Yukarıdaki soru, yazar Anne Lamott'un "Yazma ve Yaşam" adlı kitabını (orijinal adı: Bird by Bird - First News ve Dan Tri Yayınevi tarafından yayınlanmıştır) okuduğunuzda cevaplanacaktır. Bu kitap, kelimelerin dünyasına adım atan veya atmak ve yazarlık kariyeri yapmak isteyen herkes için bir el kitabı niteliğindedir.
Yazar Anne Lamott'un çocukluk hikâyesinden esinlenerek yazılmış bir hikâye: 10 yaşındaki kardeşi üç ay içinde kuşlar hakkında bir rapor yazmak zorunda kalmış, ancak tamamlanması gereken muazzam iş yükü karşısında kendini çaresiz hissetmiş. Tam gözyaşlarına boğulmak üzereyken babası gelip ona şöyle demiş: "Oğlum, her seferinde bir kuş yakala. Her seferinde bir kuş yakala."
Bu öğüt, Anne Lamott'un yaşam ve yazılarındaki sloganı ve aynı zamanda tüm okuyucularına iletmek istediği mesaj haline gelmiştir: Sabırla küçük adımlar atılırsa her büyük eser başarılabilir.

Yazar Anne Lamott
Fotoğraf: Yayınevi
Yaz ve Yaşa kitabı, Anne'nin yazarlık derslerindeki derslerinin kişisel anıları, yaratıcı deneyimleri ve yazarlıkla ilgili gözlemleriyle bir araya getirilmesinden oluşuyor. Kitabın güzelliği, Anne Lamott'un ipuçları veya yazma yöntemleri sunmak yerine, yaratıcılığın doğasını ve hayatın anlamını daha derinlemesine ele alması. Ayrıca, yazma sürecinde karşılaşılabilecek zorluklara da değinerek bunların üstesinden gelinmesini sağlıyor.
Bir mesaj yazın ve yaşayın : Yapay zeka 1000 kez kullanılsa bile, insanların yerini alamaz
Yazmak ve yaşamak, her sayfada bir kendini keşfetme yolculuğudur. Anne'in sabırdan, kendimizin en kötü hallerini kabullenmekten veya başarısızlık korkusundan bahsettiği şeyler, büyüme yolculuğunda herkesin karşılaştığı sorunlardır. Boş sayfalarla yüzleşmek, bitmemiş planlar ve başlamaya cesaret edemediğimiz şeylerle, şimdiki zamanımızla yüzleşmemizle aynıdır.
Teknoloji ve yapay zekâ çağında, makineler düzyazı, şiir ve makale yazabilir, ancak bu tür yazılar duygu, düşünce derinliği ve yazarın kendine özgü imzasından yoksun oldukları için kolayca tanınırlar. Aksine, yazdığımız kelimeler, bazen beceriksizce de olsa, makinelerin neredeyse taklit edemeyeceği duygular, deneyimler ve çok boyutlu bakış açıları taşır.

Anne ile yazmak sadece bir beceri değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir
Fotoğraf: Yayınevi
Birçok kişi yazar olmanın nihai hedefinin kitap yayınlamak olduğunu düşünür, ama bu doğru değildir. Kitap yayınlamak bir yazarı daha iyi veya daha mutlu bir hale getirmez, ancak yazma süreci getirir. Kelimeler serbest bırakıldığı anda, yazarın içinde sessizce bir değişim gerçekleşir. Kendini daha iyi anladığını hisseder, dünyayı daha derinlemesine gözlemleme ve dinleme becerisini geliştirir ve hayattaki kırılgan şeylere daha fazla sempati duyar...
Hayatta herkesin anlatacak birçok güzel hikayesi vardır ve başlangıcı ne kadar küçük, beceriksiz veya şüpheli olursa olsun, yazılmayı hak ederler. Bu, bu hayattan ayrılmak üzere olan sevdiğimiz birine adamak istediğimiz bir hikaye, geleceğe bir mesaj veya çocuklarımıza ve torunlarımıza anlatmak istediğimiz bir anı olabilir. Azar azar yazın, "azar azar çözün". Bir kitaba basılamasa bile, bu sözler rahatlamamıza veya kendimize bir yön bulmamıza yardımcı olacaktır. Dolayısıyla, yapay zekâ 1.000 kat daha modern olsa bile, insanların yerini alamaz; yazar Anne Lamott'un Yazma ve Yaşama ile anlatmak istediği şey budur .
Kaynak: https://thanhnien.vn/viet-va-song-giua-thoi-ai-18525111812164841.htm






Yorum (0)