(NLĐO) - En eskileri 3.500 yıla kadar uzanan Mısır mumyalarından yayılanlar, filmlerde tasvir edilenlerden tamamen farklı.
University College London'dan (UCL) Dr. Cecilia Bembibre, The Conversation'da yazdığı bir makalede, çeşitli ülkelerden meslektaşlarıyla birlikte, dokuz Mısır mumyasını doğrudan burunlarıyla koklayarak cesur bir çalışma yürüttüklerini belirtti.
Bilim insanları, Mısır mumyalarını içeren lahitlerin iç kısımlarından özenle koku örnekleri alıyor - Fotoğraf: MISIR MÜZESİ
Araştırma ekibi, Kahire'deki Mısır Müzesi'nden dokuz mumya topladı; bunların en eskisi 3.500 yıl öncesine dayanıyor.
Bu mumyalar çeşitli şekillerde korunmuş ve birçok farklı mezar alanında bulunmuştur; bu da bilim insanlarına kapsamlı bir genel bakış sağlamıştır.
Mumyalardan koku toplamak için uçucu organik bileşikleri hapseden bir polimer içeren metal tüpler kullandılar.
Metal tüpler daha sonra Ljubljana Üniversitesi (Slovenya) laboratuvarına getirildi ve burada birkaç araştırmacı sırayla her bir tüpü 15-20 dakika boyunca kokladı.
Bilim insanlarından biri Mısır mumyalarının kokusunu deneyimliyor - Fotoğraf: THE CONVERSATION
Başlangıçta, Mısır mumya filmlerindeki gibi korkunç bir şeyle karşılaşmaya veya eski mezarlardan yayılan iğrenç koku ve bu gibi korkunç tabutların tasvirleriyle karşılaşmaya hazırlanıyorlardı.
Ancak daha sonra, binlerce yıl boyunca mumyaların bulunduğu tabutların, eski zamanlardaki mumyalayıcıların yaratmaya çalıştığı hoş kokuyu koruduğunu fark edince şok oldular.
Koku alma duyusuna sahip grup tarafından bildirilen yaygın tanımlamalar arasında "odunsu", "çiçeksi", "tatlı", "baharatlı", "eski" ve "plastik benzeri" kokular yer alıyordu.
Hatta bazıları çam iğnesi yağı, tütsü, otlar ve tarçın kokusuna işaret etti. Dikkat çekici bir şekilde, bir mumyanın hafif bir siyah çay kokusu yaydığı da belirtildi.
Bu koku, mumyalama işleminde kullanılan çürümüş hayvan yağının hafif kokusu, insan kalıntılarının kokusu ve müzenin mumyaları korumak için kullandığı bitki bazlı böcek ilaçlarının kokusuyla da karışmıştı.
Koku içeren tüpler de gelişmiş teknikler kullanılarak analiz edildi ve bu sayede eski Mısırlıların bu özel ritüel için kullandıkları karışımların ve çözeltilerin bileşiminin daha spesifik olarak belirlenmesi sağlandı.
Araştırmacılar ayrıca, mumyalardan gelen kokuları deneyimlemek isteyen halk için gerçeğe uygun bir kimyasal simülasyon da oluşturuyorlar.
2026 yılına kadar Mısır Müzesi ziyaretçilerinin bu ilginç ama biraz da ürkütücü hizmete erişebilmesi bekleniyor.
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/ngui-mui-9-xac-uop-ai-cap-cac-nha-khoa-hoc-bi-soc-196250218085400201.htm






Yorum (0)