Birçok ünlü bilim insanı ve mucit, gençken bazı "tuhaf" davranışlar sergilemiştir. Örneğin, dahi Albert Einstein, zayıf hafızası ve başkalarının söylediklerini her zaman hatırlayamaması nedeniyle gençliğinde sık sık "aptal" olarak anılırdı. Herkes Einstein'ın büyüdüğünde beceriksiz olacağını düşünmüştü, ancak beklenmedik bir şekilde dünyaca ünlü bir fizikçi oldu.
Einstein ünlü olduktan sonra bir röportajda hafızasının zayıflığıyla ilgili bir soruya cevap verdi.
Anlaşılan o ki, Einstein'ın algısına göre, hafızası kötü değildi; kitaplardaki bilgiler veya başkalarının söyledikleri gibi işe yaramaz bulduğu şeyleri hatırlamak istemiyordu. Kendini araştırmasına odaklıyor ve dış dünyanın etkisinden uzak duruyordu. Bu olağanüstü kontrol, büyük başarılara imza atmasına yol açmıştı.
Einstein gibi "hafızası zayıf" bir çocuk için, çoğu ebeveyn muhtemelen çocuğunun "yeterince zeki" olmadığını düşünür. Bu önyargı, istemeden de olsa ebeveynlerin "deha" geliştirme fırsatını kaçırmasına neden olur. Aslında, yüksek IQ'lu çocuklar genellikle birçok yönden "tuhaflık" gösterirler. Ebeveynler dikkatlice gözlemlemeli ve "dehayı" söndürmek için acele etmemelidir.
Buna göre yüksek IQ'lu çocuklarda sıklıkla şu "eksantrik özellikler" görülür:
1. Yeni ve ilginç şeylere ilgi duymak
Çoğu çocuk öğretmenlerinin dediğini yapar. Ancak bazı çocuklar "anormal" davranışlar sergileyebilir, konsantrasyon eksikliği yaşayabilir, öğretmenlerini dinlemeyebilir ve yeni ve ilginç şeylere kolayca ilgi duyabilirler. Bu tür davranışlar yetişkinlerin gözünde kötü bir davranış olarak kabul edilebilir, ancak aslında çocuğun gözlem becerilerini göstermesidir.

İllüstrasyon fotoğrafı
2. Küçük şeyleri gözlemlemeyi severler
Çocuklar küçük şeyleri gözlemlemekten gerçekten keyif alırlar. Örneğin, yerde hareket eden karıncalar varsa, oturup bakabilirler.
Ebeveynler, çocuklarının öğrendikleri şeyin anlamlı olup olmadığına bakılmaksızın bu dönemde müdahale etmemeli, sadece özgürce gelişmelerine izin vermelidir. Bu, en büyük anlayıştır.
3. Uzun süre bir şeye bakmak.
İnsan beyni sürekli hareket halindedir. Ancak bir çocuğun dalgın olması, bir şeye bakması, düşünmediği anlamına gelmez. Özellikle de bir şeye uzun süre bakıyorsa. Düşünüyor, onu meraklandıran bir şeyi gözlemliyor olabilir.
4. Yabancılara veya çevre değişikliklerine karşı hassas
Bebekler, tanımadıkları ortamlarda ağlamaya başlar ve yabancılardan kaçınırlar. Bu, mutlaka içe dönüklüğün bir işareti değildir. Bir bebek yabancılara veya tanımadığı ortamlara hızlı tepki verebiliyorsa, bu sadece bebeğin son derece tetikte olduğunu ve zeki olduğunu gösterir.
Bir çocuk "yüksek IQ" potansiyeliyle doğarsa, ebeveynler bu yeteneğin uzun vadede geliştirilebilmesi için çocuğu uygun şekilde eğitmeli ve yönlendirmelidir. Doğru eğitim verilmezse, çocuğun gelişimi engellenecektir.
Peki, üstün zekâlı çocukların potansiyelini nasıl en üst düzeye çıkarabiliriz? Öncelikle, çocuğunuzun "tuhaflıklarını" engellemeyin. Çocuğunuz oturup karıncaları izlemeyi seviyorsa, bırakın oturup izlesin. İkinci olarak, çocuğunuzun yeni şeyler öğrenmesi için onu teşvik edin ve fırsatlar yaratın.
Ebeveynler, çocuklarının yetenekli olduğunu keşfederlerse, mesleki gelişimleri için fırsatlar yaratabilirler. Bazen çocukların fikirleri olur ama bunları hayata geçirecek cesaretleri olmaz, bu yüzden ebeveynler onları teşvik etmelidir. Ayrıca, ebeveynler çocuklarına not almayı ve keşfettiklerini kaydetmeyi öğretmelidir.
Komedyen Truong Giang, her akıllı ebeveynin çabaladığı bir şeyi kızına öğretmeyi önceliklendiriyor.[reklam_2]
Kaynak: https://giadinh.suckhoedoisong.vn/nhung-dua-tre-iq-cao-thuong-co-4-hanh-vi-lap-di-nay-172240520111731676.htm






Yorum (0)