Büyük şehirlerde, mütevazı gelirli aileler için çocuk yetiştirmek çok büyük bir masraftır…
Yüzlerce endişe
Konuşmayı öğrenen küçük çocukların mırıldanmaları, küçük bir evde yankılanan neşeli kahkahalar... İşte birçok genç çiftin hayalini kurduğu mutluluk görüntüsü. Ancak bu hayallerin ardında, finansal konular etrafında dönen sayısız endişe yatıyor.
Günümüzde, çocukları çok seven genç çiftlerin, aşırı maddi baskı nedeniyle çocuk sahibi olmaktan çekinmeleri, ertelemeleri veya bu fikirden tamamen vazgeçmeleri yaygın bir durum.
| Çocukların neşeli sesleriyle dolu mutlu bir aile hayali, hayatın sayısız kaygısıyla gölgeleniyor (Örnek görsel). |
Yükselen yaşam maliyetleri, elverişsiz iş olanakları ve bunun sonucunda ortaya çıkan gelecek belirsizliği… Özellikle büyük şehirlerde, küçük bir çocuğu büyütmek, ortalama veya düşük gelirli çiftler için muazzam masraflar gerektirir. Okul ücretleri, aşılar, hastane faturaları ve günlük yaşam giderleri… bunların hepsi bir araya gelerek herkesin çözemeyeceği zor bir sorun oluşturur.
Çocuk sahibi olmanın onlara iyi bir yaşam sağlayıp sağlamayacağından endişe ediyorlar. Çocukları yaşıtlarına göre dezavantajlı durumda mı olacak? Bu güvensizlik, farkında olmadan bir engel haline geliyor ve birçok kişinin çocuk sahibi olmamayı veya geleceğe daha fazla yatırım yapmak için sadece bir çocuk sahibi olmayı tercih etmesine yol açıyor.
Aslında, Vietnam'ın doğurganlık oranındaki düşüş hızı, özellikle son yıllarda hızlanmaktadır. 2023 yılında ülkemizdeki toplam doğurganlık oranı kadın başına 1,96 çocuk iken, 2024 yılında bu oran kadın başına 1,91 çocuğa kadar düşmüştür; oysa 2009-2022 yılları arasında nispeten istikrarlı bir şekilde yenilenme seviyesinin etrafında kalmıştır.
Genel olarak, bu endişe yalnızca Vietnam'la sınırlı değil, birçok başka ülkede de yaygın bir gerçekliktir. Keskin bir şekilde düşen doğum oranı ciddi bir sorun haline geliyor ve özellikle Japonya ve Güney Kore'de kritik nüfus uyarı seviyelerine ulaşıyor. Ekonomik istikrarsızlığın etkisinin yanı sıra, ülkeler arasındaki nüfus politikalarındaki farklılıklar da bu olumsuz tepkilere katkıda bulunuyor.
Dahası, modern kadınlar aile sorumluluklarını kariyerlerinin önünde bir engel olarak görmeye başlıyorlar. İşgücü piyasasına daha fazla katılıyorlar, eğitim alıyorlar, becerilerini geliştiriyorlar ve kendilerini sürekli olarak geliştiriyorlar. Bu eğilim, evliliklerin ve çocuk doğumlarının geç yaşlarda gerçekleşmesine yol açmıştır.
Daha fazla çözüme ihtiyaç var.
Bu durumu iyileştirmek için özel destek önlemlerinin uygulanması kesinlikle şarttır. Öncelikle, farkındalık programları ve üreme sağlığı taramaları teşvik edilmelidir. Aynı zamanda, erken evlilik ve doğumun faydaları, özellikle anne ve bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hakkında iletişim güçlendirilmelidir.
Öte yandan, mali destek uzun vadeli çözümlerle birlikte yürütülmelidir. Nakit yardımlarının yanı sıra, özellikle çocuğun hayatının ilk yıllarında vergi indirimlerine ve yaşam giderlerine yönelik desteğe ihtiyaç vardır. Aynı zamanda, tercihli kredi paketlerinin uygulanması, genç ailelerin aile kurarken ve çocuk sahibi olurken karşılaştıkları mali yükü azaltmalarına yardımcı olacaktır.
Daha da önemlisi, genç çiftler için sosyal konut sistemlerine yatırım yapmak, kamu çocuk bakım sistemini genişletmek ve hizmet maliyetlerini düşürmek gibi aileleri destekleyen sosyal hizmetlerin geliştirilmesi gerekmektedir.
Aynı zamanda, işletmelerin de devreye girerek esnek çalışma saatleri, ebeveyn izni veya iş yerinde çocuk bakım hizmetleri gibi aile dostu politikalar aracılığıyla aile sahibi çalışanlar için uygun koşullar yaratmaları gerekiyor.
| Kısacası, gençleri çocuk sahibi olma konusunda rahatlatmak için sadece teşvik etmek yeterli değildir; daha da önemlisi, gerçekten elverişli bir yaşam ortamı yaratmak gerekir. Ekonomi istikrarlı olduğunda ve yeterli pratik destek politikaları mevcut olduğunda, genç çiftler ancak o zaman güvenle ebeveynlik yolculuğuna başlayabilirler. |
[reklam_2]
Kaynak: https://congthuong.vn/ap-luc-cuoc-song-ganh-nang-ao-com-niu-buoc-uoc-mo-con-tre-377754.html






Yorum (0)