Arjantin Devlet Başkanı seçilen Javier Milei, yeni hükümetin hem ABD hem de Çin ile ilişkilere önem vereceğini gösteren bir dizi hamlede bulundu.
| Javier Milei yönetiminde Arjantin, her iki süper güçle de ilişkilerini sürdürecek. (Kaynak: Getty Images) |
Özellikle, Bay Milei'nin Arjantin Cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen ardından, yeni hükümetin Dışişleri Bakanı olması beklenen Diana Mondino, Çin Büyükelçisi Zhou Xiaoli ile bir araya gelerek, Bay Milei'nin 10 Aralık'ta yapılacak yemin törenine katılma davetini Cumhurbaşkanı Xi Jinping'e iletti.
Büyükelçi Zhou, buna karşılık olarak Mondino'ya, Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in Bay Milei'yi zaferinden dolayı tebrik eden ve iki ülkenin karşılıklı yarar için iş birliğini sürdürmesini umduğunu belirten mektubunu iletti.
Bu, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning'in seçim kampanyası sırasında Çin'e yönelik yaptığı dostça olmayan açıklamalardan önemli bir değişiklik. Mao Ning, ikili ilişkilerin düşürülmesinin Arjantin üzerinde olumsuz etki yaratacağı uyarısında bulunmuştu.
Mondino'ya göre Çin ve Brezilya ile ilişkilerin kesilmesi "saçma".
ABD ile birlikte Bay Milei, yemin töreninden önce bu ülkeyi ve İsrail'i ziyaret edeceğini duyurdu. 22 Kasım'da ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde, iki taraf İsrail-Hamas çatışmasını ele aldı. Bay Milei, Beyaz Saray yetkilisinin iki taraf arasında geçici bir ateşkes anlaşmasının sağlanması ve Gazze Şeridi'ndeki rehinelerin serbest bırakılmasındaki rolünü övdü.
İki taraf ayrıca gıda ve enerji gibi bir dizi başka konuyu da görüştü. Ancak görüşmenin içeriğinde Arjantin'in Uluslararası Para Fonu'na (IMF) olan borcu veya ekonominin dolarizasyonu konusuna değinilmedi.
Bay Biden ise Buenos Aires'e desteğini sürdüreceğini belirtti. Eski ABD Başkanı Donald Trump da tebriklerini iletti ve en kısa zamanda Arjantin'i ziyaret etmeyi diledi. Bay Milei, seçim kampanyası boyunca Bay Trump'tan defalarca bahsetti ve övgüler yağdırdı.
Buenos Aires'in önümüzdeki dönemdeki dış politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Modino, Milei yönetiminin "modern ve özgür diplomasi" uygulamayı hedeflediğini söyledi.
Buna göre, yukarıdaki dış politika eski ideolojiden uzaklaşarak pragmatik bir yaklaşımla ekonomiyi geliştirmeyi ve Güney Amerika ülkesinin ihracatını artırmayı hedefleyecektir. Bu da Buenos Aires'in her iki süper güçle de iyi ilişkilere sahip olmasını gerektirmektedir.
Yeni hükümetin dış politikadaki ilk hamleleri de bu yönelimi yansıtmaya başlıyor.
[reklam_2]
Kaynak






Yorum (0)