Imperial College London ve Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles (UCLA) bilim insanları , bağışıklık hücrelerinin katı tümörlere saldırmasına ve onları yok etmesine yardımcı olan yeni bir strateji geliştirdiler.
Modern tıp açısından "aşılmaz bir kale" olarak kabul edilen bir kanser türüdür.
"Velcro bombası" adı verilen yeni yöntem, farelerde tümörleri etkili bir şekilde yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda yakın gelecekte insanlarda da uygulanma olasılığını da açıyor.
CAR-T terapisinin sınırlamaları olduğunda
CAR-T hücre tedavisi uzun yıllardır lösemi ve lenfoma gibi kan kanserlerinin tedavisinde bir “mucize” olarak kabul ediliyor.
Doktorlar, hastanın kanından T hücrelerini alır, kanser hücrelerini tanıyıp yok edecek şekilde genetik olarak değiştirir ve ardından vücuda geri enjekte eder. Bu yöntemle, binlerce ölümcül hasta kurtarılmış, hatta sadece birkaç aylık tedaviden sonra tamamen iyileşmiştir.
Ancak akciğer, kolon veya prostat kanseri gibi solid tümörlerle karşı karşıya kalındığında CAR-T neredeyse "güçsüz" kalmaktadır.
Sebebi, tümörün etrafındaki, bağışıklık hücrelerinin içeri girmesini engelleyen bol miktarda kolajen, yara dokusu ve protein içeren özel ortamda yatmaktadır. Ayrıca tümör, T hücrelerini devre dışı bırakarak, önlerindeki tehlikeyi fark etmelerini engelleyen kimyasal sinyaller de yaymaktadır.
"Velcro Bombası" – Tümörün Zayıf Noktasına Vurma Stratejisi
Bu engeli aşmak için Koichi Sasaki, John K. Lee ve Jun Ishihara liderliğindeki ekip, CAR-T hücrelerini daha akıllı hale getirdi. Toplu halde saldırmak yerine, tümörlere Velcro'nun kumaşa yapışması gibi "yapışacak" şekilde programlandılar.

Yeni yöntem, bağışıklık hücrelerinin tümörlere yapışmasını ve saldırmasını sağlıyor (Fotoğraf: Getty).
Bilim insanları, tümörün kendi yapısal özelliği olan kolajenden yararlandılar. Güçlü bir bağışıklık tepkisini tetikleyebilen bir protein olan interlökin 12 genini, kolajene yüksek afinitesi olan bir proteinle birleştirdiler. Sonuç, bir tür "biyolojik bomba" oldu.
Bu "bombayı" taşıyan CAR-T hücreleri tümöre ulaştığında, orada interlökin 12 salgılanıyor ve tümör bölgesinde güçlü ancak sınırlı bir bağışıklık tepkisi tetikleniyor.
Bu yaklaşım, daha önceki birçok denemede görülen tehlikeli yan etkileri ortadan kaldırır. "Velcro bombası", sağlıklı dokuya zarar vermek yerine, yalnızca tümörün içindeki kolajen açısından zengin ortamda patlar.
Fareler üzerinde yapılan test sonuçları, büyük prostat ve mesane tümörlerinin sağlıklı dokulara zarar vermeden tamamen ortadan kalktığını gösterdi.
Bağışıklık kontrol noktası inhibitörleriyle birleştirildiğinde, etki daha da arttı. Özellikle, farelerin geleneksel CAR-T tedavilerinde olduğu gibi tedavi öncesi kemoterapi aşamasına girmelerine gerek kalmadı.
Kanserle mücadelede yeni umut
Araştırma ekibine göre bu başarı sadece katı tümörleri yok etme yeteneğinde değil, aynı zamanda insanların bağışıklık sistemini vücuda zarar vermeden her kanser türüne hassas bir şekilde saldıracak şekilde "programlayabildiğini" de kanıtlıyor.
Profesör Jun Ishihara, "Sadece yeni bir tedavi geliştirmekle kalmadık, aynı zamanda tümör mikro ortamını her zamankinden daha güvenli ve etkili bir şekilde manipüle etmenin mümkün olduğunu da gösterdik" dedi.
Yine de bilim insanları temkinli davranıyor. Araştırma şimdiye kadar sadece fareler üzerinde yürütüldü; bu, faydalı bir model olmasına rağmen insan vücudunun karmaşıklığını tam olarak yansıtmıyor.
Ishihara ve Sasaki'nin ekibi şu anda CAR-T hücrelerinin temel bir versiyonuyla insan deneyleri yürütüyor. Güvenli oldukları kanıtlanırsa, bir sonraki aşamada tam "Velcro bombası"nı test edecekler.
Uzmanlar, tüm klinik araştırma sürecinin yıllar alabileceğini ve yüz milyonlarca dolara mal olabileceğini öngörüyor. Ancak başarılı olursa, "Velcro bombası" kanser tedavisinde yeni bir çağ başlatacak.
Nature Biomedical Engineering dergisinde yayınlanan araştırma, modern immünoterapi alanındaki en dikkat çekici gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor.
Source: https://dantri.com.vn/suc-khoe/cach-moi-giup-te-bao-mien-dich-bam-dinh-va-tieu-diet-khoi-u-ran-20251031070109435.htm






Yorum (0)