Tarlaların, huzurlu kıyı köylerinin arasından geçip denize doğru uzanan patikayı takip ettiğinizde, Ghenh Da Dia, masmavi deniz ve gökyüzünün ortasında göz kamaştırıcı bir şaheser gibi görünüyor.
İşte milyonlarca yıl önce volkanların püskürdüğü, lavların denize aktığı ve soğuk deniz suyuyla temas ettiğinde sıcaklıktaki ani değişimle katılaşmış lav bloklarının oluştuğu jeolojik tektonik süreçlerin şaheseri.
Basınç olgusu da buna paraleldir; lav blokları dikey, yatay ve çapraz damarlar boyunca çatlayarak Ghenh Da Dia'daki eşsiz araziyi oluşturur. Yaklaşık 2 km2'lik bir alana sahip olan bu alanda, birbirine yakın şekilde dizilmiş 35.000'e kadar altıgen veya beşgen taş sütun olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum, birçok insanı sütunların tabanında sihirli bir yapıştırıcı varmış gibi şüpheye düşürmektedir.
Zaman en net cevaptır çünkü milyonlarca yıldır bu taş sütunlar hiçbir yapıştırıcıya ihtiyaç duymadan bir arada kalmışlardır.
Bazıları bu kayalık çıkıntıyı yüksek bir noktadan bakıldığında dev bir petek gibi görüyor.
Birçok yerli, bu şaheserin doğuşunu anlatan efsanevi hikâyeden esinlenerek Ghenh Da Dia adını veriyor. Dağlar, sular, bulutlar ve gökyüzüyle dolu bu bölge, geçmişte adeta bir cennet gibiydi; bu yüzden cennetten gelen periler sık sık manzarayı hayranlıkla izlemek ve şiir okumak için buraya inerlerdi.
Ziyafetler için buraya yüz binlerce altın ve yeşimden bardak ve tabak getirilirdi, ancak periler başka yerlere gidince bu bardak ve tabakları unuturlar ve zamanla, yakından bakıldığında düzgünce dizilmiş tabak ve kase yığınlarına benzeyen taş sütunlara dönüşürler. Daha sık anlatılan bir diğer efsane ise, karısı ne yazık ki erken ölen zengin bir tüccarın insani öyküsüdür.
İnançlı bir insan olan Buda, servetini bölgedeki insanlara dağıttıktan sonra Buda'nın diyarına gitti. Ayrıca, aydınlanmasından sonra halkın hayatını kontrol edebilecek kadar güçlü olan bilge bir krala sunmak için bir tapınak inşa etme niyetiyle deniz kenarında bir hazine sakladı. Ancak birçok kötü adam deniz kenarındaki hazineyi öğrenip onu soyup yakmaya gelince bu iyi niyeti gerçekleşmedi. Sonunda hazine kimseye gitmedi, Phu Yen'in gökyüzü ve deniziyle sonsuza dek yaşayacak yüz binlerce taş sütuna dönüştü.
Miras Dergisi
Yorum (0)