(NLĐO) - "Kırmızı Prenses" yaklaşık 2.000 yıl önce yaşamış ve Çin'de daha önce keşfedilen diğer kalıntılardan farklıdır.
Çin'in Sincan bölgesindeki eski İpek Yolu üzerinde bulunan Shengjindian mezarlığında arkeologlar, adı bilinmeyen genç bir kadının kalıntılarını keşfettiler. Ona "Kırmızı Prenses" lakabını taktılar.
İpek Yolu kenarında dinlenen "Kırmızı Prenses"in portresi - Araştırma ekibinden grafik görsel.
Science Alert'e göre, bu antik mezarlıkta ipek, çömlek, altın ve bronz eserler, cam boncuklar ve akik gibi birçok değerli mezar eşyası içeren 31 mezar bulunuyor.
"Kırmızı Prenses", aralarında bir çocuğun da bulunduğu üç kişinin daha kalıntılarını içeren bir mezarda bulundu.
Yaklaşık 2.050-2.200 yıl önce öldü ve o zamanlar sadece 20-25 yaşlarındaydı.
Ancak arkeologların dikkatini çeken şey, "Kırmızı Prenses"in mezardaki diğer kalıntılardan ve Çin'de daha önce keşfedilen diğer tüm kalıntılardan farklı olmasıydı.
Jilin Üniversitesi (Çin) liderliğindeki Çinli-Amerikalı bir araştırma ekibi, Arkeolojik ve Antropolojik Bilimler adlı bilimsel dergide yayınladıkları bir makalede, "Kırmızı Prenses"in dişlerinde garip işaretler olduğunu bildirdi.
Yapılan testler sonucunda maddenin, mezarın çevresini kazara kirletmek yerine, dişlere kasten uygulanan cıva sülfürü (cinnabar) olduğu belirlendi.
Genç kadının dişlerinde 2000 yıldan fazla bir süre sonra bile cıva sülfür izleri hala açıkça görülebiliyor - Fotoğraf: Arkeolojik ve Antropolojik Bilimler
Araştırmacılara göre, cinnabar (kırmızı cıva sülfürü), çeşitli eski ritüellerde ve geleneksel tıpta önemli bir rol oynamıştır. Psikoaktif özellikleri, onu potansiyel olarak halüsinojen olarak kullanışlı hale getirmiştir.
Bununla birlikte, kanıtlar Kırmızı Prenses'in dişlerinin kızıl renge boyanmasına tek bir ritüelin neden olmadığını gösteriyor.
Analizler, hayatı boyunca bu yöntemi çok sık kullandığını gösteriyor. Diş boyama geleneğinin bazı eski Asya kültürlerinde de var olması nedeniyle, bilim insanları kırmızı rengin onun statüsünü sembolize etmiş olabileceğini düşünüyor.
Ayrıca, cıva sülfürü yerel bir kaynak olmadığı için de dikkat çekicidir. Çin'deki en yakın cıva sülfürü madenleri, Sincan'dan oldukça uzak illerde bulunmaktadır. Yakın Doğu ve Avrupa'da da başka madenler mevcuttur.
O dönemde ithal malları genellikle sadece yüksek statüdeki kişiler satın alabiliyordu.
Her ne kadar gerçekten prenses olup olmadığı kesin olarak doğrulanamasa da, mezardaki ve antik mezarlıktaki cıva sülfürünün coğrafi dağılımı ve diğer detaylar göz önüne alındığında, yazarlar mezar sahibinin "bu değerli kaynağa erişebilecek kadar olağanüstü" olduğunu öne sürüyorlar.
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/phat-hien-mo-cong-chua-do-bi-an-ben-con-duong-to-lua-196250326114355713.htm






Yorum (0)