Avustralya'daki UNSW Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, Dünya'nın gece uzaya yaydığı kızılötesi ısının, tıpkı Dünya'nın bu ısıyı uzaya yayarak soğuması gibi, gün batımından sonra bile elektrik üretmek için kullanılabileceğini gösteriyor.

Bu aşamada üretilen elektrik miktarı güneş panelleriyle üretilenden yaklaşık 100 bin kat daha az olsa da araştırmacılar sonuçların gelecekte iyileştirilebileceğine inanıyor.

gece lambası.jpg
Termal görüntüleme kamerası, Sidney Limanı'ndan yayılan ısıyı gözler önüne seriyor. Fotoğraf: UNSW Sidney

Doçent Ned Ekins-Daukes, enerjinin gündüzleri güneş ışığı olarak Dünya'ya ulaştığını ve gezegeni ısıttığını, geceleri ise aynı enerjinin kızılötesi ışık olarak uzaya geri yayıldığını ve bu süreçten yararlanılarak elektrik üretilebileceğini söyledi.

Dr. Phoebe Pearce'a göre, bir enerji akışı olduğunda, bu enerji farklı biçimlere dönüştürülebilir. Güneş ışığını doğrudan elektriğe dönüştürme süreci, insanların güneş enerjisini elektriğe dönüştürmek için geliştirdiği bir süreçtir. Termal radyasyon süreci de benzerdir ve enerjiyi kızılötesi ışınlar halinde sıcak dünyadan soğuk evrene aktarır.

elektrikli scooter.jpg
Ekip, yarı iletken cihazın kızılötesi ışık yayarak elektrik üretebileceğini gösterdi. Fotoğraf: UNSW Sydney
gece fotovoltaik.jpg
Güneş ışığının elektriğe dönüştürülmesi süreci.

Ekip, yeni teknolojinin gelecekte pek çok uygulamaya sahip olabileceğine ve şu anda mümkün olmayan yollarla elektrik üretmeye yardımcı olabileceğine inanıyor.

Dr. Michael Nielsen'e göre araştırma aşamasından ticarileşmeye kadar gidilecek çok yol var ancak bu, geceleri güneşten elektrik üretmenin bir çözümünün kapısını açıyor.

Domuzlar, çimleri temizlemek için güneş enerjisi çiftliklerine getirilir . Sadece koyunlar değil, domuzlar da fotovoltaik panellerin etrafındaki çimleri temizlemek için güneş enerjisi çiftliklerine getirilir.