
Guariola futbol felsefesini 180 derece değiştirdi - Fotoğraf: REUTERS
Her antrenörün, sürekli değişen futbola ayak uydurabilmek için taktiksel olarak gelişmesi gerekir. Pep Guardiola da bir istisna değil. İspanyol teknik direktör, topu kontrol eden savunma hattı stilini giderek daha pragmatik ve hesaplı bir stile dönüştürüyor.
Bu felsefe değişikliğinin bir yansıması da kaleci Gianluigi Donnarumma'nın takıma katılmasıydı. Donnarumma'nın oyun tarzı, Guardiola'nın önceki kalecilik standartlarıyla çelişiyordu.
Donnarumma ayaklarını iyi kullanamıyor ve topu derinlerden geliştirmede iyi değil, ancak bunu yapmaya çalıştığı zamanlar da oluyor.
Guardiola, uzun transfer dönemlerinden sonra ilk kez Rayan Aït-Nouri'yi kadroya katmaya karar verdi.
İspanyol teknik adam, uzun sezonlardır süregelen basmakalıp topla oynama stilinden vazgeçti.

Pep, Norveçli oyuncuyu oyuna aldıktan sonra Haaland'ı cesaretlendirdi - Fotoğraf: REUTERS
Pep'in Manchester City'si artık dezavantajlı konuma düşmeye hazır. Sıkı bir grupta savunma yapmanın tuhaf görevini üstleniyorlar ve rakibin kendilerine baskı yapmasına izin veriyorlar. Eskiden "ceza sahasında hamakta sallanan" bir forvet olan Erling Haaland'a da stoper gibi savunma yapmak için ceza sahasına çekilmesi talimatı verildi.
Haaland'ın geriye düşmesi onu daha öngörülemez hale getiriyor. Saldırıyı başlatan ve Arsenal'e karşı kıvrımlı bir golle bitiren pası veren Norveçli oyuncuydu. Ancak Haaland'ın kanatlardaki oyunu, City'nin artık sürekli baskı uygulayamayacağı anlamına geliyor.
Pep Guardiola, Arsenal karşısında doğru yaklaşımı seçti: defansif kontra atak. Ancak Pep'in bu kadar olumsuz bir oyun tarzı sergileyeceğine kimse inanamadı; insanlar Manchester City'yi Arsenal karşısında yöneten kişinin Jose Mourinho olduğunu sanıyordu.
Pep, kariyerinde ilk kez beşli defansla oynadı. Ardından John Stone'u kadroya katarak savunma hattını dört stoperle daha da kalınlaştırdı. Ancak taraftarları en çok şaşırtan şey, Erling Haaland'ı oyundan çıkarıp, top çalma yeteneğini artırmak için defansif orta saha oyuncusu Nico Gonzalez'i oyuna almasıydı.

Guardiola'nın Arsenal ile berabere kaldığı maçtaki duyguları - Fotoğraf: REUTERS
Bu, Manchester City'nin gerçek bir forveti olmadığı anlamına geliyor. Dünya futbolunda birçok takım sahte forvetlerle oynadı. Ancak Haaland'ı kadrodan çıkarmasının hücumdaki belirli bir taktiksel unsurla ilgisi yok. Pep, savunmaya odaklanmak istiyor.
Manchester City'nin savunmasını üst üste mavi oyuncularla kurma şekli ilk bakışta takımın onuruna ihanet gibi görünüyor. Pep, Portekizli teknik direktör Mourinho'yu eleştirmemiş miydi? Şimdi bakın, Pep'in Mourinho'dan ne farkı var?
Bir gün en çok nefret ettiğimiz şeye dönüştüğümüzü fark edersek çok kötü olurdu. Peki Pep'i Emirates'te acımasız bir "kötü adam"a dönüştüren neydi?
Kaybetmekten korkuyor, muhtemelen birçok kişinin cevabı bu. Ama hayır. Pep geçen sezondan beri bu tür bir oyuna hazırlanıyordu. Sadece çok ani bir değişiklik yaptı.
Ve Pep'i suçlayamayız çünkü Arsenal, düdük çaldıktan hemen sonra "Manchester City'yi canlı canlı yemek" istedi.
Pep Guardiola, cennetten fırlamış bir koç. İngiltere'de geçirdiği onca yılın ardından, hayatta kalmak için her şeyin değişmesi gerektiğinin farkında. Takımı her sezon yerel bir oyun anlayışıyla oynayamaz. Pep kendi tarzına sadık kalırsa, varacağı yer sadece başarısızlık olur.
Birkaç yıl önce, Guardiola Arsenal'e karşı böylesine "defansif" bir futbol oynayacağını kesinlikle düşünmezdi. Pep'i en iyi yıllarında 21 Eylül akşamı Emirates'e getirecek bir zaman makinesi olsaydı, kendisini kesinlikle Manchester City teknik direktörlüğünde otururken görmezdi.
Yani hayatta hiçbir şey tahmin edilemez. Herhangi bir yargı yalnızca belirli bir süre için geçerlidir veya yalnızca yargıya cevap verebilir. Ama tüm bunları bir kenara bırakalım, Manchester City oyuncularının savunma yaparken nefes nefese kalmalarını görmek ilginç!
Kaynak: https://tuoitre.vn/khi-pep-guardiola-tro-thanh-thu-ong-ghet-nhat-20250922123419596.htm






Yorum (0)