Ho Chi Minh şehrinde birinci sınıfa başlamadan önce okuma yazma öncesi ve matematik sınıfının içi
"Kırık cam etkisi" nedir?
1969 yılında Stanford Üniversitesi'nden (ABD) psikolog Philip Zimbardo bir deney gerçekleştirdi. Zimbardo, plakasız iki bozuk arabayı, New York, Bronx'ta düşük gelirli bir yerleşim bölgesinde ve ABD, Kaliforniya, Palo Alto'da varlıklı bir yerleşim bölgesinde bıraktı.
Bronx'taki aracın camları 24 saat içinde kırıldı ve parçaları çalındı. Buna karşılık, Palo Alto'daki araç bir haftadan fazla sağlam kaldı. Ancak Bay Zimbardo araca balyozla vurduktan sonra birkaç kişi olaya dahil oldu. Her iki şehirdeki vandalların çoğu "iyi giyimli, temiz tıraşlı" olarak tanımlandı.
Ama bundan sonra olanlar ilginç.
Zimbardo'nun deneyinden yıllar sonra, sonuçlar sosyal bilimci George Kelling tarafından 1982 yılında The Atlantic dergisinde yayınlanan bir makalede tekrarlandı. Kelling, "Kırık Cam Etkisi" teorisini ilk ortaya atan kişiydi. Birisi bir binada cam kırar ve zamanında tamir etmezse, daha fazla cam kırılır. Bunun nedeni, kırık bir cam gören vandalların suç işlemek için diğer camları kırmaya devam etme eğiliminde olmalarıdır.
Bu teori aslında anlaşılması çok kolay. Örneğin, koridor başlangıçta çok temizdir, ancak biri duvarın köşesine bir torba çöp atıp zamanında temizlenmezse, birkaç torba çöp kısa sürede büyük bir çöplüğe dönüşür. Zamanla koridor, çöplerin biriktiği, kötü kokulu ve kirli bir yer haline gelir. İşte buna "Kırık Pencere Etkisi" denir. Başlangıçta küçük bir sorun gibi görünse de, hemen çözülmezse sorun daha da büyür ve sonuçları ciddileşir.
İlkokul öncesi öğrenim söz konusu olduğunda, hiçbir ebeveyn çocuğunun ilkokula başladığında diğer çocukların gerisinde kalmasını istemez. Erken yaşlarda öğrenmede geride kalmak, çocuğun özgüvenini etkileyebilir ve bu durum sonraki yıllarda da devam edebilir.
"Kırık Camlar Etkisi"nden de anlaşılacağı gibi, tek bir çocuk programı diğerlerinden önce öğrenip başarılı olursa, tüm sınıfın onu takip etmesi kaçınılmazdır. Bu durum, mevcut ek ders sorunu için de geçerlidir.
Akran baskısı
Okullardaki rekabet ve akran baskısı, yukarıdaki olguların temel nedenleridir. Veliler ve okullar, öğrencileri değerlendirmek yerine puanlara ve başarı yarışına çok fazla odaklandıkları sürece, ek ders ve okul öncesi eğitim uygulamaları yaygınlaşmaya devam edecektir.
Vietnamca sınıfındaki birinci sınıf öğrencileri
Batı yönetim teorisinde, insan algısındaki uçurumu anlatmak için kullanılabilecek meşhur bir kavram vardır: "Ne ölçersen onu alırsın". Sadece belirli yönlere odaklanırsak, diğer birçok şeyi (algıdaki kör noktaları) unuturuz.
Eğitim yöneticilerinin, özellikle ilkokulda, öğrenci değerlendirme kriterlerini gözden geçirmeleri ve Batı eğitim sistemlerinden ders çıkarmaları gerekiyor. Puanlara çok fazla önem vermiyorlar, bunun yerine öğrenci gelişimine odaklanıyorlar. Başarılar için rekabeti sınırlamak, öğrenciler, veliler ve öğretmenler üzerindeki baskıyı azaltmaya yardımcı olacak; ayrıca ek ders alma veya erken öğrenme ihtiyacını azaltacaktır.
Günümüzde Vietnam, Çin ve Kore gibi birçok Asya ülkesinde akademik baskı hâlâ çok yüksek; akademik başarı ve üniversiteye giriş hakkı öğrencilerin başarısında belirleyici faktör olarak görülüyor.
Dikkate alınması gereken bir diğer nesnel faktör de, Vietnam'ın büyük şehirlerindeki aşırı kalabalık okulların mevcut durumudur. Yeni inşa edilen okullar, nüfus artışına ayak uyduramamaktadır; her sınıftaki öğrenci sayısı oldukça fazladır, bazen sınıf başına neredeyse 50 öğrenciye kadar ulaşmaktadır.
İlkokulda, özellikle birinci sınıfta, öğretmenlerin çocukları okul ortamına uyum sağlamaları için yakından takip edip desteklemeleri ve her çocuğun yazma pratiği yapmasına yardımcı olmaları gerekir. Sınırlı ders programı ve kalabalık sınıf mevcudu nedeniyle, ilkokul öğretmenlerinin işi daha zor olacaktır. Çocukların birinci sınıf programını önceden öğrenmeleri, öğretmenlerin üzerindeki yükü azaltacaktır.
Çocukların ek derslere gitmesi ve birinci sınıf müfredatının önünde ders çalışması hikayesinde, soruna birçok açıdan bakmamız gerekiyor: Akran baskısı, puanlama sisteminin baskısı, ilkokullardaki sınıf mevcudu fazlalığı ve mevcut ilkokul müfredatındaki birçok eksiklik.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)