Sperm bağışçılarının endişeleri: Çocuk sahibi olma isteği korkusu, ensest evlilik

Bay Lo Van Chu (35 yaşında, Son La ) ve eşi yaklaşık 10 yıldır evliler, ancak kabakulak nedeniyle testis atrofisine ve sperm kaybına yol açan komplikasyonlar yaşadığı için çocuk sahibi olamamışlar. Medya aracılığıyla, bir bankadan sperm talep ederek üreme destek hizmetleri hakkında bilgi edinmiş.

Birçok kez tüp bebek tedavisi için sperm almak üzere Hanoi'ye gitmeyi planlamıştı ancak eşi, yabancı birinin spermiyle hamile kalırsa çocuğu geri isteyeceklerinden korktuğu için buna şiddetle karşı çıkmıştı.

Eş, aynı babanın sperminden doğan çocuklar arasında ensest riski konusunda da endişeli. Çift, uzun yıllar tereddüt ettikten sonra hâlâ yardımcı üreme yöntemini seçemiyor.

Bağışlanan sperm örneği özel bir kavanoza konulacak. (Fotoğraf: Duy Anh)

Hanoi Tıp Üniversitesi Hastanesi Üreme Destek ve Doku Nakli Teknolojisi Merkezi Direktörü Doçent Dr. Nguyen Manh Ha'ya göre, dünyada ve Vietnam'da anormal veya kusurlu sperm sorunu yaşayan erkeklerde genellikle iki eğilim görülüyor: Düşük sperm sayısına veya zayıf sperme sahip olanların tüp bebek yöntemiyle döllenebilmelerini sağlamak için modern tekniklerle tedavi etmeye çalışmak; ya da sperm istemek için bankaya gitmek.

Gerçekte, sperm alıcılarının hâlâ birçok endişesi var. Her şeyden önce, çocuklarının kendilerinden istenmesinden veya paylaşılmasından korkuyorlar. Sperm aldıktan sonra birçok kısırlık sorunu yaşayan çift, donörün gelip çocuğu alacağından korktukları için genellikle ikametgahlarını değiştirmeyi veya telefon numaralarını değiştirmeyi tercih ediyor.

Doçent Dr. Nguyen Manh Ha'ya göre, sperm bağışı ve alımı ilkesi, bağışçının gizli, gönüllü ve anonim olmasını sağlamalıdır. Yani, kaliteli bir sperm örneği bağışlandıktan ve alındıktan sonra, bağışçının tüm bilgileri silinecek ve sperm örneği numaralarla kodlanacaktır.

Alıcının donörü sağlık kuruluşuna getirmesi durumunda, donörün sperm örneği gebe kalmak için kullanılamaz. Bu durumda, sperm örneği değiştirilerek rastgele alınan başka bir örnekle değiştirilir.

Dolayısıyla, bağışlanan sperm örneğinden başarıyla gebe kalınan bir çocuk, hastalıkların tedavisi için kan bağı bulunması gereken durumlarda bile (organ nakli, kemik iliği nakli) biyolojik babasının kim olduğunu asla bilemeyecektir.

Uzmanlar, bazı durumlarda bağışçıların alıcının kim olduğunu bilmek istediğini belirtiyor. Ancak kurallara göre doktorlar bunu açıklayamıyor. Alıcının doğurganlığını desteklemek için sperm örneklerinin seçimi rastgele yapılıyor. Bu nedenle, çocuğu daha sonra talep etme olasılığı ortadan kalkıyor.

Doçent Dr. Nguyen Manh Ha, sperm bankalarının her zaman az olmasının nedenlerinden birinin, aynı babanın sperminden doğan çocuklar arasında ensest evlilik riskine ilişkin korku ve endişe olduğunu söyledi.

Ülkemizde sperm bağışı ve alımına ilişkin düzenlemeler oldukça açıktır. Merkezdeki bağışçılar yalnızca bir kez bağış yapabilir. Bağışçının spermi yalnızca bir alıcı için kullanılabilir. Bu nedenle, aynı sperm örneğiyle doğan iki çocuğun tanışıp evlenmesi oldukça zordur.

Ancak bu, verme ve alma işleminin, kökeni belli, kalitesi dikkatlice taranmış sperm kaynaklarına sahip saygın, lisanslı hastanelerde ve merkezlerde yapılması durumunda garanti edilir.

Sağlık Bakanlığı'nın araştırma sonuçlarına göre, Vietnam'da doğurganlık çağındaki çiftlerin kısırlık oranı %7,7'ye kadar çıkıyor; bu da şu anda ülke genelinde yaklaşık 1 milyon kısır çift olduğu anlamına geliyor. Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin yaklaşık %40'ı erkek kısırlığından kaynaklanıyor. Birçok erkek, sperm sayısının çok az, sperm sayısının zayıf, sperm sayısının bozuk veya hiç sperminin olmadığını ancak kontrole gittiklerinde fark ediyor.

NHU KREDİSİ

[reklam_2]
Kaynak