Cohen, Washington'ın Havana'ya 60 yılı aşkın süredir uyguladığı tek taraflı ambargonun Küba ekonomisine ve halkına derin zararlar verdiğini belirterek, Başkan Donald Trump döneminde, SSOT kapsamındaki yaptırımlar da dahil olmak üzere yaptırımları sıkılaştırma politikasının, şu anda Küba'daki insani krizi daha da kötüleştiren ana faktörlerden biri olduğunu belirtti.

Tennessee Kongre Üyesi, eski Başkan Trump'ın Küba'nın terörizme verdiği iddia edilen desteğe dayandığını söylediği SSOT'yi yeniden yürürlüğe koyma kararının geçersiz olduğunu söyledi. Cohen, Obama-Biden yönetiminin, "atanmanın dayanağının temelsiz" olduğunu kabul ettikten sonra 2015 yılında Küba'yı listeden çıkardığını hatırlatarak, bu kararın halk tarafından beğenildiğini ve ikili ilişkilerin gelişmesine yardımcı olduğunu vurguladı. Cohen, Başkan Barack Obama'ya 2016 yılında Küba'yı ziyaretinde eşlik etmişti. (AFP)

*ABD, Ukrayna'ya silah sağlamayı durdurdu: Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, ABD'nin Ukrayna'ya silah ve askeri teçhizat transferini, bu programlar için bütçe yetersizliği nedeniyle durdurduğunu duyurdu.

Washington'ın Kiev'e askeri yardımlarıyla ilgili bir soruya yanıt veren Bay Kirby, "Destekleyebileceğimiz fonların olduğu son çekilme paketini yayınladık. Bu nedenle Kongre'nin ulusal güvenlikle ilgili ek talepte bulunması önemli, böylece daha fazla para alabileceğiz. Sağladığımız destek artık durduruldu." dedi.

Beyaz Saray, dört ay önce ABD Kongresi'ne, 1 Ekim 2023'te başlayacak olan 2024 mali yılı için, esas olarak İsrail ve Ukrayna'ya yardım sağlamak amacıyla ek ödenek talebinde bulundu. Ancak ABD Kongresi, hükümetin bu mali paketini tam olarak onaylamadı. (TASS)

Kaynak: https://baoquocte.vn/tin-the-gioi-121-my-ngung-bom-vu-khi-cho-ukraine-nhat-phong-ve-tinh-do-tham-nga-bat-nghi-pham-lam-noi-gian-cho-ba-lan-257179.html